Bu yıl Erzurum'da düzenlenen Gelişen Kentler zirvesinde sözü alan Polat Grup Yönetiim kurulu Başkanı Adnan Polat, cumhuriyet dönemindeki savaşlara dikkat çekerek,entelektüel sermayenin bu bölgelerden uzaklaşarak batıya kaydığını söyledi.
Kendisinin de Erzurum'dan göç eden bir ailenin çocuğu olduğunı söyleyen Polat sözlerine şöyle deavm etti:
Ben de 1950’lerde buradan göç eden bir ailenin çocuğuyum. Yıllar sonra Erzurum’a geldiğimde bir kayakçı olarak buradaki kış turizmi potansiyelini fark ettim ve bundan 20 yıl önce bir otel yaptım. Bu yatırım sadece Erzurum değil doğu Anadolu bölgesinde yapılan en büyük yatırımdı.
Erzurum geleceği çok açık bir perspektif çizdi. Denize yakın olmadığı için nakliyenin zor olduğu Erzurum’da ticari pazarlarla yarışmak zor oluyordu. Ama şimdi yapılan tüneller bu sorunu da ortadan kaldırdı.
"Erzurumlu iş adamlarını geri getirmeliyiz"
Eruzurum’dan batı illere giden ve oralarda ciddi yatırımlar yapan iş adamlarımız var. O iş admlarının tekrar buralara getirebilmenin yollarının araştırılması lazım.
Ben buralara yatırım yaparken ekonomik bir kaygı gütmedim. Doğduğum topraklara bir yatırım yapmak amacıyla yatırım yaptım. Ama artık Erzurum’da her şey değişmeye başladı. Küreselleşen ve küçülen bir dünyada her yer birbirine daha yakın olmaya başladı. Erzurum artık ekomonik kar düşünülerek yatırım yapılabilecek bir şehir haline geldi. Burada yükte hafif pahada ağır bir şekilde her tarafta rekabet edilebilecek alanlar doğabilir.
Türkiye’de en büyük kentsel dönüşüm projesini Polatlı Grup olarak biz İstanbul’da yapıyoruz. Yapılan araştırmalara bakıldığında bugün Türkiye’de en tüm binalarının yarısının yıkılıp yeniden yapılması lazım.
"Eskiden binalar denizkumuyla yapılırdı"
Eskiden Türkiye’de binalar yapılırken deniz kumu kullanılırdı. Deniz kumunun betonda kullanılması mümkün değil, çünkü içinde tuz var. Tuzun olması da zamanla binaların hepsinin yıkılacak hale gelmesine neden oluyor. Özellikle kentsel dönüşüm çalışmalarından sonra, dünyadaki deprem gelişmelerini izliyorum. Pasifik okyanusundan başlayarak Kaliforniya’ya kadar olan fay hattında çok ciddi hareketler olacak.
Kentsel dönüşüm çalışmalarına başladığım zamanlar Piyalepaşa’da gördüğüm gecekondular nerdeyse sert bir rüzgarda yıkılacak gibiydi. İnsanların hayatları ciddi manada tehdit altındaydı. Devletin bir çok gecekonduları yıkıp yeniden yaparak o gecekondularda oturanları oraları sembolik bir parayla vermesi lazım. Bunun yapılması da mümkün değil.
"Erzurum'daki binaların yüzde 60'ı yenilenmeli"
Erzurum’daki binaların yüzde 60’ı yenilenmesi lazım. Bunu yapması için yatırımcıya verdiğiniz zaman o sizden 1 milyon metrekarelik bir imkan isteyecek. Çünkü inşaatı yapaıp sattığında maliyeti çıkarması gerekiyor. Öyle olduğu zaman şehrin dokusu sıkıntıya girebilir. Bu yüzden devletin başka bir finansman modeli bulup kentsel dönüşümü gerçekleştirmesi lazım. Var olan kentseldönüşüm modeliyle yol almamız çok zor.
"Gayrimenkul sektörü tehlikede"
Gayrimenkul satışları son 6 ayda çok ciddi bir ereyzona uğradı. Sektör bu anlamda zor durumda. Gayrimenkul sektörünü tehlike bekliyor.