Yabancı yatırımcıların hidroelektrik, rüzgar ve güneş projelerinde sermayedar olarak, yerli kömürden elektrik üretim projelerinde de borç veren olarak yer aldığını ve bundan sonra da almaya devam edeceğini anlatan Bilirgen, son birkaç ay içinde gerçekleştirilen Çayırhan ve Karapınar YEKA ihalelerinde belirlenen tavan fiyatların da yatırımcılar tarafından cazip bulunduğuna dikkati çekti.
Bilirgen, 27 Temmuz'da son teklifleri alınacak rüzgar YEKA ihalesinde de tavan fiyatın kilovatsaat başına 7 dolar/sent olduğunu anımsatarak, "Yatırımcıların rüzgar ihalesi için bu fiyatı ne derecede cazip bulduklarını hep beraber bekleyip göreceğiz. Burada dikkat edilmesi gereken unsur yatırımcıların öngörülebilir bir ortamda bu yatırımları yapmalarına imkan sağlanmasıdır. Oyunun kuralları oyun başladıktan sonra kesinlikle değiştirilmemelidir. Yatırımcının aldığı inşaat, finansman, yönetim gibi riskler bulunmaktadır. Bunların ötesinde mevzuattan kaynaklanan ve öngörüleri etkileyen riskler ortaya çıkmamalıdır." diye konuştu.
"Rüzgarda yoğunluk Trakya'da"
Geçen yıl sonu itibarıyla gerçekleşen elektrik üretiminin yüzde 32'sinin hidroelektrik, jeotermal, güneş ve rüzgar enerjisi santrallerinden karşılandığını ifade eden Bilirgen, yerli linyit kaynaklarının da buradaki payının yüzde 15 seviyesinde olduğunu aktardı.
Bilirgen, mevcut durum itibarıyla enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 50'sinin yerli kaynaklardan karşılanabildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Son yıllardaki trende baktığımızda özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımların artış oranının diğer kaynaklara göre çok hızlı olduğunu görüyoruz. Yakıtı ithal kaynaklardan oluşan doğalgaz ve ithal kömür alanlarında ise yatırımlarda önemli bir duraksama olduğu dikkat çekiyor. Rüzgar, güneş ve jeotermal alanlarında kapasitenin yükselen bir hızda artmasını bekliyoruz. Rüzgarda yakın zamanda birçok bölgeyi içeren toplam bin ile bin 700 megavat arasında bir kapasite için YEKA ihalesi yapılacak. Burada özellikle Trakya bölgesi, Kayseri, Niğde, Sivas, Malatya, Denizli bölgelerinde yoğunlaşılabileceğini tahmin ediyoruz. Yine YEKA dışında TEİAŞ'ın açıkladığı yaklaşık 710 megavatlık bir bağlantı kapasitesi de YEKA dışı projelere ayrıldı."
"Yeni YEKA Karapınar veya Niğde'de olabilir"
Karapınar'da gerçekleştirilen güneş YEKA ihalesinin etkilerine de değinen Bilirgen, "Güneşte Konya Karapınar'da yapılan ihale sonrasında bir sonraki YEKA ihale alanının da yine Karapınar'da ek alan veya Niğde'de olabileceğini düşünüyoruz. Söz konusu bu yeni alanlar için Karapınar'da bin 600, Niğde'de bin 200 megavat potansiyel kapasiteden söz ediliyor. Jeotermal alanında belli dönemlerde yeni alanlar ihaleye konuluyor. Orada Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğünün yine ihale etmek istediği birçok saha bulunduğunu düşünüyoruz. Yatırımcı için önemli bir fırsat olacaktır." ifadelerini kullandı.
Hidroelektrik santralleri alanında Türkiye'deki mevcut kapasitenin önemli bir kısmının geliştirilmiş olmasına rağmen hala yapılması planlanan büyük santraller bulunduğunu da aktaran Bilirgen, "Yeni yeni projelerin ortaya çıktığı yerli linyit santrallerinin ise önümüzdeki yıllarda en hızlı kapasite artışı sağlayacak alan olma ihtimali yüksek. Planlanan linyit yatırımları devreye alınabilirse doğalgaz ve ithal kömür santrallerinin piyasadan aldığı pay daha da daralacak ve hedeflenen üçte ikilik oran tutturulabilecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Güneş enerjisinde bu yıl 27 Mart'ta gerçekleştirilen Karapınar YEKA ihalesinde Kalyon-Hanwha Grubu kilovatsaat başına 6,99 dolar/sent teklif vererek ihaleyi kazanmıştı. Grup, Karapınar'da bin megavat kapasiteli güneş santraliyle 500 megavat kapasiteli modül üretim fabrikası için yaklaşık 1,3 milyar dolarlık yatırım yapacak.