Dün beşincisi gerçekleşen Gayrimenkulde Liderler Zirvesi'nde ikinci oturum adete yıldızlar topluluğuna sahne oldu. Başkanlığını GYODER Başkan Yardımcısı Haluk Sur'un yaptığı, aralarında Sinpaş GYO Genel Müdürü Seba GACAMER, Artaş Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, NEF İcra Kurulu Başkanı Erden TİMUR, AK PORTFÖY Genel Müdürü Dr. Alp Keler'in de bulunduğu ikinci oturumda Türkiye adına çok önemli veriler ve bilgiler sunuldu. 24 Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Yeniay'da aynı oturumda işin temelinde planlama, planlama ve yine planlama olduğunu yineleyerek konuya vurgu yaptı.
Gayrimenkul Yatırım Fonları Çok Önemli Yeni Bir Enstrüman
Türkiye'nin şu anda finans yönetimiyle ilgili, Sermaye Piyasası Kurulu arayışları sonucunda ve portföy yönetim şirketleri, gayrimenkul yatırım şirketleri kanalıyla çok önemli yeni bir enstrümana sahip olduğunu söyleyen Aziz Yeniay gayrimenkul yatırım fonları ile ilgili şu düşüncelerini paylaştı; "Şu anda finansmandan, Türkiye’nin kalkınmasından bahsediyoruz. Gayrimenkul yatırım fonları Bu kalkınma için olmazsa olmaz bir araç. Türkiye’nin elinde çok ciddi bir gayrimenkul stoğu var. Yine bu gayrimenkulü menkulleştirme noktasında gayrimenkul yatırım fonları çok önemli bir araç. Birkaç yıl sonra inanıyorum ki onlarca milyar doları bu enstrüman aracılığıyla gerek dış piyasadan gerek iç piyasadan Türkiye’ye geldiğini göreceğiz."
Gayrimenkul yönetim portföy şiketi olarak karşıdan sadece konut, avm yapan bir şirket gibi algılandıklarını söyleyen Aziz Yeniay, gayrimenkul yönetim şirketlerinin aynı zamanda fabrikalar inşa eden, kobilerin sürdürülebilirliklerini sağlama ve Türkiye’nin kalkınması noktasında çok önemli bir araç olarak devreye girdiğini ifade etti.
'Doğru Planlanmış Kentler Doğru İnsanları Ortaya Çıkarır'
Aktif olarak 22 yıl boyunca siyasetin içinde görev yaptığını söyleyen Aziz Yeniay; "Doğru planlanmış kentler doğru insanları ortaya çıkarır. Aynı zamanda da doğru insanlar doğru kentleri üretir. Eğer biz önümüzdeki dönemde doğru insanları yetiştirmek istiyorsak kentleşmede muhakkak doğru hikayeler yazmak zorundayız. Felsefemizin doğru olması gerekir." dedi. Şöyle devam etti;
'Talep Yaratan Bir Yönetim Anlayışı Benimsenmeli'
"Türkiye son 50 yılda şehir planlanması konusunda pek çok badire atlattı. Burada en büyük handikapımız şuydu; yönetim anlayışımızın daha çok talepleri karşılamak noktasında olması. Oysa talep yaratan bir yönetim anlayışını benimsemek zorundayız. Talep yaratabilme anlayışı; o günkü beklentileri değil, oluşturulan vizyon çerçevesinde yarını planlamaktır. 99’daki depremden sonrasında önümüzdeki 15 yılı planlamamız gerekiyor dediğimde insanlar “Deprem olmuş yarın ne yapacağız? Siz 15 yıldan bahsediyorsunuz” diyorlardı. Biz onlara 15 yıl sonra tekrar bu salonda bir araya geleceğiz ve şimdi ne yapacağız diye konuşacağız dedik. Evet, maalesef şu anda aynı konuşmayı yapıyoruz."
'6306 Sayılı Yasa Çok Önemli Fakat Finansman Problemi Var'
6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Yasası'nın Kentsel dönüşüm kapsamında çok önemli bir yasa olduğunu söyleyen Aziz Yeniay, fakat finans sisteminde karşılan zorluklar nasıl aşılacağının belli olmamasının bu yasanın eksik tarafı olduğunu belirtti. Bir diğer eksik olarak ise; "Bu kanunun bana kalırsa bir başka eksik tarafı da şu; kentsel dönüşümü lokal manada bir dönüşüm olarak ele almak. Konu lokal olarak ele alındığı zaman deprem riski taşıyan alanları ortadan kaldıralım diye gayret sarfederken puzzle daki büyük fotoğrafı göremediğimiz için, daha sonra parçaları bir araya getirdiğimiz zaman ortaya çıkan fotoğraf çokta arzu ettiğimiz bir fotoğraf olmayabilir. Bu anlamda kentsel dönüşümün 6306 Sayılı Kanun kapsamında yeniden ele alınması ve dönüşümde mutlaka bir kural, kaide olacak şekilde bir master planın oluşturulması gerekiyor.
'Bir Şehirde Trafik Varsa Orada Bir Planlama Hatası Vardır'
"Sonuca bakarak konuşacak olursak eğer bir şehirde trafik varsa orada bir planlama hatası vardır." diyen Aziz Yeniay; "İnsanları bir ilçede toplayıp başka ilçede çalıştırmaya kalkarsanız trafik problemi çözülmez. Büyük fotoğraftan bakarsak İstanbul’u finans kent yapmak istiyoruz. Bu konuda ciddi adımlar var ancak finans kenti bir tek Ataşehir’deki bir finans merkezine indirgemeye kalktığımız zaman zaten o süreci baştan eksik tanımlamış olduğumuz anlamına geliyor." diye belirtti.
'Büyük Bir Deprem Riski İle Karşı Karşıyayız ve Bu Riski Satın Almak Zorundayız'
Aziz Yeniay sözlerine "Geçmişte ‘Ya İstanbul’da 1 milyon konutu acilen bir planlama çerçevesinde dönüştürürüz. Yada maalesef 1 milyon ceset torbası hazırlamak zorunda kalırız” diye bir cümle kurmuştum ve eleştiri almıştım. İstanbul bir risk bölgesidir ve bu çerçevede İstanbul depremi ulusal güvenlik kapsamında ele alınması gerekir. Büyük bir tehdit ile karşı karşıyayız ve biz bu tehditi satın almak zorundayız. Bu sebeple biz bugünkü talepleri karşılamakla uğraşamayız. Mutlak suretle uzun vadeli planlamalar ile birlikte bilgiye dayalı, felsefesi olan ve bu kapsamda bütün sektörün birlikte aynı hedefe yürüdüğü bir süreci yaşamak zorundayız." diye son verdi.