Afet Sigortaları Yasası’nın ardından tapu işlemleri ve konut kredilerinin yanı sıra elektrik ve su abonelik işlemlerinde de zorunlu deprem sigortası şartı aranmaya başlandı. Yasayla beraber DASK yaptırma oranlarında artış olduğuna dikkat çeken DASK Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı, DASK’a yatırılan primlerin tekrar halka geri döndüğünü ifade etti.
DASK'ın sosyal dayanışma havuzu olarak düşünülmesi gerektiğini hatırlatan Yazıcı, “Ödenen primler tüm topluma, depremde hasar ödemesi yoluyla geri dönüyor. Türkiye’de büyük depremlerin ardından sigortalılık oranlarında artış gözlemliyoruz. Ancak önemli olan, felaketler olmadan önce sigorta yaptırmak. Deprem riski yüksek bir ülkede yaşıyoruz. Bu nedenle, almamız gereken diğer önlemlerin yanı sıra muhtemel maddi kayıplarımızı karşılamak için mutlaka zorunlu deprem sigortasını yaptırmalı ve sigorta yaptırmak için deprem olmasını beklememeliyiz” diye konuştu.
Yeni yasa ivme kazandırdı
Yeni yasanın zorunlu deprem sigortasına kazandırdığı ivmeden son derece memnun olduklarını belirten Yazıcı, “Yasayla birlikte zorunlu deprem sigortasında ciddi bir büyüme yakaladık. Sigortalı konut sayısı Türkiye genelinde 4,7 milyona yükseldi. Yeni kontrol uygulamasının başlamasından sonra zorunlu deprem sigortası yaptıran konut sayısı dört ayda geçen yılın aynı aylarına göre yüzde 63 arttı. 2012 yılının toplamındaki büyüme ise geçen yıla kıyasla yüzde 27 oldu. Bu artışın önümüzdeki dönemde hız kaybetmeden devam etmesini bekliyoruz” dedi. Yazıcı, elektrik ve su idarelerinin, abonelik işlemlerinde mutlaka zorunlu deprem sigortası olup olmadığını kontrol etmeleri gerektiğini vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:
“Yeni yasayla amaçlanan, kamudan alınan hizmetin zorlaştırmak değil, aksine halka sigorta yaptırması gereği hatırlatmak. Türkiye topraklarının yüzde 96’sının, nüfusunun yüzde 98’inin aktif deprem kuşakları üzerinde bulunduğunu göz önünde bulundurursak, herkesin sorumluluk alıp elini taşın altına koyması ve önlemini alması gerekiyor.”
2023’te 63 milyar liralık sigorta sektörü
Güneş Sigorta Genel Müdürü Serhat Süreyya Çetin, Türkiye’nin not artışının sigorta sektörünü olumlu yönde etkileyeceğini söyledi. 2008 krizinden sonra dünyadaki sermayenin akacak yer beklediğine dikkat çeken ve dünyanın zaten küresel bir pazar haline geldiğini belirten Çetin, “Sigortacılık açısından bakacak olursak not artırımı, sigortalanabilecek yeni yatırımlar, yeni varlıklar, ticaretin gelişmesi ve ihracatın artması demek. Çünkü buraya gelen yatırımcılar artık Türkiye’de yaptıkları üretimleri yurtdışına ihraç etmeyi, çapraz pazarlara satmayı düşünerek geliyorlar” diye konuştu.
Hedef dört kat büyüme
Sigorta sektöründe hayat dışı branşların 9 aylık dönemde yüzde 17 oranında büyüdüğünü ve sene sonunda da buna paralel bir beklenti içinde olduklarını söyleyen Çetin “Sektör son 5 yıldır olduğu gibi bu sene de ekonominin üzerinde bir büyüme gösteriyor. Büyüme oranları son derece iyi ancak bu ciroları, yaptığımız üretimleri sigorta sektörü olarak ne 6’ncı ayda, ne de 9’uncu ayda kâra çeviremedik. Sektör sonuçları toplamda zarar veriyor” dedi. 2023’te sigorta sektörünün 4 kat büyümesinin ve 63 milyar lira prim büyüklüğüne ulaşmasının beklendiğini ifade eden Çetin, dünya sıralamasında hayat dışı branşın 16, hayat ve BES’in ise 30. sıraya yükseleceği tahmin edildiğini sözlerine ekledi.
Kritik hastalıklara ‘turuncu elma’ sigortası
AEGON Emeklilik ve Hayat ‘Turuncu Elma’ adlı hayat sigortası ürünüyle farklı risklere karşı geniş teminat veriyor. Vefat teminatının yanında, kritik hastalıklara yakalanan sigortalılara ciddi oranda maddi destek sunan Turuncu Elma, sigortalının yaşam kaybı ve belirlenen bir kritik hastalığının teşhisi durumunda, yakınlarının geleceğini güvence altına alıyor.
