Yapı-Endüstri Merkezi ve AHK Alman – Türk Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğiyle düzenlenen toplantıda 35. Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul “Konuk Ülke Almanya” projesinin tanıtımı ve Türk Yapı Sektörü Raporu ile sektör değerlendirmesi gerçekleştirildi.
İki ayrı oturum halinde sektör profesyonelleri ve yatırımcıları ağırlayan toplantı, Türk yapı sektörünün mevcut durumu ve gelecek dönem değerlendirmeleri üzerinden; Fuar’ın Konuk Ülke Projesi’yle yaratacağı Türk ve Alman yapı malzemesi üreticileri arasındaki ticari avantajları ve projenin üçüncü ülke stratejilerini oluşturmada sağlayacağı sürdürülebilir pazar etkinliklerini gündeme taşıdı.
Toplantının açılış konuşmalarını Yapı-Endüstri Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Hasol ve Federal Almanya Başkonsolos Yardımcısı Dr. Philipp Deichmann yaptı. Doğan Hasol konuşmasında Avrupa Birliği'nin en güçlü ülkesi Almanya'nın, Türkiye'nin ekonomi konusunda en önemli ortaklarından biri olduğuna vurgu yaparken Dr. Philipp Deichmann, Almanya'da çok iyi bilinen Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’un bu yıl konuk ülkesi olmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Geniş bir yelpazeye yayılan Türk – Alman işbirliklerinde ekonomik faaliyetlerin ağırlığına işaret eden Deichmann, Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’un Türk ve Alman yapı sektörlerinin komşu coğrafyalarda ortaklaşa yapacakları yatırımlar açısından öneminin altını çizdi.
Toplantıda ayrıca Türk Yapı Sektörü Raporu 2011 ile sektörün 2011 yılı performansı ve gelecek dönem performanslarıyla ile ilgili projeksiyonlar Yapı-Endüstri Merkezi Genel Müdürü Dr. Barış Onay tarafından aktarıldı. Toplantının ilk oturumundaki sektör değerlendirmesi, yeni yayımlanan ve toplantıda sektörle paylaşılan Türk Yapı Sektörü Raporu ve yapiveri.com verilerinden üzerinden gerçekleştirildi.
Sunumunda Türkiye yapı sektöründen verilere yer veren Yapı-Endüstri Merkezi Genel Müdürü Dr. Barış Onay, büyüme hızı açısından farklı tepkiler veren GSYH ile inşaat sektörünün 2011'de aradaki makası kapatarak birbirine yaklaştığını, bunun bir “normalleşme” olarak okunabileceğini kaydetti. İnşaat sektörünün son 10 yılda Türkiye ekonomisine sağladığı katkının ortalama yüzde 5,7 civarında olduğunu kaydeden Onay, ancak sektörün gelişimini -5 / 5 bandında bir seyirle sürdüren AB27 ve Avro Bölgesi'ne göre inişli çıkışlı yapısına dikkat çekti. Türkiye'nin sabit sermaye yatırımları içinde kamu ve özel sektör inşaat yatırımları, yapı ruhsatına göre bina sayıları ve yüzölçümleri, Türkiye'deki konut satışları ve konut kredileri hacmi, yurtdışı müteahhitlik hizmetleri konularına da değinen Onay, rakamların büyümede bir yavaşlamaya işaret ettiğini ama bu yavaşlamanın bir resesyona dönüşmesinin beklenmediğini ifade etti. İnşaat malzemeleri üretiminden de bahseden Onay, düşük ithalat payıyla Türkiye ekonomisi için bir çıkış kapısı olduğunu vurguladı.
“Konuk Ülke Almanya” projesi hakkında bilgiler de veren Onay, 2012'nin Türkiye'nin güçlü partnerle hareket etmesi gereken bir yıl olduğunun altını çizdi ve enerji dışı kalemlere bakıldığında Türkiye’nin bir numaralı dış ticaret partneri olan Almanya'nın bu çerçevede 'konuk ülke' olarak belirlendiğini söyledi. Onay, projenin ilk iletişim çalışmasının 10 – 14 Ocak 2011 tarihleri arasında Essen Almanya’daki DEUBAU Yapı Malzemeleri Fuarı’nda gerçekleştirildiğini anımsatarak, 6 Mart'ta Krasnodar, 16 Mart'ta Sofya ve 10 – 11 Nisan tarihlerinde Moskova'da yapılacak inşaat forumlarıyla tanıtım çalışmalarının süreceğini aktardı.
Türk – Alman ticari ilişkilerinin yapı sektörü özelinde geliştirilmesine dair düzenlenen ikinci oturuma ise, AHK Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Pazar Araştırmaları Bölüm Müdürü Frank Kaiser ile iki ülke ticari ilişkilerinde sektör özelinde örnek teşkil eden Knauf firmasının Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Isabel Knauf konuşmacı olarak katıldı.
AHK Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Pazar Araştırmaları Bölüm Müdürü Frank Kaiser konuşmasında, Alman ve Türk yapı sektörlerinin işbirliği anlamında taşıdığı potansiyeller üzerinde durdu. Yapı sektörünün Almanya endüstrisi için öneminin altını çizen Kaiser, 2011'de yüzde 6,5'lik bir reel büyüme yakalayan sektörün ülke ekonomisine yüzde 9,5 – 10 gibi bir katkı sağladığını, istihdam açısından da yüzde 5,5'lik bir paya sahip olduğunu söyledi. İki ülkenin birbirlerini tamamlayabilecekleri Rusya, Türkmenistan, Ortadoğu gibi pazarlarda faaliyet yürüttüğüne değinen Kaiser, Türkiye'nin Alman şirketler için bir üs olabileceğini kaydetti. Sunumunda, Almanya'nın Türkiye yapı sektörüne neler katabileceğinin yanıtlarını da arayan Kaiser, bunları, know-how ve bilgi transferi, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji teknolojileri, kalite yönetimi ve iyileştirme, eğitim olarak sıraladı.
Toplantının son konuşmacısı Knauf Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Isabel Knauf oldu. Isabel Knauf 1989'da Bilkent Ankara Fabrikası'nda üretime başlayarak girdikleri Türkiye pazarını değerlendirdi. Türkiye'nin kendileri için önemli olduğunu, çünkü İtalya'dan Hindistan'a kadar geniş bir bölgeye rahatlıkla ulaşabildiklerini bildiren Knauf, 1997'den bu yana Türkiye'ye 250 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını açıkladı. Türkiye'de kimsenin denemekten korkmadığına ve arzulu olduğuna değinen ve en çok “olabilir” sözcüğünü sevdiğini söyleyen Knauf, çalışanların çok hevesli ve motivasyonlarının yüksek olduğunu, ayrıca altyapının hızla geliştiğini, gümrüklerde hiçbir sorun yaşamadıklarını sözlerine ekledi. Isabel Knauf, Türkiye'yi, 23 trilyon dolarlık bir pazara ulaşmak için kilit bir ülke olarak tanımladı.
Etkinliğin haber dosyası, detaylı haberler ve fotoğraflar için: www.yapi.com.tr ve www.mimarizm.com