28 Kasım 2024 Perşembe
Ana SayfaSektörden HaberlerYoo İstanbul’da hır gür çıktı kazanan dahi tasarımcı oldu

Yoo İstanbul’da hır gür çıktı kazanan dahi tasarımcı oldu

Sözlerin hedefindeki isim, deha tasarımcı Philippe Starck’tan başkası değil. Dünyanın dev yatırımcıları, Starck’ın imzasını kendi projesinde görebilmek için hep bir yarış içindedir. Ama, Türkiye’den onu ikna edebilen tek isim Sabri Yiğit oldu. Ve dünyanın 57 noktasında Yoo markasıyla kurulan Starck imzalı projelerin 58’incisi Ulus’a yapılmaya başlandı. 

İkili arasındaki ilişki başlarda çok zorlayıcıydı. Onun deyişiyle, çok hır gür çıktı.? Israrla devasa uzunluktaki hol ve havuzların eninin bu denli kısa olmasına karşı çıktı ama, Starck’ın kendine benzettiği Yiğit, sonunda kabul etti ve her şey in savunucusu oldu. Yiğit’le söyleşimizin odağında sadece Yoo yoktu. 550 vekile dünya turu yaptırmanın gerekliliği, Ataşehir’in bir mimari hata oluşu ve dahası Anadolu’nun binlerce yıllık geneleneğinden süzülmüş bilgileri, türküleri hayatının içine nasıl aldığı da vardı

TÜRKİYE

Türkiye’nin en önemli sorunu
DÜN ALINMALIYDI BU KARAR

Son 30 yılda Türkiye’nin nereden nereye geldiğini en iyi gözlemleyenlerden biriyim. 10 yılda durum çok düzeldi. Ama, hükümetin yaptığı çok doğru şeylere rağmen, ne yazık ki cari açık için çözüm üretilemiyor.
Cari açığı düşürmek için çok radikal kararlar lazım. Türkiye’nin tek çıkışı, çok satıp az alması. İthalatımız çok. Dolar, bu yüzden 2 liranın altına düşmemeli. Vakit az. Karar yarın alınmalı ve hatta dün alınmalıydı.

Yabancının önü açılsın mı?
İNGİLİZİN FAKİRİ HEDEF OLMASIN

Dünyada üç sıcak nokta var. Biri Amerika’da New York Manhattan. Diğerleri Avrupa’da Paris veLondra.  Amerika’da parayı bulan Manhattan’ı ister. Uzakdoğulu, Ortadoğulu, İsrailli ve Türkiyeli de Paris’te, Londra’da bir ev ister. Şimdilerde daha çok Londra önde. Bu üçünün yanında doğan yıldız İstanbul. 
Şimdi Rusları ve Ortadoğuluları düşünün. Ruslar,?Ortadoğulular Avrupa’da üç kişi bir restorana gidip 1.000-1.500 euro öderler, ama çoğu zaman garsonlar bile onlara hizmet etmek istemez. Türkiye’de bu ikisi de torpilli. Hoşgörülüyüz.
Ama, sanki aklımız tutulmuş. Engel olmaya çalışıyoruz satın alacaklara.  Süreci iyi idare edersek ilk yıl 10 milyar dolar gelir. Harcamalarla birlikte bu, 20 milyar doları bulur. Ancak, hedefimiz 100 bin dolara ev alacak İngilizin fakiri, Hollanda’nın emeklisi olmamalı.

Yabancı 60 hektar arazi alabilmeli ?
BAKANIN İŞİ KOLAY DEĞİL

Erdoğan Bayraktar’ın  (Çevre ve Şehircilik Bakanı) işi ne yazık ki kolay değil. ‘Yabancı 2 hektar mı almalı, yoksa 60 hektar mı’ gibi sığ tartışmalara girmemek için önce 550 milletvekili dünyayı tanımalı. 

Faiz artışı yaraladı mı?
SEKTÖRÜN HAYRINA OLDU

Bu son faiz artışları, sektörün soğuması için hayırlı oldu. Hatta, sektörü disipline etti. Çünkü, gereğinden fazla atladılar sektöre. Sonuçta bugün bazı şirketlerin darboğazda olduğunu hepimiz biliyoruz.

Fiyatlar şişti mi?
ŞİŞEN FİYAT DEĞİL, ARZ

Şehrin merkezini çekirdek olarak düşünün. Çevresinde de katmanları. Ve bunların uzaklarında da uydu kentler… Değişmez kuraldır; durumunu düzelten çekirdeğe yerleşmek ister. Bir başka kural iniş-çıkışlar olsa da orta vadede fiyatın hep yükselmesidir. Ama, unutmayın uzak katmanlarla uydularda fiyatlar çok düşük. Çünkü, arz fazla. Yani, şişen fiyatlar değil, arz. 

