Macaristan’da yatırımları bulunan Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Türkiye-Macaristan İş Konseyi Başkanı Adnan Polat; her iki ülke arasında dostluğun simgesi haline gelen Gül Baba Türbesi’ni ziyaret etmek için Türkiye’den gelen 100 kadar basın mensubunu başkent Budapeşte’de ağırladı.
Polat Holding bünyesinde faaliyetlerine devam eden Ege Seramik firmasının ürünlerinin Avrupa’da dağıtımını sağlamak amacıyla 30 yıl kadar önce Macaristan’da bir lojistik şirket kurduklarını belirten Adnan Polat burada ayrıca 2 adet arazi alımı gerçekleştirdiklerini ve önümüzdeki dönemlerde bu araziler üzerinde gayrimenkul yatırımları hayata geçirmeyi planladıklarını söyledi.
“AVRUPA’NIN TÜRKİYE’YE İHTİYACI VAR”
Batı medyasında Türkiye’ye haksız eleştirilerin yöneltildiğini belirten Orban, “Macaristan, hiç kimseye ülkesini nasıl yöneteceği konusunda eğitim verme taraftarı değil. Türkler, kendi ülkelerini yönetmeyi herkesten daha iyi bilir. Ben de kendi ülkemi herkesten iyi yönetirim. Diğer ülkelere saygı göstermek istiyorsanız, seçimle gelenlere de saygı duymalısınız. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan’ı ziyaret ettiğinde Türkiye’ye olan saygımızı kendisini iyi ağırlayarak gösterdik.” diye konuştu.
Macar ve Türk halkının birbiri hakkında olumlu düşündüğünü aktaran Başbakan Viktor Orban, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye ile çok özel bir dostluğumuz var. Buradaki insanlara sorduğunuzda Türkler hakkında çok pozitif cevaplar alırsınız. Türkiye’de olduğum zaman bana, ülkeme ve vatandaşlarıma karşı Türkler tarafından büyük bir saygı görüyoruz. Politik tabanımız iki tarafın arkadaşlığı üzerine kurulmuş vaziyette. Türkiye’yi çok önemli bir ülke olarak kabul ediyoruz. 100 milyona yakın nüfusu var. Dünyanın en önemli ekonomilerinden biri. Yapı olarak çok güçlü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gelecek yıllar içinde en iyi 10 ekonomiden biri olacaklarını söylemesine katılıyorum. Avrupa’nın menfaatleri için Türkiye ile elimizden geldiği kadar çok iş birliği yapmamız gerekiyor. Birçok Avrupa ülkesinin Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliği konusunda karşıt görüş belirtmesini anlayabiliyorum. Karşı olmak yeterli değil. Başka bir vizyon ortaya koymamız gerekiyor. Nasıl iş birliği yapıp nasıl beraber yaşayacağımızı da ortaya koymamız lazım. Türkiye ile Avrupa Birliği arasında güvenlik ve ekonomi açısından stratejik iş birliğinin olması gerekiyor. Avrupa’nın da Türkiye’ye ihtiyacı var. Sağlam temellere dayalı bir iş birliği anlaşması lazım. Eğer Avrupa sadece eleştirip çözümü de ortaya koyamıyorsa nasıl Avrupa olacak?”
“GÜL BABA TÜRBESİ, HEM TÜRKLER HEM DE MACARLAR İÇİN AYNI DERECEDE ÖNEMLİ”
Macaristan Başbakanı Orban, restore edilmesinin ardından Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla açılan Gül Baba Türbesi’nin hem Türkler hem de Macarlar için önemli yere sahip olduğunu söyledi.
Türbenin çok özel bir yer olduğunu aktaran Orban, “Gül Baba Türbesi, hem Türkler hem de Macarlar için aynı derecede önemli bir yer. Cumhurbaşkanı gelmeden önce burası utanılacak kadar kötü durumdaydı. İhmal edilmiş, bir kenara atılmıştı. Birkaç sene önce Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile buranın restore edilmesi için bir konuşmamız olmuştu. Bu fikir bana eski Galatasaray Kulübü Başkanı’ndan gelmişti. Adnan Polat ile Türk-Macar ilişkilerini geliştirmek için beraberiz. Gül Baba Türbesi’nin bunun sembolü olması açısından kendisi beni ikna etti.” şeklinde görüş belirtti.