AEGON Türkiye’nin hayat sigortası ürünü, ana teminatın yanı sıra seçenekli olarak sunulan ek teminatlardan kritik hastalıklar, tam ve daimi maluliyet ve maluliyet yıllık destek gibi ek teminatların tercih edilmesi durumunda, sigortalı ve yakınlarına koruma sağlıyor. Ürün, tedavi masraflarının karşılanması için belirlenen bir tutar ödüyor ve bu sayede tedavisi devam eden sigortalı gelir kaybına uğramamış oluyor. Turuncu Elma hayat sigortası kapsamı içinde olan kritik hastalıklar ise şu şekilde sıralanıyor:
“Alzheimer, kanser, kalp krizi, inme, by-pass ameliyatı, Multiple Skleroz (MS) böbrek yetmezliği, Aort değişitirme ameliyatı, paraliz, önemli organ nakilleri, iyi huylu beyin timörü, motor nöron hastalıkları, koma, tam ve daimi maluliyet, parkinson, üçüncü derece yanık, kalp kapakçığı değişimi.”
MetLife yeni dönemde de iddialı
MetLife Emeklilik ve Hayat, 300 çalışanı ve DenizBank yöneticileri ile birlikte Sapanca’da bir araya geldi. “Yeniliğin Mimarları” konseptli toplantıda MetLife, çalışanlarıyla birlikte sektördeki yenilikleri değerlendirip strateji ve hedeflerini şekillendirdi. Toplantıda bireysel emeklilik mevzuatındaki yeni gelişmelerle ilgili detaylı bilgilendirme ve sunum yapılırken şirkette 5,10,15 ve 20 yılını dolduran çalışanlara plaketleri verildi. 10, 15 ve 20 yılını dolduran çalışanlar ayrıca ödüllendirildi. MetLife Emeklilik ve Hayat Genel Müdürü Deniz Yurtseven, toplantıda 2013 hedeflerinden de bahsetti. Yeni kanunla ilgili tüm hazırlıkları yaptıklarını ve yeni dönemin mimarlarının MetLife çalışanları olacağının altını çizen Yurtseven, “Hem sigorta hem de emeklilik tarafında ilk 5 içinde yer almak istiyoruz. Bu hedefe çalışanlarımızla hızlı bir biçimde ulaşacağız. Şu anda kaza branşında emeklilik ve hayat şirketleri arasında zaten lider konumdayız. Bu toplantımız yeni dönemin başlama vuruşu olacak” dedi.
Anadolu Sigorta’dan sağlıklı fırsat
Anadolu Sigorta’nın yeni ürünü ‘Sağlıkta Fırsat Poliçesi’ ameliyat, yoğun bakım, doktor takibi, kemoterapi, radyoterapi, diyaliz gibi tüm yatışlı tedavi giderlerini katılım payı olmaksızın; ayrıca yüksek maliyetli tomografi, ultrason, MR, endoskopi, kolonoskopi, gastroskopi ve Pet CT (kanser tarama) gibi ileri tanı yöntemlerini ise yüzde 20 katılım payı alarak limitsiz karşılıyor.
Sağlıkta Fırsat Poliçesi, sigortalıların tedavi giderlerinde karşılaşabilecekleri yüksek maliyeti teminat kapsamı altına alıyor. Bu poliçeye sahip sigortalılar, sadece yatışlı tedavi teminatlı ürünlere, yalnızca bir ileri tetkik bedeline denk gelen prim farkı ödeyerek, limitsiz sayıda ileri tetkiki içeren bir poliçeye sahip oluyorlar.
Anadolu Sigorta, ayrıca günümüzün en çok korkulan hastalıklarından; kanser ve kalp rahatsızlıklarıyla hipertansiyon ve şeker hastalıklarının tedavi giderlerini, sigorta başlangıç tarihinden sonra ortaya çıkar çıkmaz, bekleme süresi olmadan hemen karşılıyor ve kesintisiz en az 4 sene bireysel sağlık sigortası olan sigortalıların, sigortalandıkları tarihten sonra ortaya çıkan, tüm doğuştan gelen hastalıklarına ait giderlerini sigortalılıklarının 5’inci senesinden itibaren poliçe kapsamına dâhil ediyor.
Solmaz Altın, Allianz’ın başına geçiyor
Allianz’ın Türkiye CFO’su Solmaz Altın, 1 Ocak 2013 itibariyle geçerli olmak üzere CEO vekilliği görevine başlıyor. Alexander Ankel’in Allianz Global Corporate & Specialty şirketinin Asya Pasifik Bölge CEO’su olarak göreve başlayacağı 1 Temmuz 2013 tarihinde ise Solmaz Altın, Allianz’ın Türkiye CEO’su olarak yeni görevine atanacak. Şu anda Allianz SE CEO Ofisi Eş Başkanı olarak görev yapan Aylin Somersan Coqui, 1 Ocak 2013 itibariyle Allianz’ın Türkiye CFO’su olarak yeni görevine başlayacak. Atamalar Hazine Müsteşarlığı’nın onayının ardından gerçekleştirilecek.
Solmaz Altın, Allianz kariyeri öncesinde Almanya’da banka ve danışmanlık sektöründe, Dresdner Bank ve KPMG firmaları dahil olmak üzere çeşitli görevlerde yer aldı. Almanya’nın Duisburg kentinde bulunan Gerhard-Mercator Üniversitesi’nin ve Avustralya’nın Sidney kentindeki University of Technology’nin İşletme ve Ekonomi bölümlerinden mezun olan Altın, iyi derecede Almanca ve İngilizce biliyor.