22 Kasım 2024 Cuma
Ana SayfaSektörden HaberlerMahalle Konseptli Projeler Kazandırıyor

Mahalle Konseptli Projeler Kazandırıyor

Şehrin dışındaki doğa dostu çevreci projeler dışında, şehrin içindeki doğal ortamlara yakın, içerisindeki doğallıkla konumlandığı mahalleyi de zenginleştiren projelere rağbet artıyor.
 
İşte Mehmet Canıtatlı'nın emlakdream.com için hazırladığı konuyla ilgili araştırma dosyası.
 
…Kim, şehrin tam göbeğinde mevsimlik çiçeklerle güllerin arasında ilerleyip ıhlamur kokusu eşliğinde limonlu çamların arasından geçerek evine ulaşmayı istemez.Akçalar ve narin bakışlı manolyaların arasından geçerken hayatın tadına varacak bir mekânda yaşamanın keyfine varmayı hepimiz arzu ederiz. Ağaç kabukları, yeşil yapraklar, ıslak çimler, toprağın rengi ve kokusu… Baharın müjdecisi çiçeklerin renk cümbüşü arasında ve yemyeşil bir ortamda solumak artık bir lüks olmaktan çıktı. Doğa dostu konut projeleri şehir yamaçlarından şehrin içine getirmenin bir yolu da ‘’park’’ kavramını korumak ve yaşatmaktan geçiyor.
 
2013 Mayısında İstanbul’un simgesi haline dönüşen Gezi Parkı odaklı yaşanan olaylar farklı pencerelerden değerlendirilse de, ilk tepkiler doğa dostluğunun ne denli önemli olduğunu ortaya koymuştu.
 
Geleceğin kentleri ulaşımın bisikletle ya da yürüyerek sağlanabileceği şekilde tasarlanıyor. Amaçsa karbon salınımı oranını minimum düzeye çekmek. Binalardan kaynaklı sera gazı üretiminin yüzde 30’lara çıktığı bir ortamda uzmanlar, ideal kentlerin inşasında ve yaşamasında bu gibi girişimleri olumlu ancak yetersiz buluyor. Kent içindeki park alanlarının sayısının artırılması ya da benzer konseptli projelerin inşası, gelecekte daha yaşanılır şehirlerin doğmasına umut oluyor.
 
Farklı gelir gruplarına, farklı yaş gruplarına ve farklı beklentilere bağlı olarak her kesimin ev alımındaki tercihler değişiklik gösterebilir. Ama hepsinde de önde gelen beklentiler arasında huzurlu bir doğal çevre ön plana çıkıyor.
 
Belki de bu nedenle şehrin içinde doğa ile iç içe bir yaşam imkânı sunan modern projelere ilgi gün geçtikçe artıyor. Tüketiciye farklı seçenekler sunulurken çevre faktörünün ne denli önemli olduğunu ortaya koymaya çalışan inşaat şirketleri, bu yolla sosyal sorumluluklarını da yerine getirmiş oluyor.
 
Kentsel dönüşüm projeleri, şehrin yenilenmesi ve yeşillenmesi açısından bir fırsat. Şehirler yenilenirken insanların ihtiyaç duyduğu yeşilin hâkim olduğu doğallığı ortaya koyan projeleri üretenler hem şehre, hem yatırımcısına kazandırıyor.
İstanbul, Ankara, İzmir ve hatta Bursa gibi şehrin gürültüsü, trafiği gibi faktörler insanları çoğu kez şehir karmaşasından uzak bölgelerde yaşamaya zorluyor. Buna karşılık şehir içindeki doğal ortamlara yakın yerler gittikçe değer kazanıyor. Oluşan talepler karşısında inşaat şirketleri şehirden kopmadan mahalle ortamı içinde doğallığı yaşatma odaklı projeler üretmeye başladılar.
Projelerin bir kısmında müstakil, bahçeli, güvenli ve huzurlu bir yaşam sunulurken, bir kısmında yüksek katlı ama peyzaj alanı geniş ve büyük bahçeli konseptler ön plana çıkmaya başladı.
 
