Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, ev sahibi olmak isteyenlere 30 yıl vadeli konut kredisi verilmesini sağlama hedefinde olduklarını belirtti.
Çetinkaya, Sabah gazetesine Türkiye ekonomisinin yanı sıra çalışmaları hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Geçen yıl karşılaşılan şokların, Türkiye ekonomisinin ne kadar dayanıklı, dinamik bir yapıya sahip olduğunu gösterdiğini anlatan Çetinkaya, bu yıl için ise kritik noktanın iktisadi faaliyette orta-uzun vadede istikrarlı bir eğilim yakalanması olduğunu anlattı.
“Denge sağlanmalı”
Çetinkaya, büyümenin yatırım, net ihracat ve tüketim yönünden dengeli bir bileşime sahip olması ve istihdam oluşturmasının önemli olduğunu dile getirerek, “Bu, büyümenin kapsayıcı, kalıcı, refahı artırıcı bir mahiyet kazanmasına önemli destek verir. Yakın dönemde dış talebin gücünü koruması, turizmde süregelen toparlanma, yatırımlardaki artış bu yılki büyüme kompozisyonu açısından olumlu bir görünüme işaret ediyor. Enflasyon tarafında da bu yıl parasal duruşun etkilerini daha güçlü göreceğimiz bir dönem olacak.” dedi.
Finansman maliyetindeki artışlar
Finansman maliyetlerinin yatırımlar açısından önemli olduğunu vurgulayan Çetinkaya, “Diğer önemli belirleyiciler ise öngörülebilirlik ve istikrar algısı. Finansal derinleşme, çeşitlendirme konusuna zaman ayırmamız gerekiyor. Firmaların alternatif fonlama yöntemlerinin geliştirilmesi, sermaye piyasalarının derinleştirilmesi ve yatırım odaklı fonların daha faal bir şekilde kullanılması kritik öneme sahip. Bu noktada uzun vadeli ve uygun koşullu alternatif finansman yöntemlerinin geliştirilmesi için fiyat istikrarının bir ön koşul olduğunun da altını çizmek gerekiyor. Merkez Bankası’nın finansmana erişim, uzun vadeli yatırımları destek için en somut katkısı fiyat istikrarını sağlamak olacaktır.” diye konuştu.
“30 yıl konut kredisi için fiyat istikrarı şart”
Çetinkaya, enflasyonun yüksek, oynak olduğu bir ekonomide uzun vadeli yerel para cinsinden finansman araçları ve sermaye piyasalarının yeterince gelişemeyeceğinin altını çizerek, “Bu da hem yabancı para cinsi borçlanmayı teşvik eder hem de finansman kalitesini düşürür. Örneğin vatandaşımızın 10 yıl değil, 30 yıl vadeli konut kredisi olanağına kavuşabilmesi için fiyat istikrarının bir ön şart olduğunu vurgulamak önemli.” şeklinde konuştu.
