Türkiye’nin lokomotif sektörü olan inşaat-emlak sektörü, KDV belirsizliği, imar sorunları, bölgesel savaş ve küresel kriz tehditleri gibi olumsuzluklara rağmen 2012 yılını olumlu beklentilerle kapattı. İnşaat-emlak sektörü, özellikle kentsel dönüşüm, mütekabiliyet yasası ile yabancıya mülk satışı, 2B ve yeni düzenlemeler ile 2013 yılını umutla karşılamaya hazırlanıyor. Bunun yanı sıra Türkiye’nin kredi notunun artması, konut kredilerinin düşüşe geçmesi 2013 için umutları daha da arttırıyor.
Kentsel dönüşümün kilit şehri, cazibe merkezi İstanbul, birbiri ardına inşa edilen nitelikli konut projeleri ile yenilenmeye devam ediyor.
Yenilenme ile beraber son iki yıldır piyasaya çıkan projelere baktığımızda bunların tamamına yakınının, inşaat firmalarının daha önce stoğunda bulunan arsalar üzerine geliştirilen projeler olduğunu görüyoruz.
Peki bu neden böyle? Çünkü İstanbul’da yeni arsa üretmek artık o kadar kolay değil. Arsa sahiplerinin talepleri aşırı yükseldi ve makul seviyelerin üzerine çıktı. Mevcut durum yeni bir inşaat firmasının ortaya çıkıp büyüyebilmesini engelliyor. Bunun yanında daha önceden arsa stoğu yapmamış olan irili ufaklı mevcut inşaat firmaları da yeni arsalar üzerine projeler üretemiyorlar. Yani durum tam anlamıyla şöyle açıklanabilir; Stoklar eski, projeler yeni. Son dönemde ortaya çıkan bu durum 2013’te de bu şekilde devam edecek.
Bugün İstanbul’da birbiriyle yarışan bir çok nitelikli projeler üretiliyor. Üretilen projelerden ortalama seviyedeki birinin benzeri bile bugün Amerika’da ve Avrupa’da bir çok ülkede yok.
O kadar çok ve iddialı projeler üretiliyor ki ayırt edici bir özellik yaratıp yeni bir projeyi benzerlerinden farklılaştırmak hemen hemen imkansız hale geldi. Ancak ve ancak projesinde en azından bir ayırt edici yararı kitlesine sunabilen ve bunun kitlesi tarafından konuşulmasını sağlayabilen inşaat firmaları ürettiklerini satabiliyor.
İnşaat sektöründe devir artık “stoğun kadar üret, müşterin kadar sat” devri. Bu, uzun bir süre devam edecek gibi görünüyor. Arsa stoğu olanlar önlerde olacaklar ve üretmeye devam edecekler. Ama en önde olmak için bu da yetmeyecek ve hedefledikleri satış rakamlarına ulaşamayacaklar. Hem stoğu, hem de bir kitlesi olanlar ise en önde olup üretmeye ve satmaya devam edecekler.
Hilmi Işıkören