Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu yılın şubat ayında 2020’yi Patara Yılı ilan etmesinden sonra başlayan ve tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını sonrasında 2021 yılının da Patara Yılı olarak devam ettirilmesi gündeme geldi.
Gelecek senenin yeniden Patara Yılı ilan edilmesinin doğru olacağını ve bu yönde öneride bulunacaklarını söyleyen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya’nın Kaş ilçesindeki Patara Antik Kenti’nde düzenlenen “Patara Yılı Konseri”nde, tarihin sahnesinde olduklarını ve çağları aşan şarkıları söylediklerini dile getirdi.
Binlerce yıllık geçmişe, medeniyet ve kültürün kendi nağmelerini ekleyerek eşlik ettiğini söyleyen Ersoy, “Bu bitmeyen senfoniye bugün bizim seslerimiz eşlik ediyor. Patara, Orta Tunç ve Demir Çağı’ndan, Helen ve Roma dönemine nihayetinde Türk egemenliğine ulaşan bir serüvenin toprağıdır. Yüzyıllar öncesinin her medeniyetin mirasını gururla taşımaktadır. Doğası ise adeta tarihinin görkemiyle yarışmakta.” diye konuştu.
Patara bölgesinin caretta carettaların yumurtalarına ev sahipliği yapan, göz alıcı kumsalıyla doğal hayatın en özel bölgeleri arasında yer aldığını vurgulayan Ersoy, Patara’nın arkeolojik kazıları 12 aya çıkarma projesine dahil ettikleri ilk 20 bölgeden biri olduğunu belirtti.
“Muhteşem antik kentin her parçasını insanlığa kazandırmak için çok titiz bir çalışma yürütüyoruz. Aynı zamanda insanlarla Patara’yı buluşturmak, bilinirliğini artırmak, taşıdığı evrensel değerleri paylaşmak adına faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.” diyen Ersoy, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2020’yi Patara Yılı ilan etmesinin bu yolda atılmış çok ciddi bir adım olduğunu anlattı.
“Tematik yıllara önem veriyoruz”
Bakanlık olarak tematik yıllara önem verdiklerini kaydeden Ersoy, şöyle devam etti:
“Troya, Göbeklitepe gibi daha önceki yıllarda ilan edilen ulusal ve uluslararası etkinlikler, tanıtım çalışmaları ve faaliyetler çok güzel geri dönüşler sağlamış, aynı zamanda son derece zengin sanat etkinlikleriyle kültürel hayatımıza renk katmıştır. Patara için de planlarımız aynıydı ancak 2020 herkesin planlarını değiştirdiği bir yıl oldu. Bugünden itibaren Patara Yılı etkinliklerini gerçekleştirmeye devam edeceğiz. 2021’in de yeniden Patara Yılı olarak ilan edilmesinin doğru olacağını düşünüyorum, önerimizi de yapacağız. Ne olursa olsun yılın bitmesi bu eşsiz varlıklara yönelik çalışmalarımızın bitmesi anlamına asla gelmiyor. Bizim için her yıl Patara, Troya veya Göbeklitepe yılı. Ne mutlu bize ki adlarını yıla değil, her bir güne versek bile 365 günün asla yetmeyeceği zenginlikleri barındıran topraklar üzerinde yaşıyoruz.”
Amaçlarının tüm bu eserleri gelecek nesillere eksiksiz aktarabilmek olduğunu dile getiren Ersoy, milletin medeniyetlere, kültür ve inançlara gösterdiği emsalsiz hoşgörü ve saygının başarılarının teminatı olduğunu vurguladı.
Tarihle bütünleşmiş, tüm insanlığın kültür mirası olarak ayakta duran benzersiz yapıları bir yandan korurken bir yandan da hayatın içine katmak gerektiğine işaret eden Ersoy, bunu gerçekleştirebilecek en güçlü aracın sanat olduğunu anlattı.
Mimari teknolojinin ulaştığı seviyeyle çok farklı sanat ve kültür merkezleri inşa edebildiklerine dikkati çeken Ersoy, “Ancak binlerce yıllık birikimin, yaşanmışlığın geride bıraktığı zengin ruh, sanki medeniyetin başlangıcından beri süregelen festivale eşlik ediyormuşçasına bizi çevreleyen zamansızlık hissi, teknolojinin tüm görkemine ağır basıyor. Bu duyguları yaşatmaya devam edeceğiz. Yaptığımız çalışmalar sayesinde bugün Patara Antik Tiyatrosu’nun yeniden sanatla buluşabilmiş olması, kararlığımızın göstergesidir.” ifadelerini kullandı.
30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutladı
Ersoy, dünya müziğinin farklı seslerini sahneye taşıyan, etkinliğin anlamlı ve zenginliği olan sanatçılara teşekkür etti.
949. yılında Malazgirt ve 98. yılında Dumlupınar zaferlerini büyük bir gururla kutladığını ifade eden Ersoy, şunları kaydetti:
“Bu vesileyle milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı şimdiden tebrik ediyorum. Tarihi değiştiren bu iki meydan savaşı, Anadolu’nun dünya döndükçe Türk milletinin vatanı olacağının, bunun aksini düşünenlerin milletimizin iradesi karşısında hüsrana uğrayacağının ilanıdır. Başta İstiklal harbimizin başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk ve Anadolu’nun fatihi Sultan Alparslan olmak üzere tarihimizi şanla ve şerefle yazan tüm şehit ve gazilerimizi rahmetle saygıyla minnetle anıyorum.”