Kriz kapıyı çalar mı?
YILLARCA İYİ HABER DUYMAYACAĞIZ

Kriz olursa tokatı ilk yiyeceklerdeniz. Ama, sektöre değil, dünyaya bakın. Yunanistan’ı bu şekilde kurtarmak büyük hata. Tüm borcu silebilselerdi; tamam. Aynı şey İspanya İtalya, Portekiz için geçerli. Gelişmiş lere bakın; başta ABD,  hiçbiri standartlarını sürdürecek geliri üretemiyor. İstisnalar Hollanda ve Almanya’dır. Hazırlıklı olun; yıllarca iyi haber duyamayacağız. Aksi, zaten sanal olacak. Bize gelince…  2001 krizi avantaj yarattı ama hükümet, fazla iyimser.

Şehri yıkmak ve yeniden yapmak
BAŞINA UMARIM BİR ŞEYLER GELMEZ

Eksiklerine rağmen, kentsel dönüşüm, deprem gerçeği kadar siluetin düzeltilmesi açısından da bir fırsat. Erdoğan Bayraktar çok kararlı. Ama, işi zor. Umarım projenin başına bir şey gelmez. Yine söylüyorum: 550 milletvekilinin bunu anlaması çok önemli. Birileri kalkıp ‘hayır’ diyebilir. İstanbullunun anlaması da çok önemli. Ama, ilgilendiğimiz birkaç yerde mülk sahipleri bizimle adeta devlet gibi konuştu. 

Haydarpaşa Garı- Taksim
MAHZUN BAKACAĞIZ

Simgeler vardır. Şehirler onlarla anılır. Şimdi birinin yıkımını tartışıyoruz. Silueti bozan binalara izin verenler garı da yıkacaktır. Öyle mahzun bakacağız. 
Taksim’de Beyoğlu'nun kokusuna, gizemine uygun bir güzelleştirme olmalı. Maalesef her şey unutuldu, ‘cami olsun mu olmasına mı’ kitlendi her şey.

 

Yoo İstanbul nedir, ne değildir?

ÇOK HIR GÜR OLDU ARAMIZDA
Şimdi çok ahbabız ama Philippe Starck ile başta çok hır gürümüz oldu. Proje çizimlerini gönderdi. Baktım, hol 44 metreye 168 santimetre. Havuzun boyu 70 metre. Eni 9.60 santimetre. Çok uzun ve darlar. İstemedim. Kibarca böyle olmaması gerektiğini anlattım. Cevapları anlamanız mümkün değil. Starck, üç ay benimle oynadı adeta. Starck’ı çözünce karşı olduklarımın savunucusu oldum.

Philippe Starck’a giden yol
BENZEDİĞİMDEN KABUL ETMİŞ

Starck ile çalışmayı istedim tabii ki ama, beni tetikleyen, çok sıkı isimlerin bile onu  getirememesiydi. Ama, görüştük ve kabul etti. Sonra sordum, ‘Neden biz’ diye. ‘Bana benziyorsun’ dedi.

Kim bu koleksiyonerler?
BİZ?DE BİLMİYORUZ

Yoo projelerinin dünyada koleksiyonerleri vardır.?Nerede yapılırsa alırlar. Biz bile bilmiyoruz kim olduklarını… 
MESLEK
Benim mimarim
BİRAZ ONDAN, BİRAZ?DA…

Klasik içimi karartır. Çok modern, mesela minimal de fazla gelir. ‘Peki, ne’ derseniz yeni evimin mimarisi derim. Philippe Starck’ın tasarımda dört paleti var: Modern, klasik, kültür ve doğa. Evim, onların karışımından…

Benim mimarım
GELECEĞİN DEHASI

Marcel Wanders. Tanınmıyor, ama gelecekte ‘deha’ diye anılacak  Philippe Starck’ın ofisi Yoo’daki mimarlardan.

Hayran olduğum yapı
HİÇ KOLON YOK

Ayasofya. Kubbe yüksekliği 55 metreyi aşıyor. Ve kolonu yok… Karslıyım ve Ani harabelerinden de etkilenirim.

Bundan sonra
İKİNCİ?KEZ?YOO…

İstanbul’un güzel bir yerinde yapacağımız ikinci Yoo’ya hazırlanıyoruz. Şimdikine rakip olmayacak ama kriterleri yine aynı: Merkezi lokasyon, büyük ölçek A plus+plus bir proje. Beş Yoo planlıyoruz. Üçüncüsü güneye. Dördüncüsü ve beşincisi için seçenek çok.

