Türkiye’nin ilk, dünyanın sayılı dikey orman projelerinden Greenox Urban Residence projesiyle adından söz ettiren Aycan Feres ortaklığı ,Feres Gayrimenkul Yönetim Kurulu Eş Başkanları, Murat Yağan ve Salih Çıkman Emlakdream.com’a konuştu.
İstanbul’da Avrupa Yakasının en büyük kentsel dönüşüm projesini hayata geçirmeye hazırlanan Murat Yağan ve Salih Çıkman’ın hedefi 2025 yılına kadar ilk 5 şirketin arasına girmek.
Greenox'un da sponsorları arasında olduğu 4. Ulusal Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Kongresinde Emlakdream.com'a özel röportaj veren Murat Yağan, “Türkiye’deki ilk dikey orman binası. Bizim bölgemiz, 4. Levent bölgesi, kentsel dönüşüme çok ihtiyaç duyuyor. Dönüşümün böyle olması lazım… Çevremize katkımız oluyor. Bundan sonraki projelerimiz hep marka olacak. 2017’nin ikinci yarısında Oksijen adında bir projemiz ortaya çıkıyor. Bu çok dehşet olacak. Çevremize de yararlı projeler olacak. Önümüzdeki süreçte bölgede ciddi yatırımlarımız hayata geçecek. Bütün projelerimiz birbirinden güzel olacak. Sadece kuru bina yapmayacağız. İnsanlara da faydamız olacak, taşından, toprağından her şeye faydamız olacak. Biz bu mantıkla hareket ediyoruz. Bunun karşılığını da alacağız.”dedi.
Yağan 4. Levent bölgesinde güçlü olduklarına vurgu yaparak, “Eskiden biz insanlara giderdik, şimdi insanlar bize binalarını yapmamız için geliyor. Doğma büyüme oralıyım. Esnaftım, kuyumculuk yapıyordum. Artık insanlar ‘bizim yerimizi siz yapın’ diyorlar. Biz o bölgede çok iş yapacağız. Kendimize hedefler koyduk. 2025 Türkiye’de ilk 5. Bu iddialı bir hedef. Doğru adımlar atarak bunu başaracağımıza inanıyoruz. Biz 2 ortağız. Fikir yapımız birbirine uyuyor. İkimizin de önceliği para değil. Önceliği daha farklı… Doğrusunu yaparsanız hayat sizi ödüllendiriyor. İllaki çok reklam yapmanıza gerek yok. Doğru şeyleri yaptığınız zaman insanlar bunun farkına varıyor. Hayatta sizi olmanız gerek yere getiriyor. Bizim yaptığımız projeyi normalde her yatırımcı yapmaz. Maddi açıdan bakarsa her iş adamı bu projeye girmez. Biz hakkını vereceğiz. Biz bölgede kentsel dönüşümünün adını kentsel revize olarak değiştiriyoruz. Sade bina yıkıp yapmak yerine bir şeyler katmak. Bulunduğumuz bölge Kağıthane’de de kentsel dönüşümcüler derneği kuruyoruz. İnsanlar yeterli bilgiye sahip değiller. Kötü mal sahibi yok. Bu süreç çok zor. Biz ‘basiretsiz müteahhit’ var diyoruz. Doğru anlatamıyor. Bu yüzden işler tıkanıyor. Biz bunu aştık. 15-20 adayla ilgileniyoruz. 5-6 bitti, bir kısmı bitiyor. 2017’de ses getiren projelerimiz olacak. “ dedi.
