Deprem riskine karşı su yalıtımının hayati önem taşıdığının altını çizen Isı, Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Yönetim Kurulu Başkanı Levent Gökçe, Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’nin Haziran 2018’de yürürlüğe girdiğini belirterek “2018 öncesi yapılan binalar müteahhidin insafına ve bilincine kaldı. Şu anda yapı stokunun sadece yüzde 1.5’i su yalıtımına sahip” dedi.
Su Yalıtımı Yönetmeliği’nin 1 Haziran 2018’de çıktığını belirten Gökçe, “Deprem yönetmeliği sonrasında yapılsa dahi su yalıtımı olmadığı için son 18 yılda yapılan binalarda risk var. 2018 öncesi yapılan binalar müteahhittin insafına ve bilincine kalmış durumda. Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren inşa edilen ve zorunlu olarak su yalıtımı yapılan bina sayısı toplam yapı stokunun sadece yüzde 1.5’ini oluşturuyor. Toplam 9.8 milyon bina, 28.6 milyon konutun bulunduğu ülkemizde bu oranlar, bugün güvenli bina sayısı konusunda maalesef istediğimiz noktada olmadığımızı gösteriyor. Binalarda su yalıtımının doğru uygulanması ve denetimine gerekli önemin verilmesinde geç kalındı ancak bundan sonra inşa edilen tüm binaları su yalıtımıyla korumalıyız ki 20 yıl sonra yeniden güçlendirme, kentsel dönüşüm konuşmak zorunda kalmayalım” şeklinde konuştu.
Betonarme yapı sistemlerinin en zayıf noktalardan birisi suya karşı hassasiyeti olduğunu ifade eden Gökçe, mevcut binaların depreme dayanıklılığı konusunda endişe duyduklarını vurgulayarak sürekli suya maruz kaldıkları durumda özellikle demirin paslanmasıyla başlayan korozyon yapı sistemini olumsuz etkilediğini, korozyona uğrayan bir binanın, donatı taşıma gücünün 5 yılda yüzde 50’sini, 15 yılda yüzde 90’ını, 24 yılın sonunda ise tamamını kaybedebildiğini söyledi.
Doğru su yalıtımının yapının inşaat aşamasında yapılması gerektiğini anlatan Gökçe, bunun için kentsel dönüşümün büyük bir fırsat olduğunu kaydetti.
“Yaşadığınız binada su yalıtımı olup olmadığınızı öğrenmek büyük önem taşıyor” diyen Gökçe, açıklamalarını “5-10 yıllık binalarda bodrum katı veya çatı katına bakarak su yalıtımı olup olmadığını, su sızıntısı, korozyon, küf gibi izlerden anlayabiliyoruz. Bu izler, binada sorun yaşandığının önemli göstergeleri. Binanın depreme dayanıklı olup olmadığını anlamak için mukavemet testi yaptırılmalı. Yeni ev alacak vatandaşlar da evin göze hitap eden bölümlerinden önce yalıtım konusunu sorgulamalı” diyerek tamamladı.