İzin verseler ne yapardım?
550 VEKİLE DÜNYA TURU

550 milletvekiline dünyayı gezdirirdim. Şehirleri yaşayacak ve tanıyacaklar. Şimdi diyorlar ki, ‘Vay efendim maaşlarını artırıyorlar’. Bırakın yapsınlar. Bunu yapmak Türkiye’ye yol aldırır. Çin’de 15 yıl önce gittiğim bir şehir vardı. Her şey o kadar kötüydü ki… Kaldığım otel, en iyilerinden biriydi ve bitler, pireler uçuşuyordu. Bir sene önce tekrar gittim. Gördüğüm inanılmazdı. İkinci bir Şangay yaratmışlar. Vekillerin bu değişimi görüp anlamları lazım…

Bu son işiniz deseler
DÖNÜŞÜME TAKILDIM

Geri dönüşüme çok takıldım. İnsan gezegende yaşamak istiyorsa kendisi de dönüşmeli.   Kyoto Protokolü’ne göre tüm ürünlerin ömrü giderek kısalmalı. Mesela, 2025’te 10 yılı geçmemeli. Bunun için fabrika kurdum. Adı Parex. Yüzde 100 dönüşür ürünler üretiyorum.

Yeni dönemin konutları
ATAŞEHİR, MİMARİ BİR HATADIR

Bir keşmekeşlik var. Abartma ölçüsünü de geçip saçmalayan çok proje var. İyi az, hilkat garibesi çok. Ataşehir, tam bir kaotik durum aslında. Tam bir mimari hatadır. Ne plan ne program var. Cevabı olmayan bir sürü soru… Ve o cevapların ne olacağını beş yıl içinde göreceğiz. Finans merkezi düşüncesine katılıyorum ama, İstanbul Finans Merkezi ne demek ve neden Ataşehir?Vakıflar Bankası’nın oraya gelmesi ne değiştirecek? Çok ciddi metrekarelerde çok ciddi fiyatlarla projeler yapılıyor, sonuç ne olacak gereceğiz?..

Marka proje nedir, ne değildir?

ALTIN?KULPLU GÖKDELEN DEĞİL
Marka için bir numara lokasyondur. Mesela, Philippe Starck, Beylikdüzü’nden marka yaratamaz. İkincisi toplumun trend setter’larına hükmedecek bir proje üretmeniz lazım. Gerçekten doğal malzemeyle yapmalısınız. Huzurlu, fonksiyonel olmalı. Ama, yoğun olmamalı. Bunları ortak alanlarda da sunabiliyorsanız markasınız. Yoksa marka olmak, İstanbul’a 40 katlı gökdelen dikip altın kaplama kapı kolları yapmak değildir.

YAŞAM

Çocukluğum
ANNEME GÖRE TEDAVİLİK

Annemin anlattığına göre tedavilik bir hiperaktif.

Çocuklarım
ÇOK AHBABIZ, KANKAYIZ

İki kızım, ikiz oğullarım var. Misperi, Paris Amerikan Koleji’nden sonra Londra Kraliyet Akademisi’ne şeref öğrencisi olarak girdi. Nurperi, Paris Amerikan Koleji’nde. Gurur ve Yiğit Soy, benden daha yakışıklılar ve Enka’da okuyorlar. Çok ahbabız, çok kankayız.

İlk param
HİZMETKÂR KİM, AMCAM KİM?..

Anadolu’dan çok şey öğrendim… Karstayız. Babam (Mehmet Nuri Yiğit) manifaturacı. 9 yaşındayım. Yaz tatiline girmişiz. Her gün bana 3-4 kasa domatesi dükkânın önünde sattırıyor. Zarar ediyorum. Çünkü, ahbaplara parasız veriyorum. Babam, ‘Bu işi yapma ’ dedi. Zoruma gitti. Parasız satmadım ve kazanmanın yollarından birini öğrendim.
1975 yılı. Babam beni Kars’tan Kayseri’ye mobilya almaya gönderiyor. İş için ayırdığı para 500 bin lira. 400 bini havale ediyor, 100 bini ben götürüyorum. Tüm parayı neden havale etmediğini soruyorum, ‘Masrafı çok’ diyor.  James Bond çantayla taşıyorum parayı. Önce Sivas’a geliyorum. Otobüs değiştirip Kayseri’ye gidiyorum. 
Bir kış günü Sivas’tayız. Gecikti otobüs.  Hava eksi 30 derece. Saat gece 3. Nihayet geldi ve koridor tarafında yedi numaraya oturdum. Uyumuşum. Baktım, çanta yok. Kalbim koptu sanki. Şoföre gittim. ‘Şarkışla’da siyah çantalı biri indi’ dedi. Muavine sordu: ‘Çok ses yapıyormuş. Arkaya aldım’ dedi. Bu, bana paraya sahip olmayı ve onu yönetmeyi öğretti. Zaten, babam da sonra100 bin lirayı özellikle bana taşıttığını söylemişti.
12 yaşına kadar amcamlar kim hizmetkârlar kim bilemedim ben. Bize tokat atardı hizmetkârlar. Üstelik ben, ailenin ilk erkek torunuyum.  Öyle bir ayrıcalık verilmişti. Ama, nasıl sadıktılar. Böyle şey olmaz. 

