Mitolojide efsanelere konu olmuş Karadeniz’in iskan edilebilir tek adası olan yaklaşık 40 bin metrekarelik alana sahip Giresun Adası karadan 1600 metre uzaklıkta yer alıyor.
Tarihi binlerce yıl öncesine dayanan Giresun Adası üzerinde bitki çeşitliliği ve arkeolojik kalıntılar açısından birçok zenginliği barındırıyor.
Evrensel bir değer olarak karşımıza çıkan Giresun Adası şu sıralar Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Geçici Miras Listesi’ne girmeye aday.
Adanın özelliklerinin anlatıldığı rapor UNESCO’ya sunuldu. Ocak ayında Giresun Valiliği İl Kültür Turizm Müdürlüğü olarak başvuruda bulunduk. Giresun Adası’nda milattan önce 500’lü yıllardan günümüze kadar kesintisiz olarak bir yaşam söz konusu.
Giresun Adası’nın listeye dahil edilmesi büyük önem taşıdığını belirten yetkililer adanın gerek arkeolojik kalıntıları, gerek bitki türleri, gerekse de hayvan türleri bakımından Karadeniz Bölgesi’nin bir incisi olduğunu ifade ederek listeye dahil edilmesi durumunda buradaki arkeolojik eserler, surlar, manastırlar üzerine daha iyi restorasyon çalışmalarının yapılacağını ve devam edenlerin de tamamlanacağını söylüyorlar.
2009 yılında başlayan kazılarda adada Bizans dönemine ait kilise, şapel ve 300’ün üzerinde mezar gün yüzüne çıkarıldı.
Ada, Akdeniz Defnesi ve Yalancı Akasya başta olmak üzere 72 bitki türüne de ev sahipliği yapıyor.
Giresun Adası kuşların da göç yolu üzerinde bulunuyor. 26 kuş türünün bulunduğu adada en önemlisi ise Doğu Karadeniz’de sadece bu adada yaşayabilen ve nesli tükenmekte olan Tepeli Karabataklar.
Ada, kaynaklara göre efsanelere de konu olmuş. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkilileri bu efsanelere göre Argonotların (Yunan mitolojisinde Truva Savaşı’ndan önceki yıllarda yaşamış kahraman bir grup) altın postu bulmak için yaptıkları seferde Giresun Adası’na uğradıklarını, yine bu adada Amazonların da yabani kuşlarla savaştıklarının anlatıldığını dile getiriyorlar.
Her yıl belirlenen günlerde ziyarete açılan Ada, Giresun’un turizmine de katkı sağlıyor. Giresun Adası’nın UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınmasıyla birlikte kentte turizmin daha da canlanması bekleniyor.