Türkiye’nin Gayrimenkul Platformu GYODER önderliğinde her sene düzenlenen ve gayrimenkul sektörünün sorunları, geleceği ve çözümlerinin samimi bir ortamda sunulduğu 15. Gayrimenkul Zirvesi Zorlu Raffels Otel'de gerçekleşti. Sektörün liderlerini, profesyonelleri ve alanında uzman kişileri İstanbul'da bir araya geldiği zirvede . "İşimiz Metrekare" temasıyla zirvede metrekarenin yaşamımızın her alanında olduğu dile getirilirken, bu yıl gayrimenkul sektörünün geleceğine yön verecek konular tartışıldı.
GYODER Başkanı Aziz TORUN yaptığı açılış konuşmasında gelecekte sektörün zor duruma düşmemesi için acilen gerekli yapısal düzenlemelerin yapılması gerektiğine dikkat çekti. Sektörün yapısal sorunlararına, yabancı yatırımcıdan inşaat maliyetlerine kadar her yönüyle değindi.Gayrimenkul sektörünün ekonomi için stratejik bir sektör olduğunun altını çizerken sektörün yaşadığı sorunlara da dikkat çeken Torun Kentsel dönüşüm stratejisinin geniş kapsamlı bir imar reformu ile planlanması gerektiğini söyledi.
Sektörün yapısal sorunlarının çözülmesi için hükümete de çağrıda bulunan Aziz Torun, imar yasasının bir an önce çıkması gerektiğini belirterek şunları söyledi: "İmar yasasıyla birlikte sektörün üzerindeki yüzde 14'e kadar varan vergi ve harç yükü hafifletilmeli. Bunun yanında sektörde haksız uygulamalara sebebiyet veren KDV uygulamaları çözümlenmeli, tüketiciyi koruma kanunun getirdiği cayma hakkının oluşturduğu risk düzeltilmeli."
GYODER BAŞKANI AZİZ TORUN KONUŞMASINI İZLEMEK İÇİN VİDEOYA TIKLAYINIZ
GYODER Başkanı Aziz Torun'un açılış konuşmasından satırbaşları…
Yurt dışı ve yurt içinden katılımcılar ile gerçekleştirilen bu zirvede sektörün sorunları ve gelecekteki durumları tartışılacak diyen Aziz Torun;
İşimiz metrekare, konseptimiz bu yıl metrekare.Mimarlarımız, satarken, tasarlarken hep metrekare konuşuyoruz. Onun için işimiz metrekare diyoruz ve bu tema altında bugün konularımızı tartışacağız.
Sektörümüz bugün lokomotif hale gelmiştir. Ekonominin büyümesine paralel olarak büyük bir gelişme sağladı. Tek haneli enflasyon, düşük faizler ve ekonomik büyüme sektöre önemli bir ivme kazandırdı.
Yaklaşık 2 milyona yakın istihdam, 200 alt sektöre öncülük…
Dünya ölçeğinde gerçekleştirilen projeler sektörü ileri bir konuma yerleştirdi.
Zannedildiği gibi sektör rant sektörü olmaktan çıkıp, istihdam sağlayan, vergi veren bir sektör haline geldi.
Büyük projeler, havalimanı, üçüncü köprü gibi büyük yatırımlar ile yaklaşık 2 milyona yakın istihdam sağlayan gayrimenkul sektörü ayrıca 200 alt sektörede öncülük ve destek olmakta.
2023 hedeflerinde gayrimenkul sektörünün yeri ve önemi büyük. Türkiye’nin jeopolitik konumu, doğal zenginlikleri, ulaşım imkanları, yapılan yatırımlar köprüler, havalimanları gelecekte şu anda 34 milyon olan turizm ile dünyanın en çok ziyaret edilen 6. Ülkesi haline gelmiş ise gayrimenkul sektörünün de buna bağlı olarak gelişmesi zorunludur.
Sektörün sorunları, geçici bir bahar havası…
Bu başarılar, hedefler hepimizi heyecanlandırmak ve motive etmektedir. Ancak sektörün bugün yaşadığı ve gelecekte yaşayabileceği sorunlara dikkat çekmek istiyorum.
