Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Kanal İstanbul Projesi'yle ilgili, “Kanal güzergahında jeolojik yapılar var. Doğal sitler, tarihi sit alanları, yer altı su kaynakları, meraları dikkate aldığımızda uzmanların yaptığı çalışmalarda sit bölgeleri için bazı tereddütleri oluştu. Bu yüzden de güzergah konusunu yeni baştan ele almak ihtiyacı doğdu” dedi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan “Neler Oluyor” programına konuk oldu. İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın sorularını cevaplayan Yıldırım, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın projeleri hakkında bilgiler verdi.
Kanal İstanbul Projesi'nin çalışmalarının titizlikle yürütüldüğünü aktaran Yıldırım, uzmanlar tarafından yapılan çalışmalar sonucu sit bölgeleri konusunda tereddütler doğduğunu, bu nedenle güzergah konusunun yeniden ele alınacağını kaydetti. “Kanal İstanbul Projesi bizim çılgın projemiz, büyük bir proje, dolayısıyla bu projeye mecburen hız vermemiz gerekiyor” diyen Bakan Yıldırım, “Son zamanlarda projede hiçbir aksaklık yaşanmaması için hazırlıklarımızı çok titiz yapıyoruz. Bir kere kanal güzergahındaki jeolojik yapılar var.
İŞTE KANAL İSTANBUL'UN PROJE FOTOĞRAFLARI
Doğal sitler, tarihi sit alanları, yer altı su kaynakları, meraları dikkate aldığımızda, uzmanların yaptığı çalışmalarda sit bölgeleri için bazı tereddütleri oluştu. Bu yüzden de güzergah konusunu yeni baştan ele almak ihtiyacı doğdu. Ben vatandaşlarımızın bu konuda çok aceleci davranmasını istemiyorum, bir hayal kırıklığı yaşamasınlar. ‘Şuraya kanal yapılacak, buraya hücum edelim' falan diye düşünmesinler. Sonra bizi suçlamasınlar, bizim henüz ilan ettiğimiz bir güzergah yok. Bir takım güzergahlar havada uçuşuyor. Ne zaman ki ben çıkar derim, ‘güzergahımız budur', bağlayıcı olan bizim için o güzergahtır” ifadelerini kullandı.
“YENİ İSTANBUL HAVALİMANI DÜNYANIN EN BÜYÜĞÜ OLACAK”
Türkiye'nin havacılıkta aldığı mesafeyle ilgili rakamları paylaşan Yıldırım, İstanbul'da yapılacak yeni havalimanının dünyanın en büyüğü olacağını dile getirdi. Havalimanının Türkiye'ye ekonomik katkılarını da anlatan Yıldırım, “Türkiye sadece karayolunda değil, havacılıkta da çok ciddi mesafeler aldı. ‘Hava yolu halkın yolu' diyoruz. Tam anlamıyla Türkiye'nin dünya havacılığından aldığı pay 2003'te yüzde 0.45'ti; 1 bile değil, yarım bile değil. Şimdi yüzde 2, tam 4 kat. 2003 yılında 60 noktaya dünyada uçuş yaparken, bugün 261 noktaya uçuş yapıyoruz.
Hürriyet