Şehir içi projelerinde ağırlıklı olarak tercih edilen dikey yapılaşmanın aksine, geniş yeşil alanı bulunan müstakil ve bahçeli ev projeleri, eski mahalle kültürünün de yeniden alternatif yaşam şekli olarak sunulmasına fırsat veriyor.
Bu yönüyle yatırımcısına en çok kazandıran projelerin artık bu tip projeler olduğunu söyleyebiliriz.
Suni olarak inşa edilen ve yeşilin hâkim olduğu projeler olarak lanse edilen projelerin aksine, mahalle içinde inşa edilen projelerde var olan yeşil çevre donatılarını korumak artık hem projeden konut alanlar için hem de çevre halkı için büyük kazanç.
 
Kent Bilimci ve İstanbul Ticaret Üniversitesi'nin Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Baz, ‘’Kentleşmeyle birlikte insanlar, başını sokabilecekleri evin aynı zamanda çevreci olmasını istiyor. Tasarımlarda artık yeşil unsurlar olmazsa olmazlardan’’ diyor. Baz’a göre, güvenliğinden sosyal imkânlara, peyzajından parkına insanı doğaya yakınlaştıran, yeşile duyarlı nesillerin yaşadığı bir mahalle ortamının oluşturulduğu projeler öne çıkıyor. Şehirden kopmak istemeyenler, yoğun iş temposunun yanı sıra trafikte zaman harcamak istemeyenler için kent merkezlerinde inşa edilen park alanları ve peyzajı geniş projelerin sayısı gittikçe artıyor.
 
Bu tür projelerin artması için şehir merkezindeki boş arsa stoklarının doğru değerlendirilmesi gerekiyor. Yeşilin hâkim olduğu projelerin sadece uydu kentlerle anılmamasına fırsat veren şehir odaklı projelerin artması yaşanılabilirlik standardına da olumlu etki yapıyor.
 
Mahalle konseptli projelerin temel özelliği
*Genelde az katlı yapılaşmalardan oluşuyor. 
*Kendinizi şehrin içinde yaşadığınız halde karmaşa ve gürültüden uzak hissetmenizi sağlıyor. 
*Bu tarz projelerde yeşil alana fazlaca yer ayrılması, yürüyüş alanları, yürüyüş alanlarının çeşitli sosyal donatı öğeleri ile birleştirilmesi yaşamın canlandığı söz konusu lokasyona büyük değer katıyor.
*Farklı peyzaj alanlarının özellikle su unsuru ile birleştirilmesi de ayrı bir zenginlik katıyor.
*Bu tipte tasarlanmış konut projelerinin sadece park ve yeşil alanlara sahip olması ya da geniş park alanlarına yakınlığı bile yatırımcına büyük kazanç sağlıyor.
*20 yıldır alışılagelmiş çok katlı bina mantığından farklı olarak yatay ve alçak katlı blokların ön plana çıktığı bu tip projelerin zemin katlarında büyük mağazalar, küçük metrekareli cafeler, restaurantlar ve ofisler bulunuyor. 
*Ekolojik yaklaşımın öne çıktığı projelerin ortak donatıları arasında; açık yüzme havuzu, yürüyüş parkuru, tenis kortu, spor salonları, rekreasyon, hobi alanları, kafe, çocuk kulübü, kapalı otoparkı, toplantı odaları bulunuyor.
 
Değerleme yönü
Bu tip projelerin şehrin merkezinde yer alması başlı başına bir değer demek. Lokasyonun yanı sıra projenin içindeki sosyal imkânlar, hitap ettiği kesim vb fiyatı belirleyen temel unsurlar oluyor. Burada Yeşil Binalar ile doğa dostu projeleri karıştırmamak da faydalı olabilir. Yeşil bina ve akıllı sistem ile donatılmış proje konseptlerinde nakit akışında farklı düşünmek gerekiyor. Hem maliyet hem de ortak alan giderleri anlamında farklılıklar mutlaka ki olacaktır.
 
Avantajları
* Daha yüksek kira ve satış değeri elde edilmesi,
* Çevreye duyarlılığın artmasına vesile olması
* Şehrin nefes almasını sağlayıcı bitki örtüsünü barındırması
* Sakinlerinin ruh sağlığına pozitif etkide bulunması
* Şehir içinde çalışanların iş yerine ulaşım süresi ve masraflarının düşmesine etki yapıyor.
* Kentsel yaşam alanlarına değer katıyor.
 