Sayın Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, dünyada ve Türkiye’de ekonomi için şu an geçici bir bahar havası yaşıyoruz, aldanmayalım dedi. Fırtınalı, tipili bir dönem yaşarsak ne yapacağız?
Gayrimenkul sektörü olarak ben hazır olduğumuzdan emin değilim. Endişelerimiz var. Satıyoruz, yapıyoruz, biz bunu on senedir yapıyoruz diyerek devam ediyoruz ancak bizi ileride bu yalnız bırakabilir.
Ekonomide yaşanacak sıkıntıların en fazla sıkıntı yaşatacağı sektör gayrimenkul sektörüdür. Çünkü kriz dönemlerinde insanlar gayrimenkul almayı erteler, faiz oranları yükselir yatırım yapmaz.
"B" ve "C" planları yapmamız gerekiyor…
İyimser tahminlerden vazgeçip b ve c planları yapmamız gerekiyor.
Dünyada ve Türkiye’de çok temel yapısal sorunlar var. Bizim de gayrimenkul sektöründe yapısal sorunlarımız var. 2016 Türkiye’sinde %78’i şehirlerde yaşayan hızlı bir şehirleşme yaşadık. Hızlı ve plansız şehirleşmenin getirdiği yapısal sorunlarımız var. Yıllık ortalama 1 milyon artış gösteren şehir nüfuslarımız çok ciddi sorunlara yol açıyor.
İstanbul’da 1 / 100 bin planlar 96 yılında yapılmış. Bu kadar plansız bir şehirleşmenin sadece deprem riski taşıyan binaların yenilenmesi veya onarılması için çıkarılan yasalarla düzeltilmesi mümkün değildir.
Gelişim, denişim, dönüşüm için bir fırsat olarak görülüp %75’e varan riskli yapı stoğunu avantaja dönüştürmeliyiz.
Yapısal sorunların düzenlenmesi gerekiyor…
Yasalar, yönetmelikler ve ilgili düzenlemeler de tıkanıp kalıyoruz. Uzun yıllar siyasette görev yapan, Prof. Ömer Dinçer Türkiye’de değişim yapmak niye bu kadar zor diye bir kitap yazdı. Bürokrasi’nin ne kadar büyük sıkıntılar ürettiğini hepimiz biliyoruz.
Yapısal sorunlar için çözüm beklediğimizi bir yıl önce sayın Başbakan Davutoğlu’una 11 başlık altında sunduk.
İmar kanunu tasarısına dair düşüncelerimiz, tüketici koruma kanununa dair sıkıntılarımız, sektör üzeridneki vergi ve harçların yüksekliği, KDV oranı ile ilgili, kayıt dışılık ile ilgili ve yabancı yatırımcı ile ilgili sıkıntılarımızı ilettik. Arada geçen zaman içerisinde 2 hükümet değişti, henüz bu sıkıntılar ile ilgili henüz bir düzenleme görmedik.
İmar yasasının hayati önem taşıdığı ve bir anca önce değişmesi gerektiği, KDV uygulamasının revize edilmesi, harç ve vergilerin düzenlenmesi gibi uygulamalar orta gelir grubuna yatırım yapma, alt gelir grubuna yönelik yatırım yapma kentsel dönüşüm yolu ile olabiliyor. Kentsel dönüşümün adalar hatta şehirler bazında çok ciddi bir strateji ile ancak gerçekleştirilebilir.
Üretim fazlalığı, talep yetersizliği…
Gayrimenkul sektöründe bir diğer hususta üretim fazlası. Dünya da ekonomi de üretim fazlalığından bahsederken acaba bizde var mı?
Muhtemel bir talep yetersizliği var mı diye ben düşünüyorum. Konut arzı her sene artıyor, ihtiyaçta artıyor, genç nüfus ve nitelikli ev talebi. Satın alma gücü ne kadar var, milli gelir ne kadar artıyor. Bu konuda ciddi sıkıntıların olduğunu düşünüyorum.