Türbenin Macaristan açısından milli gurur olduğunu vurgulayan Orban, şunları kaydetti:
“İki lider karar verdiği zaman bunun hayata geçmesi çok kolay zannediyorlar ama esasında öyle olmuyor. Bürokrasi her yerde bürokrasi. Burası belli kurallar manzumesi içinde yapıldı. Bürokrasinin vahşi ormanında yolumuzu kısa kestik ve yapımına başladık. Türkiye’nin bürokrasisi de bizimki kadar güzel. Bundan dolayı çok iyi anlaşabiliyoruz. Ülkelerde milli gururu okşayan semboller var. Gül Baba Türbesi, sadece Türkiye için değil bizim için de geçerli. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile herkesin tarihe saygı göstermesi konusunda mutabakata vardık. Savaşlarda iki taraftan da kahramanlar çıkıyor. Kahramanlık ve vatanseverliğe saygı göstermemiz lazım. Burası Macarlar ile Türklerin bir araya gelebileceği, sohbet edip birlikte çay ve kahve içerek gurur duyacağı yer. Gül Baba Türbesi’ne sahip olduğumuz ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açılışına katıldığı için gurur duyuyoruz.”
Futbolla ilgili soruları da yanıtlayan Viktor Orban, Adnan Polat ile olan arkadaşlığından dolayı Galatasaray’ı bildiğini vurguladı.
Beşiktaş taraftarının iç sahada oluşturduğu atmosfere değinen Orban, “Beşiktaş taraftarının maçtan önce bir anda sessizliğe bürünmesi ve maçın başlamasıyla birden patlamasını, futbolcuları motive eden büyük bir unsur olarak görüyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.
Her 2 ülke arasındaki dostluğun simgesi haline gelen Gül Baba kimdir?
Türkiye ve Macaristan, geçmişleriyle, değerleriyle, geleceğe bakışlarıyla pek çok ortak noktaya sahip iki kültür, iki ülke. Ve yüzyıllardır düşünceleriyle var olmaya devam eden Gül Baba, Türk-Macar dostluğunun en kalıcı simgelerinden biri olarak iki halkın karşılıklı sevgi ve saygısıyla yoğrulan kültürel ve ticari iş birliği için büyük bir öneme sahip. Ve bugün, yüzyıllar geçmiş olsa bile, Gül Baba her dönem olduğu gibi bizi birleştirmeye devam ediyor.
9 Ekim 2018’de açılışı yapılan Türbe’de yatan Hacı Bektaş-ı Veli’nin öğrencisi Gül Baba, bütün din, mezhep ve etnik gruplardan olanlara kucak açan, ayrımcılığa karşı durup insanları sevgiyle kucaklayan bir derviş ve şairdir. Gül Baba aynı zamanda iki ülke arasındaki sevgi bağını, hoşgörüyü, birlikte yaşayabilmenin tohumlarını asırlar önce 1541’de gönüllere serpen bir Bektaşi Dedesi’dir.
Osmanlı İmparator’u Kanuni Sultan Süleyman 1500’lü yıllarda Mohaç, Zigetvar, Budin’in Roma-Germen taciziyle üzüldüğü yıllarda her zaman Macarların yanında olmuş ve son gelişinde yanında Gül Baba’yı da getirmiştir. Gül Baba, 1531-1541 yılları arasında Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle on sene Budin’de kalmış, kendini iki ülke arasındaki kardeşliği, hoşgörüyü ve halkların dostluğunu pekiştirmeye adamıştır.
Elinde tahta kılıcı, başında sarı kırmızı gülü ile her daim Gül Baba diye anılmış, yüz yılı aşan ömrünün son senelerini Budin’de geçirmiştir. 1541 yılında Budin Savaşı’nda şehit düşen Gül Baba’nın, Şeyhülislam Ebussuud Efendi’nin kıldırdığı ve 200 bin kişinin katıldığı rivayet edilen cenaze namazına Kanuni Sultan Süleyman da katılmıştır.
Gül Baba Budapeşte’de, Tuna’ya ve Peşte’ye nazır, çok güzel manzaralı bir tepeye gömülmüştür. Buraya ‘Gültepe’ adı verilmiş, 1543-1548 yılları arasında şu anda bulunduğu türbe yaptırılmıştır. Yüzyıllar içinde çeşitli değişimlerden geçen ve 1914’te tarihi eser olarak tescil edilen Gül Baba Türbesi, Avrupa’nın en kuzeyindeki Osmanlı dönemi eseri olma özelliğini taşıyor.
Avrupa’nın en kuzeyindeki Osmanlı dönemi eseri olma özelliğini taşıyan Gül Baba Türbesi, yüzyıllar içerisinde defalarca onarılmış ve restore edilmiştir. Son olarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Macaristan Hükümeti arasında 2015 yılında imzalanan protokol ile 6 Eylül 2016’da başlayan ve yaklaşık 2 yıl süren, bugüne kadarki en kapsamlı restorasyon çalışması yapılmıştır. Bu çerçevede, türbe içinde ve dışında arkeolojik kazılar ve raspa araştırmaları gerçekleştirilmiş, türbe ahşap pencereleri, zemin kaplamaları ve taş duvarları esasına uygun biçimde restore edilmiş olup, “Gül Baba Türbesi ve Kültür Merkezi” olarak bugünkü halini almıştır.