Keşfetmek istediğim şey
EVRENE TAKILIYIM

O kadar çok ki. Evrene takılıyım. Düşünün, şu anda 30 bin kilometre hızla gidiyoruz. Nereye, nasıl gidiyoruz? Bilmiyoruz.  Hubble teleskopu mesela. ‘Şu kadar milyon yılı uzakta 10 evren gördük’ diyorlar. Sıktıkça sıkıyorlar. Atomu halen çözemediler.  Çok okudum.  İsa’yı, Yakup’u, Muhammed peygamberi, bilimi… 10 yıl önce çok bunalıyordum. Şimdi değil ama…

En önemli tecrübem
KARA LASTİKTEN ZARAR…

Ben ODTÜ’de okuyorum. Kardeşim de lise öğrencisi. Ankara’da Çağlayan’da kalıyoruz. 1980’lerin başları. Arka arkaya üç çocuk öldürüldü. Ailem derhal Kars’tan geldi. Babama bir kara lastik fabrikası aldırdım. Babam karşı çıktı ama ben ısrar ettim. Tabii ki kazanamadık. Büyük tecrübe oldu bana.

Hobim
BEKO PRO-AM ŞAMPİYONUYUM

Golf oynuyorum. Yılın 365 günü oynayabilirim, Beko Pro-Am  Golf Turnuvası şampiyonuyum. 

Dostum
DOST, EĞERİ HAZIR ATTIR

Kars’ın bir sözü vardır: ‘Dost, dostun eğeri hazır atıdır’ diye. Hem çok hem de çok iyi dostlarım var.

KEŞKE YAPMASAYDIM: İstanbul’a daha erken gelseydim. 
BİR GÜN MUTLAKA: 1800’lerin sonrasına bakın. Kalıcı eser yapılmamış İstanbul’a. Kafamda Boğaz’a bir şeyler yapmak Miami’dekine benzer cruise gibi fanteziler var.
EN ÖNEMLİ SERMAYEM: Çabuk ve pratik olmam.
İZ BIRAKAN SEYAHATİM: Celal Aras, arkadaşım. Kaybettik. Sigara içerdi. İddiaya girdik ve sigarayı bıraktı. Birlikte sekiz gün Uzakdoğu seyahatine çıktık. Hayatımda bir daha öyle bir lezzet alamadım.
TEK?BİR?ŞEYE?İZİN?OLSA:
Evrenin en güzel yeri olan köyüm Koşapınar’da yaşamak isterdim.
STRES: Büyük zayıflığım.
SPOR: Hep çok feet’imdir.
BENİM ŞEHRİM: Kars. Bir de sevdam, Paris.
BENİM MÜZİĞİM: Halk müziği. Ciddi bir arşivciyim. Hayyam’ın kafası bozuluyor; başlıyor içip söylemeye. Dadaloğlu yıllar sonra icra ediyor. Yunus, söylüyor. Karacaoğlan türküye döküyor. O kadar derin ki…
SON KİTABIM: Gelecek 100 Yıl.
SON FİLMİM: Fetih 1453
MESLEĞİM: İyi bir ekonomistim. Ama meslek olarak tüketici elektroniğinden çok zevk alırım.
BU MESLEĞİ YAPMASAYDIM: Bir bağlama üstadı olmayı çok isterdim.
EKİBİMDE OLMAZSA OLMAZ: Defolarım var. Yavaşlığı çekemem. Çok konuşanı sevmem. Uzun toplantı yapmam. Herkesin her hatayı yapmasını da kaldıramam.
İŞYERİNDE ŞEYTANIN AVUKATI: Çok inanırım onlara. Onlar olmazsa hata yaparım. EMEKLİLİK PLANI: Yapacağım en son şey. Karımın da çok büyük bir fantezisidir.
GÖZBEBEĞİM PROJE: Tartışmasız Yoo İstanbul.  
Habertürk

PROJE BİLGİ FORMU

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yapın

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin

Son Haberler

YAZARLAR

Ayla Özer
365 YAZI