4 bin liranın altında konut yapamıyoruz…
Burada bulunan geliştiricilerin 4 bin liranın altında konut yapabileceğini sanmıyorum. Ucuz arsa bulmak imkanı yok, bu ağır vergi yükleri ve inşaat maliyeleri ile ortanın altında ve alt gelir grubuna konut yapma imkanımız yok derecede. Hükümetin destek vermesi gerekiyor ki biz konut üretebilelim.
Pazarda bugünki maliyetlere göre satın alma gücüne sahip alıcı sınırsız değil. Bir talep yetersizliği ile karşı karşıya kalabiliriz. Bu riski bertaraf etmek için konsept geliştirmeli, araştırma geliştirme ve fizibilite yapmalıyız.
Doğru proje, doğru lokasyon, doğru fizibilite ve doğru fiyat yapan firmalar başarılı olabiliyor.
Yabancı yatırımcı marka ülke, marka proje arıyor…
Yabancı yatırımcıların talebi de 2012’de başlayan mütekabiliyet yasası ile başladı. Önümüzdeki süreçte bunun da böyle devam etmeyeceğini, bu talebin geliştirilmesi gerekiyor. Farklı ürünlere sektörün yönelmesi gerekiyor.
Marka ülke, marka şehir ve marka projelere ihtiyaç var. Kendi ofisimizde oturarak gelen müşteriye elimizdeki ürünü satarak kendimizi geliştiremeyiz. Önce ülkemizi, sonra şehirlerimizi sonra ise projelerimi tanıtmalıyız.
İstanbul gibi marka şehirlerin yanında diğer bölgelerimizi de tanıtmamız gerekiyor.
Aynı zamanda finansman modellerimizi çeşitlendirmemiz lazım ki sektörü güçlendirelim.
Halka arz, gayrimenkul sertifikası, kira sertifikası, tahvil, belirli bir çeşitli sermaye piyasası araçlarını kullanarak yabancı sermayenin akışını sağlamalıyız. Bugünler de yeni bir gayrimenkul yatırım ortaklığı daha halka açılıyor. Hoş geldiniz diyoruz.
Gayrimenkul sektörü daima gelişime açık bir sektör. Kentlerin dönüşümü, marka şehirler, lojistik, altyapı ile devamlı sürdürülebilirlik söz konusu.Dedi.
GYODER BAŞKANI AZİZ TORUN EMLAKDREAM.COM YAYIN YÖNETMENİ AYLA ÖZER'İN SORULARINI YANITLADI
RÖPORTAJI İZLEMEK İÇİN VİDEOYU TIKLAYINIZ
GYODER Başkanı Aziz TORUN ayrıca emlakdream.com'a zirve ile ilgili ayrıntılı bilgiler verdi…
Her yıl düzenlenen,sektörü bir araya getiren GYODER’in gerçekleştirdiği Gayrimenkul Zirvesinde sektörün tüm temsilcileri ve yabancıların da katıldığı büyük bir yoğunluk olduğuna dikkat çeken Torun,
"Bugün gündemimizde bir çok konu var. Yapısal sorunlar, finansal sorunlar, finansmanda yeni modeller ve pazarlamada yeni trendler neler bunları tartışıyoruz" dedi.
Bizim görevimiz sorunları kamu ve siyasi otoriteyle paylaşmak
Çok olumsuz şeyler değil ama bizim görevimiz sorunları kamu ile buluşturmak ve siyasi otoriteyle paylaşmak diyen TORUN, "Önemli olan konulardan birisi kentsel dönüşümün adalar, şehirler bazında bir strateji ile bir imar planlamasıyla yapılması. Yoksa sadece bireysel olarak, noktasal olarak bir binayı yapmak değil. Baktığımız zaman istenilen ölçekte değil, bunun bu şekilde olmaması gerekiyor. Ada bazında olursa en azından, otopark imkanlarına, sosyal donatılara, yeşil alanlara yer kalmalı" dedi.
Sektörün yapısal sorunları olduğuna dikkat çeken Torun, "Dolaylı vergi yükünün çok fazla olması. Tapuyu alırken başlangıçta harç ödüyoruz, satarken ödüyoruz, noter harçları şunlar bunlar derken %14 gibi bir maliyet oluyor. Bunlara dikkat çekmek istedik" dedi.