Bitkilerle zenginleşiyor
5 yıl öncesine kadar park konseptli projelerde kullanılan bitkilerin yüzde 90’nı yurt dışından getirtilirken şimdi Yalova, Şile, Silivri, Çatalca ve İzmir’in Bayındır ile Ödemiş bölgelerinden tedarik ediliyor. Sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi  yılda 1,5 milyon gül, 20 milyon lale soğanı, 20 milyon mevsimlik çiçek üretiliyor. Bunların toplam maliyeti ise 15 milyon liranın üzerinde. Konut projelerindeki park ve peyzaj alanları için harcanan paralar da bu maliyete yakın.
 
Mahalle kültürüyle bütünleşen üç örnek proje:
 
Eston Şehir Mahallem:
Polatyol İnşaat tarafından Eston Şehir projesinin yeni etabı olarak Bahçeşehir'e komşu konumda hayata geçirilen projenin en dikkat çekici özelliği, az katlı oluşu ve mimarisinin doğa dostu yaklaşımla oluşturulması…
315 konutun yer aldığı butik projede (Eston Şehir Mahallem)1+1’den 5+1’e kadar farklı tipte daire seçenekleri bulunuyor.
 
Eston Şehir Mahallem’de metrekare fiyatları lansman döneminde 4300 liradan sunulmuştu.
Satış süreci ilerledikçe fiyatlarda da artış gözlemledik. Eston Şehir Mahallem'deki konutlar Temmuz 2017'de teslim edilecek.
 
Büyükyalı İstanbul:
Özak GYO, Ziylan Gayrimenkul ve Yenigün İnşaat ortaklığıyla İstanbul Kazlıçeşme sahil yolunda hayata geçirilen Büyükyalı İstanbul projesi 111 dönüm arsa üzerine kuruluyor. Projenin 452 üniteden oluşan ilk etabı bahar aylarında satışa sunulmuştu. Büyükyalı’daki yapıların yüksekliği, Tarihi Yarımada’nın siluetini bozmayacak doğrultuda, silüet kararlarına uygun olarak planlanıyor. Geçmişte askeriye tarafından tank bakım atölyesi olarak kullanılan ve 100 yıldır kamunun  kullanımına kapalı olan arazideki tarihi binalar; kültür-sanat merkezi, sergi alanı, çocuk kulübü, yeme-içme alanı ve moda-sanat atölyesi olarak değerlendiriliyor. Böylece tarihi yapılar yeniden yaşam alanlarına dönüştürülerek, hem Büyükyalı sakinlerinin hem de İstanbulluların kullanımına sunulacak.
 
Nurol GYO – Nurol Park Güneşli:  
Kentsel dönüşümün en doğru uygulandığı projelerden birisi olan Güneşli Park'ta hedef mahalle kültürüne dönüşü başlatmaktı.Site döneminden eski mahalle dönemine doğru geçişin simgesi olan bu projede teslim aşamasına gelindi. 55 bin metrekarelik inşaat alanının bulunduğu projede, 24 bin metrekarelik alanı yeşil alana ayrıldı. Bağımsız adalarda yükseltilen bloklar kendi yeşil alanını yakın çevresinde tanımlıyor. Alçak bloklarla yüksek blokların ortasındaki peyzaj alanında ise dekoratif su öğesi ve site sakinlerine yönelik bir kafe bulunuyor. Kapalı havuz, hamam, spor salonu vb tesislere de sosyal alanlar arasında.
 
Projelerin içinde oluşturulan göletlerle insanların doğaya olan ihtiyacı karşılanmaya çalışılıyor. Buna iki örnek verecek olursak, Ağaoğlu imzalı Bakırköy'deki Cetral Park (3.300 metrekarelik  gölet) ve Garanti Koza imzalı Bahçeşehir Koza Park’ı ( 30 bin m2’lik  gölet) gösterebiliriz.
 
Sözün özü, küresel ısınma, iklim değişikliği ve etkileri her geçen gün yaşamı daha çok tehdit ederken şehir içlerine konumlanan parkların yerine bina veya yerleşkeler inşa etmek, gelecek nesillerin nefesine ipotek koymakla eşdeğer bir yaklaşım. Oysa yeşil bitki örtüsüyle donatılmış bir ortam karbon salınımının düşürülmesine büyük katkı sağlayacaktır. Bu konuda duyarlı olan belediyeler ve inşaat şirketlerini kutluyorum.
 
Mehmet CANITATLI / Emlakdream.com

 

PROJE BİLGİ FORMU

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yapın

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin

Son Haberler

YAZARLAR

Ayla Özer
365 YAZI