29 Ekim’de açılması planlanan Marmaray’dan çıkan 1 milyon metreküplük hafriyatın ‘Çınarcık Çukuru’na boşaltılma işlemi tamamlandı. Deprem uzmanları ve çevre mühendisleri konuya tepki gösterirken, Profesör Doktor Naci Görür, yapılan işlemi “Depremi etkilemez ama organizmalar katledildi” şeklinde değerlendirdi.
MARMARAY projesinde sona yaklaşılırken 1 milyon metreküplük hafriyat inşaat öncesinde duyurulduğu gibi önemli bir fay hattının geçtiği Çınarcık Çukuru’na döküldü. Geçtiğimiz hafta Hürriyet’e Marmaray Projesi’ni anlatan Marmaray Bölge Müdürü Haluk Özmen hafriyatla ilgili de ayrıntılı bilgiler verdi. Özmen, “Proje kapsamında ortaya çıkan 1 milyon 200 bin metreküplük hafriyatın 200 bin metreküplük kısmı şartlara uygun olarak bir taş ocağına gömüldü. 1 milyon metreküplük hafriyatı ise Çınarcık Çukuru’na doldurduk. Jeolojisi uygun olan bir kısım hafriyatı yine gerekli işlemlerden geçirdikten sonra projenin imalatında kullandık” dedi.
DOĞAL DENGEYE MÜDAHALE
Doğal olmayan her olayın tabiatta karşılık göreceğini ifade eden İTÜ Deprem Araştırma Alt Grubu’ndan Profesör Doktor Naci Görür, yapılan hafriyat dökme işleminin Marmara’daki ekosistem için felaket anlamına geldiğini vurguladı. Doğal olarak Marmara’da belirli bir sedimantosyon hızı olduğunun altını çizen Görür, “Çeşitli toprak ve çakıl taşları karadan rüzgar ve akarsular aracılığıyla Marmara’ya taşınır. Bunlar Marmara’nın tabanında depolanır. Karadan taşınan bu maddeler yılda bir kaç santimetre bile taban oluşturmaz. Marmaranın tabanında ölçülebilen bir kalınlık binlerce senede oluşur. Ancak burada doğal dengeye müdahale ediliyor. Binlerce senede bile oluşmayacak kalınlık tek seferde 1 milyon metreküplük hafriyatla oluşturuluyor” diye konuştu.
ORGANİZMALAR KATLEDİLDİ
Marmara Denizi’nde 1999 depreminden bu yana araştırmalar yaptığını söyleyen Naci Görür, “Ulusal ve uluslararası ekiplerle çalıştım. Bu ekiplerin koordinatörlüğünü yaptım. Çınarcık Çukuru’nda 1250 metreye dalış yaptım. Günde 7 saat çalıştım. O bölge hakkında en iyi bilgiye sahip kişilerden biriyim. Bu yapılan işlem dipteki yaşamı öldürmekten başka birşey değildir” dedi. Deniz dibinin ay yüzeyi gibi olduğunu belirten Görür, deniz dibinde Bentonik bir yaşam olduğunu söyledi. Dip bölgelerde her türlü canlı yaşamının olduğunun altını çizen Görür, “Maramara Denizi’ndeki canlı yaşamı kirlilikten dolayı bitme noktasına geldi. Ancak dipte inanılmaz bir yaşam var. Burada Akdeniz’den taşınan temiz suların etkisi var. Midye ve istiridye benzeri canlılar burada yaşamını sürdürüyor. 1 milyon metreküpü oraya dökenler bu organizmaları katletti. Ancak depreme etkisi olmaz” ifadesini kullandı.
‘ÇOK YAZIK’ OLACAK
Çevre açısından yapılan işlemi bir ‘felaket’ olarak nitelendiren İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Oğuz Gündoğdu da “Depreme herhangi bir etkisi olmaz. Ancak yapılan işlemle doğal yaşama büyük zarar veriliyor. Denize hafriyat dökmek deniz yaşamını büyük ölçüde etkiliyor. Çok yazık” diye konuştu. Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Mühendisi Menekşe Kızıldere ise, “Dipteki canlı yaşamı üzerine toprak örtüldü” dedi.
Denize dökmek için rapor şart
SU altı hafriyatında faaliyet gösteren firmalardan biri yapılan işlem hakkında bilgi verdi. Denize hafriyat dökme işleminin Çevresel Etki Değerlendirme Raporu olmadan yapılamayacağını savunan firma yetkilileri, “Deniz kıyılarından çıkan hafriyat genellikle Çınarcık Çukuru’na dökülüyor. Ancak buraya yapılan döküm için sadece rapor almak bile 50 gün sürüyor. Kazısı yapılan malzemeler taşıma gemilerine konuyor. Bu malzemeler çeşitli işlemden geçirilmeden denize dökülmüyor. Karadan alınan malzemeler ise genellikle karada belirli noktalara dökülüyor. Ancak denizde ekosisteme zarar verilse de deniz uyum gösterebiliyor” dedi.
En son 1999’da enerji çıktı
YAPILAN işlemin depremle ilgili harhangi bir sıkıntı yaratmayacağını ifade eden İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Şener Üşümezsoy, döküm işleminin derinlerde olan canlı yaşamını etkileyebileceğini belirtti. Çınarcık Çukuru’nun ilk olarak 1894 yılında yırtıldığının altını çizen Üşümezsoy, “Burada oluşan fay hattında ikinci deprem 1960 yılında yaşandı. Fay hattı 1999 yılında kalan stresini boşalttı. Bu fayda stres kalmadı. İşlemin nasıl yapıldığı önemli. Yapılan işlemden fay hattı etkilenmez. Ancak, deniz yaşamı etkilenebilir” dedi.
Çınarcık Çukuru nerede bulunuyor
ÖZELLİKLE 1999 yılında Marmara Depremi’nden sonra hayatımıza giren Çınarcık Çukuru Marmara Denizi’nde Yalova Çınarcık kıyılarına 1.5-2 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Çukurun derinliğinin ise 1200 metre civarlarında olduğu söyleniyor. Çınarcık Çukuru İzmit Körfezi’nden Silivri açıklarına kadar devam ediyor. Kuzey-güney yönünde ise adalardan başlayıp Çınarcık açıklarına uzanıyor.