Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, “Söz konusu bu oranı enerji kimlik belgesi bulunan, enerji performansı ‘A’ sınıfı olan konutlar için yüzde 90, ‘B’ sınıfı olan konutlar için yüzde 85’e çıkartıyoruz.” dedi.
Akben, milli madenler ve enerji kaynaklarının ekonomiye kazandırılması için çalışmalara destek vermeye devam edeceklerini söyledi.
Bu çalışmaların teşvik edilmesi için muhtelif düzenlemeler de yaptıklarını anlatan Akben, “Enerji verimliliği yüksek konut sayısının artırılmasına katkı sağlanabilmesi amacıyla yeni bir değişiklik yaptık. Söz konusu bu oranı enerji kimlik belgesi bulunan, enerji performansı ‘A’ sınıfı olan konutlar için yüzde 90, ‘B’ sınıfı olan konutlar için yüzde 85’e çıkartıyoruz. Söz konusu değişiklik en kısa sürede yürürlüğe girecektir. Bankaların kredilendirme konusunda özellikle madenin büyüklüğü, niteliği ve benzeri hususları açıklayacak teknik danışman raporlarının eksikliği ile karşılaştıklarını gözlemlemekteydik. Kredilendirilecek rezervin ne olduğu, kalitesi, ne kadar süreyle işlenebileceği analizi büyük önem arz etmekteydi. Bu noktada doğru ve güvenilir verileri yansıtan teknik raporların, hazırlanmasının uzun vadede bankalardan sağlanacak finansmanın artması yönünde teşvik edeceğini görüyoruz” diye konuştu.
“Enerji verimliliği için yeni adım”
Akben, tüketicilere konut edinmeleri amacıyla kullandırılacak kredilerde kredi tutarının teminat olarak alınan konutun değerine oranının yüzde 80’ini aşamayacağının hükme bağlandığını belirterek, “”Ülkemizde enerji verimliliği yüksek konut sayısının artırılmasına katkı sağlanabilmesi amacıyla yeni bir değişiklik yaptık. Söz konusu bu oranı enerji kimlik belgesi bulunan, enerji performansı ‘A’ sınıfı olan konutlar için yüzde 90, ‘B’ sınıfı olan konutlar için yüzde 85’e çıkartıyoruz. Söz konusu değişiklik en kısa sürede yürürlüğe girecektir.” şeklinde konuştu.
Milli ve yerli enerji konusundaki çalışmaları takdir ve şevkle izlediklerini dile getiren Akben, bankaların madencilik sektörüne kullandırdıkları kredileri genellikle proje finansmanı ve işletme sermayesi kredilerinin oluşturduğunu kaydetti.
Akben, şunları anlattı:
“Bugüne kadar bankaların kredilendirme konusunda özellikle madenin büyüklüğü, niteliği ve benzeri hususları açıklayacak teknik danışman raporlarının eksikliği ile karşılaştıklarını gözlemlemekteydik. Kredilendirilecek rezervin ne olduğu, kalitesi, ne kadar süreyle işlenebileceği analizi büyük önem arz etmekteydi.
“Sektörü teşvik edecek”
Bu noktada doğru ve güvenilir verileri yansıtan teknik raporların, hazırlanmasının uzun vadede bankalardan sağlanacak finansmanın artması yönünde teşvik edeceğini görüyoruz. Güvenilir rezerv tahminine dayanarak hazırlanacak finansal raporlar bankaların madencilik sektörüne kullandıracakları krediler bakımından çok daha güvenilir ve öngörülebilir bir risk analizi yapmasına imkan tanıyacaktır. Bu durum ülkemizdeki madenlerin daha verimli şekilde işletilerek ekonomiye kazandırılmasını da sağlayacaktır.”
Akben, UMREK tarafından yetkilendirilecek kişiler tarafından rapor hazırlanmasıyla madencilik sektörünün daha şeffaf bir görünüm arz etmesi ve maliyetlerinin azaltılarak sektörün daha rekabetçi bir yapıya kavuşturulmasının mümkün olabileceğini sözlerine ekledi.