Avrupa Yakasının en büyük kensel dönüşüm projesi açıklanıyor
Yağan, “Hak sahipleri bizi gördüklerinde mutlu oluyorlar. Biz onların yüzündeki gülücüğü gördün mü bize yetiyor. Bulunduğumuz yerde ibre yükseldi. Kuru binalar yapan müteahhitler iş geliştiremiyor. Biz duygu yüklü yaşayan binalar yapıyoruz. Bunun da karşılığını alıyoruz. Bizim bölgemizde iş geliştirmek her müteahhidin hayalidir. İstanbul’un en değerli arazileri burada bulunuyor. Kurumsal olsan da örnek olsan da olmuyor. İnsanları ikna etmek için örnek gösteriyoruz. Baya da bir mücadele ediyoruz. Kensel dönüşümde 3 yıl süren adalarımız var ama sonunda insanlar doğruyu görüyor. İlla satış olarak değil bizim bölgemizde işin yüzde 80’i projeyi geliştirmek olduğu için kolaylık sağlıyor. “ dedi.
Yağan ayrıca şunları söyledi:
“Bizim orada ada bazlı kentsel dönüşüm olduğu için yüzde 30 imar artırımı oluyor. Bin metrekareden başlıyor, 3 bin metrekareye kadar yükseliyor. Biz artık tek ada da almıyoruz, 5 adayı birleştirip sokakları da katarak mahalle için geleceğe yatırım yapıyoruz. Öyle projelerimiz var, İstanbul’da çok ses getirecek. İstanbul’da Avrupa yakasındaki en büyük kensel revizesini(dönüşümünü) gerçekleştireceğiz. 4. Levent’te…. Genelde inşaatlara bakın, tek sahibi olan fabrika arazisi, belediye arazisine yapılıyor. Gerçek kentsel dönüşüm insanların arasına girip oraları ikna etmek sorumluluk istiyor. Biz buraları değiştiriyoruz. Bunun da karşılığını alıyoruz, daha da iyi olacağız.”
Dönüşüm odaklı projelerle tasarruflu binalar
Salih Çıkman ise, “Dönüşüm odaklı projelerde bütüncül bir yaklaşım içerisindeyiz. Sadece binayı yıkmak değil hakikatten çevresine vitrin olabilecek, yaşayan binalar oluşturabilmek. Bunu yaparken de sadece dışı yeşil olan bir bina yapmak değil, dışı da içi de yeşil olan binalar yapıyoruz. Burada sürdürülebilir yaşamsal alanlar oluşturuyoruz. Mevcutta yağmur sularının toplanması, onların peyzajda ve ortak alanlarda gider olarak kullanılması, elektriklerin tasarruf sağlayan sistemlerin kullanılması, grisu depolarının tekrar dönüşüm olarak kullanılması gibi bir bina da yüzde 30 tasarruf sağlıyoruz. Bu da ciddi manada aidat gibi bedellerini düşük ödemelerini sağlıyor. Bu şekilde projeleri daha zengin hale getiriyoruz. Projeler yaşadıkça, zaman geçtikçe hem markasal değerini koruyor hem değer artışı sağlıyor.” diye konuştu.
Çıkman, projelerinde nasıl değer artışı sağladıklarını, “Dünyada ve Türkiye’de yeşil odaklı projeler değerin sürekli koruyan ve değerini artıran projeler. Bizim projemiz de ilk çıktığı lansman fiyatı üzerine yüzde 20 prim yaptı. Bitimiyle birlikte bu yüzde 45 seviyelerine çıkacağını tahmin ediyoruz. Bölgesel olarak çok değerli bir bölgede gerçekleşiyor. Büyükdere Caddesi gibi finans merkezi, alışveriş merkezlerinin sardığı yerin hemen ikinci artelinde projeleri gerçekleştiriyoruz. Bölgenin ihtiyacı da gerçekten nitelikli, sürdürülebilir mekansal yaşantıyı destekleyen, içinde ve dışında yaşayan insanların ilgilendiğini ve bu anlamda ciddi talepler oluşturduğunu gördük. Greenox projesinde de Murat Bey’in bahsettiği gibi sadece bir yatırımcının yapabileceği bir proje değil. Biz gelecek nesillere bırakabileceğimiz projeler üretmek istiyoruz. Hayal edilmeden üretilen projelerin yaşamadığını görüyoruz. Biz bununla ilgili çok ciddi projelerle karşınıza çıkacağız.” şeklinde konuştu.