Devlet politikası olmasını öneriyorum, çünkü İnşaat ve gayrimenkul sektöründe Çevre ve Şehircilik bakanlığı piyasa yapıcı, geliştirici, yönlendirici rol üstlenmektedir.
Son yıllarda Yabancılara yönelik her düzenleme sonrasında özel sektör aktörleri çıkıp “ yabancıya satış patlaması “ açıklamaları yapmaktadırlar.
Son yıllarda, yıllık 20 bin adet ortalama yabancı satışının gerçekleştiği ülkemizde her yıl yapılan patlama açıklamalarını bir tarafa bırakıp gerçekle yüzleşmek gerekmektedir. Gerçekle yüzleşirsek 2019’un – 2020’nin hedeflerini ortaya koyabilir “ gayrimenkul ihracatından “ söz edebiliriz.
Gerçekler Nedir ?
Fark etmemiz ve yüzleşmemiz gereken gerçeklerin başında yabancılara atılan kazıklar gelmektedir. Bunlar;
- Yerliye Yabancıya Faklı Fiyat/Çift fiyat listesi uygulanması,
- Aracı kurumların proje satışında yabancılardan ayrıca/2.hizmet bedeli alması
- Acentalara %20’ye yakın komisyon vermek zorunda kalan müteahhitlerin aradaki farkı gayrimenkul fiyatlarına yansıtması
- Acentaların müteahhit/inşaat firmasını sorgulamadan en yüksek oranda komisyon veren projeleri yabancılara satması
- Önerilen ve yabancılar tarafından tercih edilen projelerin bugün yaşadığı teslim, teslim edememe, kalite problemleri
- Yabancılara aracılık hizmeti veren firmaların pazardan çekilmesi ve yabancıların aracı muhatap bulamaması
- Yatırım için gayrimenkul satın alanların dolar kur farkından zarar etmeleri
- Türk Lirası karşısında doların değer kazanabileceği endişesi ve bu beklenti ile satın alım kararlarının beklemeye alınması
Dünü kurtarmak için bugünleri harcayan müteahhitler, proje geliştiriciler, aracı kurumlar bu hataları ile nasıl yüzleşiyorlar bilemem ancak yaşananlardan ders almak gerekmektedir. Pazarda Yabancıların ders aldığını ve pazarlığa %50 indirimle ve güvensiz başladığını görüyorum.
Yıllardan beri Yabancılara Aracılık hizmeti veren firmalara belge zorunluluğu, hizmet komisyonlarında oran limiti, gayrimenkul ihracatı kapsamında teşvik destekleri getirilmelidir.
Politikalar Mikro düzeyde “ Yerel yönetim “ seviyesine indirgenmelidir:
Yabancılara Gayrimenkul satışı bugün ve yarınlar için sadece geçici veya sürekli barınma ihtiyacı olarak görülmemelidir. Yerel yönetimler sınırları içinde gayrimenkul satın alarak veya kiralayarak yaşam; ticari gayrimenkul tercihinde bulunarak ticaretin içinde bulunanlara dokunabilmeli, onların sosyal, toplumsal, eğitim vb gibi gereksinmelerine yönelik planlama yapabilmelidir.
Türkiye’nin hedef yabancı yaşam/yerleşim tercihlerine göre yöresel gayrimenkul pazarlama stratejisi, satış kanalları ve yerleşim/yaşam tercihinde bulunanlara satış sonrası stratejileri oluşturulmalıdır.
Projelerden gelen veriler yerli müşteride bugünün gayrimenkul pazarını müteahhit/ kurum tarafından 60 aylar seviyesine yayılan ödeme kolaylıkları, minimum peşinatlarınve düşük fiyatların domino ettiğini aksi takdirde proje satış ofislerinin yabancılara yönelik organizasyon yapısına girdiğini göstermektedir.
Hiç vakit kaybetmeden, Ulusal pazarlama stratejisi farklı bakanlık ve kurumların, konsoloslukların, ticari ataşeliklerin, dernek ve özel sektörün ortak erişim hedefi olmalıdır.
Bilge Özdemir
Marketing and Sales Solution Partner of Real Estate Projects & Construction Business