Hükümetimiz ve bakanlık ilgili..
KDV’nin haksız rekabete neden olan bir durumu var. Maliye bakanlığı ile yaptığımız görüşmeler de haklı bulunduk ama henüz bu revizyonlar gerçekleşmiş değil. Umuyoruz ki önümüzdeki süreçte bu sorunları çözecek adımlar atılır.
Hükümetimiz ve bu işle ilgili olan bakanlıklar bu konu ile ilgililer. İletişimlerimiz var ama nihai konularda işte yasa, yönetmelikler biraz gecikiyor.
Sermaye piyasasını çok yoğun kullanamıyoruz…
Muhakkak fonlarda yeni bir enstrüman olacak diyen TORUN, "En azından bizim sermaye piyasası ürünlerine alışmamız bakımından önemli. Biz Türkiye’de borsada dahil, sermaye piyasasının çok yoğun kullanamıyoruz. Onun içinde bunları kullanacak hem yeni fon imkanları hem de yeni halka açılacak şirketler.. biz istiyoruz ki bunların sayıları artsın ve daha şeffaf kurumlar yapılar ile yeni finansman imkanları bulalım" dedi.
Dünyada büyük fonlar var Türkiye’ye gelecek olan diyen Torun, "Onların talep edeceği ürünler geliştirmeliyiz. İnşallah mevzuat açısından da sorunlar çözülür ve daha dinamik fonlar ile bu işler yürütülür" dedi.
Türkiye her yerden gelecek yatırımı potansiyeline sahip
Sadece Orta Doğu’dan değil her yerden Türkiye’ye gelecek yatırmcı potansiyeline Türkiye sahip diyen TORUN, "İstikrarlı güvenli bir ülke olarak konumumuzu devam ettirmeli ve bunlara uygun ürünler geliştirelim" dedi.
Birinci çeyrek raporunu açıklayacağız
Şu anda birinci çeyrek ile ilgili raporumuzu açıklayacağız diyen TORUN, "Bu üç aylık dönemde geçen seneye göre bir düşüş yok, ancak cüzi bir artış var. Dolayısıyla aslında satışlarda ya da talepte önemli bir daralma yok ama arzda genelse anlamda bir artış söz konusu olabilir. Talebin yetersizliği olabilir. Yükselen maliyetler ama satın alma gücünün aynı oranda yükselmemesi ya da finansal maliyetlerinin düşmesi gerekir ki alıcı ile buluşturalım" dedi.
Geçen yıla göre biraz daha yukarıda bir satış bekliklerini söyleyen TORUN, Gayrimenkul sektörü büyümeye devam edecek dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan 15. Gayrimenkul Zirvesi GYODER'de konuştu. 14 yıllık verilen desteğin artarak devam edeceğini dile getiren Bakan Yardımcısı gayrimenkul finansmanı ile ilgili çalışmaları sürdürdükleri söyledi. Yeni uygulamalar hakkında da bilgi veren Ceylan, kanunların gözden geçirilerek daha iyi bir şekil alacağına değindi.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKAN YARDIMCISI MEHMET CEYLAN KONUŞMASINI İZLEMEK İÇİN VİDEOYA TIKLAYINIZ
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan'ın GYODER konuşmasından satır araları…
Böylesi bir zirvenin düzenlenmesi neticesinde GYODER ve diğer herkese teşekkür ediyorum.
Ülkemiz özellikle 2000’li yıllardan itibaren Ak Parti hükümetleriyle beraber yenilikçi, kalkınma amaçlı bir amaç çerçevesinde önemli bir değişim, dönüşümü gerçekleştirmiş, ülkemizde yaşanan bölgesel krizlere, küresel krizlere ve terör olaylarına rağmen çok şükür belirli bir kalkınma sürecini yakalamıştır. Gerçekten biraz önce Aziz beyinde ifade ettiği gibi, Türkiye son 14 yıllık süreç içerisinde herşeye rağmen gelişmesini, kalkınmasını sürdürmüştür.
