Mesa ve Nurol işbirliğinde hayata geçirilen Yeşilyaka konut projesinin lansmanında Emlakdream.com'a İnşaat sektörünü yorumlayan Mesa Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Boysanoğlu, KDV oranlarında bir düzenlemenin gerektiğini aktardı.
Sosyal Konut Yapmak İmkansız
İnşaat sektöründe sorunlara dikkat çeken Boysanoğlu, "GYODER zirvesinde de Başkan Sayın Aziz Bey aktardı az çok. En önemli problem şu anda KDV sorunu. Ben sürekli bu konuyla uğraşıyorum fakat meramımızı anlatamadık bir türlü. Türkiye’de arsa emlak değeri tanımı bütün belediyelerde uç derecelerde farklı. Aynı yolun sağında ve solunda bulunan arsalardan neredeyse biri diğerinin 10 katından fazla değere sahip. Bir kere oradan müthiş bir haksızlık var. Yüzde 8 ve 18 rakamları konuldu, o konuda bir değişiklik yok fakat arsa değerleri bir gelir kapısı olarak görüldü ve o günden itibaren arsa bedellerini yukarılara alıp götürdüler. Sonunda sosyal konut yapma şansımız kalmadı. Sosyal konutta bile en düşük KDV oranı yüzde 8… Noterdi, harçlardı vs. bir sürü masrafta bindi. Yani müteahhite yüzde 30’lara yakın bir yük yüklenmiş oldu." dedi.
'Daireleri Boş Binalar Türkiye Açısından Hoş Olmaz'
Erhan Boysanoğlu bu masrafların konut fiyatlarına da yansıdığını, dolayısıyla ihtiyaç sahibinin konut alması konusunda da sıkıntılar yaşandığını belirterek, "Bizim gibi daha üst gelir seviyesine hitap eden firmalar açısından büyük bir tehlike söz konusu değil fakat inşaat sektörüne heyecanla girenlerde bazı sıkıntılar oldu ve olacak. Arz artıyor, alıcı da seçici olmaya başlıyor. Müşteri bilinen markaları tercih ederek kendini garanti altına almak istiyor. Fakat teslim edilemeyen evler veya bitmiş ama boş duran binalar Türkiye açısından hoş olmayan, sıkıntı yaşatabilecek problemlerdir." dedi.
'Avrupa'da Proje Üretirken Hata Yapma Şansınız Yok. Türkiye'de Yüzer Metre Aralıklarla AVM Yapılıyor'
Türkiye'de inşaat sektörünün çok geliştiğinin altını çizen Boysanoğlu ancak bütünleyici ana bir plana ihtiyaç olduğunu şu sözleriyle anlattı; "Türkiye’de inşaat sanayi çok gelişti. Fabrikalar çok ciddi üretimler yapmaya başladı. Seramikten dolaba her şey artık çok kaliteli ve yurt dışına da ihraç ediliyor. Bunlar faydalı şeyler. Fakat ben bir yere konut, hastane, alışveriş merkezi yapacağım zaman buranın istatistiki verilerine ihtiyaç duyarım. Türkiye’de böyle bir analiz durumu kesinlikle yok. Biz Avrupa’da da projeler üretiyoruz. Hangi noktada ne yapacağımız, her şey belli. Orada hata yapma şansınız yok. Burada bir yerde alışveriş merkezi var, 100 metre sonra bir tanesi daha var.
'Herkesin Kendine Göre Bir Planı Var ama Herkesin Kendi Planı Var'
Konutta da durum çok farklı değil, herkesin kendine göre bir planı var ama herkesin kendi planı var. Bu planlar birleşince ortaya garip bir şey çıkıyor. Büyümeleri ben çok fazla ciddiye almıyorum. Çünkü sektörde çok ciddi sıkıntılar var. Artık gerçek bir plana ihtiyaç var ve bunu da yapacak olan Çevre ve Şehircilik bakanlığı ve ilgili belediyeler. 10 yıldır bunu söylüyoruz fakat nedense henüz bir girişim yok.
İstanbul içinde mevzi imar planı denen bir şey var. Bakıyorsunuz bir arazide imar alınmış kuleler hemen yükseliyor. Bunu engellemek için yapılmış bir plan bu mevzi imar planı fakat imarı veren de yine Belediye’nin kendisi. Belediye’de devlet sonuçta. Bunları engellemenin tek çaresi doğru planı yapmaktan geçiyor."