İnşaat sektöründe yaşadığı finansal sıkıntıları aşamayarak konkordato ilan eden şirketlere son dönemde Nuhoğlu İnşaat, Palet İnşaat, Ceylan İnşaat gibi önemli projeler yapan firmaların katılmasıyla birlikte sektör mağdurlarına şimdi de bu firmalardan ev sahibi olmak umuduyla birikimlerini yatıran konkordato mağdurları eklenmeye başladı.
Birgün Gazetesi’nde Mehmet Emin Kurnaz imzalı olarak yayınlanan habere göre Yenitepe Kadıköy, Yenitepe İzmir ve Marinera Çeşme gibi projeleri yapan Nuhoğlu İnşaat, halihazırda 680 milyon liralık projeleri olan Palet İnşaat ve Zer Kartal, Zer Mecidiyeköy, Zer Göztepe, Zer Muhteşem Yeni Yıl Konutları, Zer Levent, Zer Tuzla Marina projelerini yapan Ceylan İnşaat’tan ev alanların ve mağdur durumuna düşen vatandaşların durumunun ne olacağı merak konusu oldu.
Konuyla ilgili olarak bilgisine başvurulan Tüketici Hakları Derneği Başkanı Fatih Dinler, sözleşmelerin burada kilit önemde olduğuna dikkat çekerek; “Geçtiğimiz iki üç yıl içinde de benzer durumlar oldu aslında, iflas eden şirketler karşısında alacaklıların benzer talepleri oldu. Bugün bu sayılar konkordato ilan edenlerle birlikte arttı. Bununla ilgili yapılması gereken şeyler var. Eğer burada bir daire satın alındıysa öncelikle yapılan sözleşmede konutun teslim edileceği süreçte sözleşmeye bir aykırılık var mı buna bakmak gerek. Şartlarda aykırılık varsa, sözleşme bitimine uyma sorunları oluyorsa ihtar çekmek gerekiyor. İhtar çektikten sonra eğer konkordato ilan eden firma bu sürede itiraz etme sürecine giriyorsa orada hukuki bir süreç başlatılması gerekiyor. Onun dışında sözleşmeye aykırı davranmıyorlarsa normal bir prosedür işliyor demektir.” açıklamasında bulundu.
Uluslararası Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Sebahattin Doğan’da süreçteki hukuksal problemlere değinerek; “Tüketicileri mağdur eden konkordato ilan eden firmaların bu zararı karşılaması gerekiyor. Eğer konkordatoyu devlet kabul ediyorsa ve bu bir haksa, tüketicinin de evini alması haktır. Bu konuda bugünkü mevcut konumda devlet ne kadar tüketicinin yanında olur bunu bilemiyorum. Bu konuda açılmış veya sonuçlanmış bir dava olduğunu bilmiyorum. Ancak özellikle belirtmem gereken şey şu; tüketiciler bir örnek dava açsınlar. Bununla ilgili hukuki sürecin takip edilmesi gerekiyor. Aksi halde sürecin nasıl işleyeceğini kestirmek pek mümkün değil. Konkordatonun bugün suiistimal edildiğini de düşünüyorum. Fütursuzca bunu art niyetle kullandığını açıklayanlar da var. Hükümet kurtarmak istediği firmalara göz yumup istemediklerini batırıyor. Konkordatolarla ticaret erbabının hak kullanmasını müsaade eden devlet, tüketicinin de haklarını korumakla mükelleftir. Elimde net rakamlar olmasa da sadece bir firmanın iki bin civarında mağdurunun olduğunu gördüm.” dedi.
Tüketicinin haklarının esas alınmasının hayati önemde olduğunu dikkat çeken Doğan şu tespitlerde bulundu:
“Konkordato sürecini yargı veriyor. Bunun uzun bir süreç olmayacağını kimse garanti edemiyor. Bunlar ticari hukuka giren mevzular ama buradaki alacaklılardan kasıt ticari alacaklılar. Tüketici burada hizmet alan kişi olduğu için bu kişilerin konkordatodan etkilenmemesi gerekiyor. Yargıyı da burada uyarmak istiyorum, mahkeme bu konuda çok titiz davranmalı, özellikle mağdur olan alacaklıların ticari alacaklılardan ayrıştırılması gerekiyor. Özellikle inşaat firmalarından şahsi olarak mal alan kişiler ayırt edilebilir ve bunlar yargıçların inisiyatifinde olan şeylerdir. Ancak bunun için çok acil şekilde örnek dava açılıp biz ticari alacaklı değiliz diyerek tapuların alınması ya da paralarının iadesi talebinin bulunulması gerekiyor.”