Özellikle 14 yıllık iktidar döneminde her alanda her sektörde çok önemli reformlar gerçekleştirilmiştir.
2002 yıllarına gidecek olursak, o zaman ki dönemde toplam milli gelir 230 milyar dolarken şimdilerde 800 milyar dolara çıkmış ama inşallah 2023’te bu 2 katından daha fazlaya çıkacaktır.
İç dış hatlardaki yolcu kapasitemiz 200 milyon seviyelerinde…
Türkiye geçtiğimiz 10 yıllık süreç içerisinde bölgesinde bir cazibe konumu haline gelmiştir. Çok önemli alt ve üstyapı yatırımlarını gerçekleştirmiş durumdadır. Dünya çapında kamu yatırımları başarı ile gerçekleştirilmiştir.
Bugün iç dış hatlardaki yolcu kapasitemiz 200 milyon seviyelerine ulaşmıştır.
Atatürk havalimanından 6 kat büyüklüğünde bir havalimanı oluyor. Türkiye, havalimanları, yolları, tünelleri, köprüleriyle birlikte bölgesinde öncü olmaya devam ediyor.
14 yıllık büyümede inşaat lokomotif sektör…
Türkiye’nin 14 yıldır büyümesinde, gelişme ve kalkınmasında şüphesiz ki en önemli gelişim gösteren sektörlerin başında inşaat ve gayrimenkul sektörü yer almaktadır.
Hükümet olarak inşaat sektörüne önem veriyoruz ve önem vermeye devam edeceğiz.
İnşaat sektörü birçok sektöre girdi veren alan, katma değeriyle vazgeçemeyeceğimiz bir sektör.
İnşaat sektörü lokomotif sektör olmaya devam edecektir.
İnşaata verdiğimiz önemden dolayı eleştiri alıyoruz…
Kentsel dönüşüm alanlarında reformlar gerçekleştirildi, kanunlar yapıldı. Eksikleri yok mu var tabiki bunları düzelte düzelte devam edeceğiz.
Zaman zaman inşaata verdiğimiz önemden dolayı politika da eleştiri alıyoruz. Ama biz sektörün öneminin bilincindeyiz ve destek olmaya devam edeceğiz.
Yeni finansman yolları…
Finansman imkanları ile ilgili çalışıyoruz. Gayrimenkul sertifikası, kira sertifikası vb. konularda çalışıyoruz ama kolay değil. Türkiye büyük ülke, konejktürel olarak sıkıntılarımız var. Geçmişten gelen çarpık yapılaştırmalar var. Yapı stoğumuzun sıkıntıları var. Bunları hemen bir çırpıda halletmek mümkün değil ama devlet olarak gereken gayreti gösteriyoruz.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak sektörün ihtiyaçların belirlenmesinde yönlendirici ve denetleyici bir görev üstlenmiş durumdayız.
Kentsel dönüşüm…
Tüm yasal düzenlemeleri en kısa sürede gerçekleştireceğiz. Saygınlığın artırılması, denetimin kolaylaştırılması, çağın gerekliliğine uygun hizmet sunmak amacıyla yasal düzenlemeleri yapıyoruz.
Ülkemizde yaşadığımız depremlerden sonra yapı stoğumuzun nitelikleri sorgulanmaya başladı. Bunun sorgulanmasından sonra kentsel dönüşüm gerekliliği doğdu ve adımlar atıldı.
Kentsel dönüşüm, gerek bakanlığımız, gerek belediyeler ve gerek Toki ile sürdürmekteyiz. İmar kanunu ve yeni kentsel dönüşüm kanunu ile gerekli düzenlemeleri de yapıyoruz.
Tapu işlemleri artık çok kolay…
Elektronik ortamda tapu işlemlerini kolaylaştıran bir projemiz var.
e-ipotek projesi devam etmektedir. E-devlet’ten vatandaşlarımız tapu sorgulayabilmektedir. Edirne’de yaşayan vatandaşımız Kars’ta bulunan bir taşınmazı için Edirne’deki bir tapu müdürlüğünden işlem yapabilmektedir. Vatandaşımızın işini kolaylaştırmaya yönelik projeler yapıyoruz.