Gül Baba Türbesi’nin açılışını Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban birlikte yaptı
Açılışı 9 Ekim’de Türkiye Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Macaristan Başbakanı sayın Viktor Orban tarafından yapılan Gül Baba Türbesi ve Kültür Merkezi açıldığı günden beri yoğun ilgi görüyor. Yediden yetmişe binlerce kişi Türbe’nin ve gül bahçelerinin yanı sıra Gül Baba Kültür Merkezi’nde bulunan “Gül Baba Sergisi” ve “Aya Sofya Sergisi”ni gezdi.
Ziyaretçiler tarafından büyük ilgiyle ve merakla karşılanan Gül Baba Sergisi, “Macaristan’da Osmanlılar”, “Dervişlerin Dünyası”, “Gül Baba”, “Hatıraların Gül Babası” ve “Macarların Gül Babası” başlıklarıyla birbiriyle bağlantılı 5 adet tematik salondan oluşuyor. TİKA (Türkiye Koordinasyon ve İşbirliği Ajansı) tarafından hazırlanan sergide Macaristan’da bulunan Osmanlı dönemine ait çeşitli objeler ve bilgi panoların yanı sıra dervişlerin kullandığı eşyalar, kıyafetler, arşiv belgeleri de sergileniyor.
2018 Avrupa Kültürel Miras Yılı’na adanan “Aya Sofya Sergisi” ise dünyanın en çok ziyaret edilen müzeleri arasında yer alan, sanat ve mimarlık tarihi bakımından dünyanın en önde gelen anıtlarından biri olan Ayasofya’nın önemli özelliklerini ve geçirdiği değişimleri anlatıyor.
Türk kültürünün ve medeniyetinin dünyaya yayılmasında varlığıyla hizmet eden, bugün de türbesiyle Türk-Macar dostluğunun nişanesi olan Türk tarihinin önemli şahsiyetlerinden Gül Baba’nın Türbesi, Budapeşte’nin en güzide bölgelerinden Tuna Nehri’ne bakan Rozsadomb’da (Gül Tepesi) yer alıyor.
GÜL BABA’NIN Mirası Vakfı
Türk ve Macar hükümetlerinin işbirliğiyle 2006 yılında Macar ve Türk toplumları arasında kültürel bir köprü kurmak ve iki ülke arasındaki kültürel, ekonomik ve turistik ilişki ve faaliyetleri artırmak amacıyla kuruldu.
Sayın Adnan Polat’ın Başkanı olduğu Vakfın en önemli misyonu Gül Baba’nın taşıdığı değerlere sahip çıkarak, iki milletin tarihine, kültürüne ve sosyal yaşamlarına katkıda bulunmak, aynı zamanda ticari ilişkilerini de pekiştirmek. Vakıf aynı zamanda Gül Baba Türbesi’ni ve çevresini bir kültürel değer olarak koruyor ve onunla ilgili kamu görevlerini yürütüyor. Bu kamu görevleri içerisine türbe ve çevresi ile alakalı değerlerin korunması, devamlılığının sağlanması, insanların faydalanacağı bir hâle getirilmesi ve işletilmesi de dahil.
Diğer taraftanhem Macaristan’da hem de Türkiye’de gerçekleştirilen kültürel, sanatsal ve akademik etkinlikler ve faaliyetleri aracılığıyla, Macar ve Türkleri daha sık ve daha yakından bir araya getirecek sağlam bir kültürel köprü inşa etmek için çaba gösteriyor. Macar ve Türk halkı arasında var olan kültürel bağları derinleştirmeyi hedefliyor.
GÜL BABA GÜLLER KİTABI
Gül Baba Tekkesi için hazırlanan kitap, Türk sanat ve kültürünü yaşatmak, korumak ve tanıtmak için büyük bir keyifle çalışan Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver’in 99 değişik gül tablosundan oluşuyor.
ALX Hungary olarak Türk ve Macar toplumlar arasında barış ve dostluk anlayışının gelişmesine ve yaşamasına katkı amacıyla Gül Baba Tekkesi için hazırlanan kitapçığa destek olduk. İki toplum arasındaki dostluk ve işbirliğinin yaşatılmasında önemli bir yeri olan gül sembolünün önemine vurgu açısından böyle bir eserin hatıra olarak yayınlanmasına katkıda bulunduk.
