Türk firmalarının Dubai Cityscape Global 2015’e yoğun ilgi gösterdiğini ifade eden Emre Çamlıbel: “Dolar kurunun yükselimesi nedeniyle, Türkiye’deki projeler yabancı yatırımcı için ucuzlamış oldu. Konutlar geçen seneye göre yüzde 30 ucuzladı. Bu da yabancı yatırımcıyı teşvik ediyor. Fuarda daha çok tamamlanmış bir proje olduğu için Zincirlikuyu’daki Soyak Soho ilgi gördü. Bunun dışında yatırımcılar İzmir’de yer alan Soyak Sieasta projemize ilgi gösteriyorlar. Bir de maketini getirmediğimiz ama önümüzdeki günlerde ilk etabını satışa sunacağımız Kuzey Bahçeşehir’deki 5 bin konuttan oluşan projemizle ilgili bilgi alıyorlar.” dedi.
Soyak’ın yeni projesi bu ay içerinde lanse edilecek
Soyak’ın yeni projeleri ile ilgili bilgi veren Çamlıbel şunları söyledi: “Kuzey Bahçeşehir’deki yeni projemiz, günümüz insanın ihtiyaçlarına cevap verebilen, bakması, kullanması, yaşaması kolay, modern, orta ve orta üstü gelir grubuna hitap eden bir proje. Projenin ilk etabı yaklaşık 300 konuttan oluşacak. Ruhsatı alındı ve projesi de hazırlandı. Yeni projemizi bu ay içerisinde çıkarmayı planlıyoruz.
RÖPORTAJIN TAMAMINI AŞAĞIDAKİ VİDEODAN İZLEYEBİLİRSİNİZ
Gaziosmanpaşa’da kentsel dönüşüm projesi
Bu proje dışında Gaziosmanpaşa’da da bir projemiz olacak. Kamunun, belediyenin ve birçok firmanın işin içinde olduğu kapsamlı bir proje. Fikirtepe kentsel dönüşümde yaşanan hataların tekrarlanmaması üzere kurgulanmış bir bölge olan Gaziosmanpaşa’da hayata geçirilecek. Bakanlar kurulu tarafından riskli alan olarak ilan edilmiş, oradaki halkın da, orada bir deprem riski olduğunu ve bu riskten kurtulmak için bir yenilenmenin gerekli olduğunu idrak ettiği, bunu zenginşeme değil de depem riskinden korunma imkanı olarak gördüğü, kamunun ve özel sektörün de bu zihniyetle yaklaştığı bir proje. Bir kaç sene içerisinde ortaya çıkabilecek bir proje. Bölgede Soyak olarak 300 dönüm üzerinde çalışıyoruz.”
Körfez ülkelerinin vatandaşları can simidi olabilir
Yabancı yatırımcının, Türkiye’de yatırım yapmasının önünde engeller olduğunu söyleyen Emre Çamlıbel: “Türkiye’de ekonominin sıkıntılı göründüğü dönemlerde yani Türk halkının konut ihtiyacını gidermeyi ertelediği dönemlerde, Körfez ülkelerinin vatandaşları can simidi olabilir diye düşünüyorum. Bunu sürdürülebilir kırmak önemli. Bunu özel sektör kendi başına çözsün dememek ve devletin buna ciddi şekilde destek vermesi, sadece inşaat sektörü açısından değil, Türkiye ekonomisi açısından önemli.
Oturma izni çözülmeli
Bunu üç şey destekler ve sürdürülebilir kılar diye düşünüyorum. Bunlardan birincisi olan oturma iznini çözmemiz lazım. Çünkü gelenler soruyor oturma izni var mı? Biz de diyoruz ki oturma izni alabilirsiniz, başvurabilirsiniz. Ama bunun bir garantisi yok. Bunun çözülmesi lazım.
Bankaların Körfez yatırımcısına kredi vermesi lazım
İkincisi körfez yatırımcısı konutu peşin almak zorunda kalıyor. Ya da firmaların kendi vadelendirme imkanlarından yararlanmak durumunda kalıyorlar. Türk bankaları yabancılara konut kredisi vermiyor. Bunun yapılabilmesi lazım. Konut kredisi özü itibari ile satın alınan konut, o kredinin bire bir temınatıdır. Bankalarımızın Körfez ülkeleri vatandaşlarına konut kredisi kullandırmak üzere bir çözüm bulması lazım. Bunun da yine satışları arttıracağını düşünüyorum. Bunun çözümü de kenti içindedir.
Bürokratik süreç kısaltılmalı
Üçüncüsü de bürokratik olrak satış yapma, tapu verme izni alma gibi süreçler hala uzun sürüyor. Bunların da bürokratik aşamalarının kısaltılması lazım.” şeklinde ifade etti.
Konut talebini etkileyen üç önemli itici güç var
Konut sektörü ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Emre Çamlıbel: “Geçtiğimiz 7-8 sene boyunca, Türkiye’de konut talebini etkileyen üç önemli itici güç oldu. Bunlardan bir tanesi genel makro ekonomik durum, Türk halkının gelirinin artması, zenginleşme, gayri safi milli hasıla büyümeleri bu dönemde gerçekleşiyor. Geçmişte olmayan kredi imkanı Trük halkına sunuldu, onlar da genç oldukları için harcadılar. Kredi kullandılar, üretim oldu. Türkiye 7,8,9 puan büyüdü. Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin iç dengeleri itibari ile ilgili değil sadece Avrupa, Yunanistan, Çin , Rusya makro ekonomik politikaları ile de ilgili olarak da Türkiye’nin 7,8,9’luk orandaki büyümeleri yaşamayacağını görüyoruz. Yaklaşık 3,4 mertebesinde bir büyüme yaşayacağız. Bu birinci itici faktördü.
İkinci önemli faktör demografik denge. Doğum oranı Avrupa’nın en yükseği, çocuk adeti Avrupa’nın en yükseği, yaş ortalaması Avrupa’nın en düşüğü, iç göç devam ediyor. Demografik dengeler itibari ile Türkiye’deki konut talebi devam edecek gibi gözüküyor.
Üçüncü önemli itici güç ise yenilenme talebi. 1999’dan önce eski bir şartname vardı. 99’dan önce yapılan birçok binanın yenilenmesi gerekiyor. Ben 2015’te de rekor kırıp 1 milyon 200 bin konut satılacağını ön görüyorum. Konut satışının geçen senenin üzerine çıkacağını düşünüyorum.” diye konuştu.
Devlet yeni konutu teşvik etmeli
Türkiye’de satılan konutların yüzde 55’inin eski konutlar, yüzde 45’i ise yeni konutlar olduğunu ifade eden Emre Çamlıbel şunları kaydetti: “Bu şekilde depremden korunma olmaz. Türkiye deprem ülkesi, dönüşmek zorunda. Yıkılacak birçok bina var. Ama insanlar evlerini satıp, yine eski evler alıyorlar. Neden bunu yapıyorlar? Çünkü eski evlerde KDV yok. Devlet yeni konutlara yüzde 8 ve yüzde 18 olarak KDV uyguladı. Yeni konutu pahallılaştırırsak, insanlar gidip eski, depreme karşı güvenli olmayabilecek konutları alacaklar. İkinci olarak tapu harçları. Tapu harçları ikinci elde düşük gösterilebiliyor, Yeni konut almak çok daha zor ve pahallı hale geldi. Eski konut almak çok daha kolay ve ucuz hale geldi. Devletin teşvik etmesi gerek bu mudur yoksa devlet yeni konutu mu teşvik etmelidir?”
Özlem ATİLA / Emlakdream.com