4749 sayılı yasa ile kira sertifikası işlemleri yürürlüğe girdi. Gayrimenkul yatırım fonları için çalışmalar yürütülüyor. Gayrimenkul sertifikası çıkarılması eylem planı yer almaktadır hükümetimizde. Bakanlığımız tarafından çalışmalar sürdürülüyor.
İstanbul yabancı yatırımcı açısından özellikle cazibe merkezi haline gelmiştir.
Zirvenin öğleden sonraki açılış konuşmasını ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı gerçekleştirdi.
Zirve konusunda uzman yabancı konuşmacılara ev sahipliği yaptı
Konusunda uzman yabancı konuşmacılara ev sahipliği yapan zirvede önemli konu başlıkları tartışıldı. AMSTAR Türkiye Kıdemli Başkan Yardımcısı Zafer Baysal'ın yönettiği panelde yabancı yatırımcıların Türkiye'deki gayrimenkul sektörüne bakışı "Yabancı Yatırımcılar Gözüyle Türkiye’de Gayrimenkul Sektörü" başlıklı oturumda tartışıldı.
PricewaterhouseCoopers Şirket Ortağı Ersun Bayraktaroğlu ve Soyak Holding CEO’su Dr. Emre Çamlıbel’in katıldığı oturumda ise gayrimenkul yatırım fonu "Gayrimenkul İçin Yeni Bir Enstrüman: Gayrimenkul Yatırım Fonu" başlıklı panelde tartışıldı. FYP Proje Geliştirme Kurucusu Anthony Phillipson'un yönettiği "Metrekare ve Yeni Jenerasyon İlişkisi" başlıklı oturumda ise yeni kuşağın beklentileri ve dünyadaki trendleri ele alındı. Eva ve Epos'un katkılarıyla hazırlanan “Rakamlar Bize Ne Söylüyor?” sunumunda sektör rakamlarla tartışılırken, JLL Türkiye Başkanı Avi Alkaş'ın yönettiği "Metrekarenin Evrimi ve Yönetimi" oturumunda proje planlama aşaması ve gayrimenkulün tüketiciye teslimine kadar olan süreç irdelendi.
İBB Genel Sekreteri Hayri BARAÇLI'da zirvede yer alan önemli isimlerden birisiydi.
İBB GENEL SEKRETERİ HAYRİ BARAÇLI KONUŞMASINI İZLEMEK İÇİN VİDEOYA TIKLAYINIZ
İBB Genel Sekreteri Hayri Baraçlı konuşmasından satır başları…
Son 12 yılda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yapmış olduğu yatırım tutarı 98 milyar TL. 2016 yatırım bütçemiz ise 16.3 milyar TL. Bu 2015 yılına göre yüzde 32 artmış bir yatırımdır. Biz yatırımlarımıza hiç hız kesmeden devam ettiriyoruz. Bu yatırımlarımızda da vatandaş memnuniyetini ön planda tutuyoruz. 2019 yılının sonunda da 480 km raylı sistem hatta sahip olmayı hedefliyoruz. Bunlar 2023 – 2024 yılından sonra 900 km yi aşkın bir raylı sisteme İstanbul sahip olacak. Rayli sistem hem gayrimenkul sektörü açısından hem de şehirdeki hareketlilik açısından önemli bir unsur. Onun için toplu taşıma ile ilgili yatırımlarımız sürekli devam etmekte. Ve şehirde toplu ulaşım kültürünü yaygınlaştırmak için de çeşitli projelerimiz ilköğretim okullarından itibaren başlamakta. 2019 yılına kadar da hem 12 metre hem de 18 metre olmak üzere 4 bin tane daha otobüs almayı planlıyoruz.
Akıllı Kent Yönetim Merkezi Kuruyoruz
Hedef İstanbul’u akıllı kent merkezi ile yönetebilmek. Bununla ilgili büyük bir projemiz var. Big Smart İstanbul adında bir uyguluma ortaya koyduk. 18 ay içerisinde Big Smart İstanbul mimarisini ve metodolojisini oluşturacağız. Bunun neticesinde verilerle yönetim sağlayabileceğimiz bir akıllı kent yönetim merkezi üreteceğiz. Sadece kameralarla kontrol değil veya da akıllı kavşaklar değil bunun ötesinde tüm sistemin denetim ve kontrolünü sağlanabileceği bir yönetim anlayışıyla İstanbul’u yönetme gayreti içerisindeyiz.
