Dünya gazetesi köşe yazarlarından Tevfik Güngör, bugünkü “Konut” başlıklı köşe yazısında sektöre ilişkin son gelişmeleri ele aldı.
İşte Uras’ın söz konusu yazısı;
Hükümet, konut sektöründe birinci el konutlara talebin yavaşlaması sonucu artan konut stokunun eritilmesine yardımcı olmak için önemli teşvik tedbirleri alıyor.
Bakanlar Kurulu kararıyla konut teslimlerinde uygulanan yüzde 18’lik KDV, yüzde 8’e, tapu harcı oranı binde 20’den binde 15’e indirildi.
Başbakanın temennisi doğrultusunda bankalar konut kredisi faizlerini % 0.99’a çektiler.
Konut kredilerinde % 0.99 psikolojik sınır. Bu sınır aşılınca kredi kullanımında gerileme görülüyor. Özellikle birinci el yeni konut satışları yavaşlıyor.
Konut alanlar için öncelikle banka kredisinin faiz oranı, daha sonra KDV yükü çok önemli.
200 Bin TL’lik 10 yıl vadeli konut kredisinde aylık faizin % 0.99’a inmesi ile aylık taksit oranları düşüyor. Kredi kullanan 10 yıl boyunca daha az faiz ödüyor.
200 Bin TL’lik bir konutun KDV’si % 18’den % 8’e inince alıcı 36 bin TL yerine 16 bin TL vergi ödüyor. 20 Bin TL vergi kazancı oluyor.
Yeni konutlarda stok riski bir süredir tartışılıyor.
– 2017 yılında ilk 3 ayda 179 bin adet ilk el konut satılmışken, bu yıl 165 bin konut satıldı. İlk el satışlarda % 8.3 gerileme var.
– İlk el konuttaki talep gerilemesinin geçek boyutu bilinemiyor. Çünkü ilk el konut envanterimiz yok. Envanter olmadan stoku da talepteki değişimi de izlemek mümkün değil.
İlk el satışları yapımcı ile alıcı arasında sözleşmeye dayalı yapıldığı, yapı kullanım belgesinden sonra satışların tapu işlemi yapıldığı için, tapu kayıtlarından gerçek ilk el satışları izlenemiyor.
Konut yapımcıları talebin yavaşladığını konut stokunun arttığını söylüyor ama, stoku artıracak yeni projelere başlanıyor.
KDV indirimi ile bankaların konut kredisi faizlerinin % 0.99’a gerilemesi talepte canlanmaya, stoklarda azalmaya yol açacaktır. Önemli olan yapımcıların bir yanda stoktan yakınırken öte yanda yeni projelerle stoka eklemeler yapmamaları.
