Kayseri’de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü Hizmet Binası Temel Atma Töreni’ne katılan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Temeli atılan binanın Selçuklu medeniyetinin izlerini yansıtacağını belirterek 29 ilde yeni hizmet binası yapılması için proje gerçekleştirildiğini söyledi.
Son 10 yılda 2 milyondan fazla binanın yenilenerek depreme dayanıklı hale getirildiğini belirten Özhaseki, açıklamalarında şunları söyledi:
“2012 yılında Sayın Cumhurbaşkanı’mızın talimatıyla çıkan bir yasadan sonra, o günden bugüne neredeyse 10 yıl içerisinde 2 milyondan fazla bina yenilenmiş ve depreme dayanıklı hale getirilmiş. Şu anda da 250 bin civarında inşaat sürüyor, çalışmalar devam ediyor. İnşallah bunu daha da hızlandırmak zorundayız. TOKİ vasıtasıyla 1 milyon 170 bin konut yapılmış. Sosyal konutlarla bu sayıyı çok daha ileri taşımamız icap ediyor. Millet bahçeleri yapıyoruz. Şu anda 74 milyon metrekarelik bir alanda çalışılıyor ama hedefimiz 100 milyon metrekareye ulaşmak. Bunu da yapabilecek gücümüz, bilgimiz, birikimimiz var çok şükür.
Malazgirt’ten bu tarafa başımıza gelebilecek en büyük felaket herhalde buydu. Doğrudan 11 ilimizi etkiledi, 100 kadar ilçemizi, binden fazla köyümüzü etkiledi. Yıkılan konut sayısı ve yapmak zorunda olduğumuz bağımsız birim sayısı, ara ara itirazlarla birlikte değişmekle beraber 680 bin civarında konut ve 170 bin civarında da depo, tek katlı iş yeri, vesaire gibi bağımsız birimden oluşuyor. Yani bizler Bakanlık olarak vatandaşlarımızın yarasını sarabilmek amacıyla 850 bin bağımsız birim yapmak zorundayız. Ne demek 850 bin bağımsız birim? Ortalama Malatya gibi, Adıyaman gibi veyahut da Kahramanmaraş gibi 5 tane, 6 tane daha yeni vilayetin sıfırdan yapılması demek.
Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde ekibimiz var. Allah’ın izniyle programımızı yaptık. Önümüzdeki günlerde ne yapacağımızı biliyoruz. Oradaki bütün yaraları saracağız. Vatandaş, ‘Allah devletimizden sizlerden razı olsun, tamam kardeşim, hakkımız helal olsun.’ deyinceye kadar o bölgelerde olacağız. Bizim birinci işimiz bu. Bizim birinci önceliğimiz buradaki yaraların sarılması.
Herkese kendi evlerini yapmak istediğinde yardımda bulunacağız. Bunun şartlarını belirledik. Sayın Cumhurbaşkanı’mız, önümüzdeki günlerde zaten anlatacak ve şehirlerin merkezinde de yerinde dönüşümü başlatmış oluyoruz. Değerli arkadaşlar, bunu özellikle altını çizerek söylüyorum: Eski hatalara düşmeyeceğiz, fay kırıkları üzerinde yapı yapılmasına, dere yataklarına ev yapılmasına asla izin vermeyeceğiz. Bundan sonra zemin artı 4, zemin artı 3 gibi bir konutlaşmaya geçeceğiz. Özellikle tarihi bölgesi ve merkezi olan yerlerde o tarihi, kadim medeniyeti yeniden inşa edebilmek, tarihi ve kültürel mirasımıza sahip çıkabilmek amacıyla o bölgeleri yeniden inşa edeceğiz. Çevreye doğru uzanan çeperlerde ise vatandaşın kendi konutunu, kendi evini, oturduğu apartmanı yapması için de biz yeniden şartları belirledik. Onlara da mutlaka destek vereceğiz. Kısa süre içerisinde onların da yapmasını ve şehirlerin geçmişte olduğu gibi yeniden canlı bir vaziyette hayatını sürdürmesini sağlamaya gayret ediyoruz. Bunun şartlarını önümüzdeki günlerde açıklayacağız.
Bir taraftan da göz bebeğimiz İstanbul’u depreme hazırlamamız gerekiyor. Önümüzde zor işler var, sıkıntılı işler var, kolay da değil. Vatandaşın da bir evi var. Oturduğu evi, onu teslim ettiğinde daha iyisini, daha büyüğünü hiçbir bedel ödemeden ‘Devlet versin, devlet değil misiniz, ne olacak?’ gibi bir mantık içerisinde yaklaştığı bir dönemde işimizin daha da zorlaştığını söyleyebiliriz ama bütün bunların altından kalkabilecek gücümüz, irademiz var. İnşallah bunları yapacağız. Ülkemizi de bir taraftan depreme hazırlayacağız. Hem şu anda oluşan hasarları, zararları gidereceğiz, yaraları saracağız, bir taraftan da İstanbul başta olmak üzere tüm ülkemizi depreme hazır ve dayanıklı hale getireceğiz. Bunları yapmak da birinci işimiz diye düşünüyorum. Allah hepimizin yardımcısı olsun.”