İstanbul'a Özgü Kanun
İstanbul diğer illerin dışında, farklı bir şehir. Bu farklılığı da ortaya koyabilmek adına da İstanbul’a özgü bir kanun üzerine çalışmalarımız devam ediyor. Çünkü yalın yönetim anlayışını sergilediğimizde börokratik engelleri ve problemleri ortadan kaldırmak ve daha etkin bir yönetim anlayışını sergileme amacı içerisindeyiz.
39 ilçede strateji ve eylemleri ortaya koymak üzere 5 faktör, 12 parametre, 6 modülden oluşan bir stratejik planın da kentsel dönüşüm noktasında hazırlıklarını tamamladık. Bunun ilgili bir eylem planını da yakın bir süreçte açıklayacağız. Kentsel dönüşüm farklı projelerde, farklı noktalarda, farklı ilişkilerle gerçekleştiriliyor. Bununla ilgili bir standart modelin olması gerektiği kanaatindeyiz.
Kentsel Dönüşüm Master Plan Hedefleri
Kentsel dönüşüme yeni bir bakış açısı getirmek.
Bütünleşik plan kararları oluşturarak ilçe belediyelerine uygulama yol haritaları oluşturmak.
İlçe belediyelerinin uygulamalarında ektif denetleyici olmak, kontrol ve koordinasyonu sağlamak.
Kentsel aidiyet oluşturarak; sosyal, mekânsal, ekonomik, hukuksal tüm boyutları ile dönüşümü ele almak.
Dünya için örnek, Türkiye için çıta olacak çalışmalar gerçekleştirmek.
Farklı uygulama araçları geliştirerek dönüşüm finansmanına katkı sağlamak ve böylece sürecin hızlanmasını sağlamak.
Ada bazlı kentsel dönüşüm projesi, sosyal hizmet olarak bir kentsel dönüşüm projesi, yerel yönetim, belediye, merkezi hükümet, TOKİ desteği ile gerçekleştirilecek projelerle de bir çok kentsel dönüşüm modelini ortaya çıkartıp, İstanbul’da yaşayan vatandaşlarımızın daha rahat hareket edebilecekleri, daha rahat yaşayabilecekleri alanlar ortaya çıkaracağız.
İMAR GYO Projesi
Büyükşehir belediyesi olarak İMAR GYO projemiz var. Büyükşehir belediyesi olarak bir kamu kuruluşuyuz ama özel sektör mantığında, etkin bir yönetim anlayışımız var. Örnek olarak başkanımızın bir havayolu şirketi kurma planı var. Biraz önce onunla ilgili bir toplantıdan çıkıp bu zirveye katıldım.
"Dünya ve Türkiye Ekonomisi" başlıklı oturumda konuşan Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin, Türkiye'de bir konut balonundan söz edilemeyeceğinden bahsetti. Türkiye'nin G-20 ülkeleri arasındaki büyük projeleri hayata geçiren ender ülkelerden biri olduğuna değinen Alkin, bankalarda Türk Lirası mevduatının artmasının konut dâhil birçok alanda finansman olanaklarını artıracağını ve çeşitlendireceğini söyledi.
"Yabancı Yatırımcılar Gözüyle Türkiye’de Gayrimenkul Sektörü" panelinde ise Türkiye'ye hâlihazırda milyar dolarlar mertebesinde yatırımları olan ve yeni yatırımlar yapmayı planlayan uluslararası gayrimenkul yatırımcıları ve fonları, Singapur ülke varlık fonu, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası gibi toplamda trilyon doları aşan gayrimenkul varlıklarını tüm dünya genelinde yüzlerce ülkede yöneten uluslararası kurumsal yatırımcılar bir araya geldi.
Oturumda yatırımcıların Türkiye'deki mevcut yatırımlarından memnuniyet ve sıkıntı duydukları noktalar, yatırım yapmaya devam etmek için Türkiye'den beklentileri, yatırım yaptıkları diğer ülkeler ile kıyasladıklarında geliştirilmesi gereken yönler, mevzuat değişikliği önerileri, Türkiye'nin yatırım ikliminin geliştirilmesi için tavsiyeler ve revizyon önerileri tartışıldı.
“Gayrimenkul İçin Yeni Bir Enstrüman: Gayrimenkul Yatırım Fonu” panelinde ise %20’lik vergi istisnaları GYO’larda olduğu gibi GYF’lerde de var olduğu vurgulandı. Gayrimenkul sektörünün ihtiyaç duyduğu sermaye oluşumunu gerçekleştirmek için gayrimenkul yatırım fonunun kurulmasının şart olduğu söylenirken, maliyenin ve Sermaye Piyasası Kurulu’nun bu konudaki düzenlemeyi biraz daha geniş çerçevede yapması gerektiğine değinildi.
"Metrekare ve Yeni Jenerasyon İlişkisi" panelinde ise yeni kuşağın beklentileri ve dünyadaki trendleri tartışıldı. Yeni trendlerden “Servis Ofis" ve onun getirdiği değişim tanımlanırken turizm sektöründeki yeni gezginlerin beklentileri ve otel tercihleri irdelendi. Teknolojinin gelişimiyle değişen alışveriş trendi de dünya örnekleriyle anlatıldı.
"Metrekarenin Evrimi ve Yönetimi" panelinde ise proje planlama aşaması ve gayrimenkulün tüketiciye teslimine kadar olan süreç irdelendi. Sektörün büyümesi ve yeni konseptlerin planlanması ile birlikte projelerin yaşama geçişindeki sorunlar, yapılması gerekenler ve yönetimin hukuki boyutu da panelde tartışıldı.
Eva Gayrimenkul Değerleme ve Epos Gayrimenkul Danışmanlık ve Değerleme'nin katkılarıyla hazırlanan “Rakamlar Bize Ne Söylüyor?” sunumunda ise sektör rakamlarla tartışıldı. Sunumda GYODER’in hazırladığı "GYODER Gösterge Türkiye Gayrimenkul Sektörü 1. Çeyrek 2016 Raporu" da katılımcılarla paylaşıldı. Gazeteci Emin Çapa ise "Yeni Hikayemiz Ne?" başlıklı konuşmasında sektörle yeni hikayemizin ne olması gerektiğini paylaştı.
Bu sene zirvede farklı ve eğlenceli konular da işlendi. "Farkında mısınız?" başlıklı konuşmasıyla Yol kitabının yazarı Metin Hara farkındalık yaratmaya ve düşünmeye yönelik gayrimenkul sektörüne mesajlar verdi. Oyuncular Ceyhun Fersoy ve Begüm Öner, site hayatının zorlukları ile ilgili bir performans sergilediler ve site yönetimi ile yaşanan problemlere mizahi dokunuşlar yaparak farkındalık yarattılar. Zirve ayrıca Düşler Akademisi Social Inclusion Band'ın verdiği müzik ziyafetiyle de katılımcılara keyifli dakikalar yaşattı.
Tüm paydaşları bir araya getiriyoruz"
GYODER Başkan Yardımcısı ve Organizasyon ve İletişim Komitesi Başkanı Füsun Yılmaz Phillipson ise zirvenin bu yılki konseptini gayrimenkul sektörünün geleceğini şekillendiren önemli konulardan yola çıkarak planladıklarını belirterek şunları söyledi: "GYODER olarak 15. Gayrimenkul Zirvesi'nde sektörün tüm paydaşlarını bir araya getirerek geniş bir network oluşturuyoruz. Zirvede sektörün geleceği, yabancı yatırımcı, yabancı yatırımcıya ulaşmamızı sağlayan yeni finans enstrümanlarını, yeni tüketicilerimiz 'Millenials,' yeni trendlerin Türkiye'deki uygulamalarını, gayrimenkulün yaşama geçiş sürecini ve tüketicinin sorunlarını tartıştık."