Küresel kriz öncesinde İtalya seramik sektörünün 10'uncu büyük oyuncusu olan Fincuoghi firmasını Haziran 2011'de satın alan Kale Grubu, dünyanın "hatırı sayılır" oyuncularından biri olmak için çıktığı globalleşme yolunda, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetler'de inorganik büyümek için satın almalarla yakından ilgilenmeye başladı
Küresel kriz öncesinde İtalya seramik sektörünün 10'uncu büyük oyuncusu olan Fincuoghi firmasını Haziran 2011'de satın alan Kale Grubu, dünyanın "hatırı sayılır" oyuncularından biri olmak için çıktığı globalleşme yolunda, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetler'de inorganik büyümek için satın almalarla yakından ilgilenmeye başladı.
Satın almanın üzerinden geçen 20 ayda bu ülkede neler gerçekleştirdiklerini ve bu satın almanın gruba neler kazandırdığını anlatmak için gazetecilerle İtalya'da biraraya gelen Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, "Biz Fincuoghi ve ona ait üç markayı satın aldıktan sonra İtalya'da Kale Italy isimli bir şirket kurduk. İtalya bu işin merkezi. Burada olmanın bizim için üç önemli noktası vardı. Birincisi, Made in İtaly imajı bizim için önemliydi. İkincisi, İtalya 60 milyon nüfusu olan bir ülke ama yurtdışında yaşayan 15-20 milyon İtalyan var. Burada üretim yapmak, yurtdışındaki İtalyanlar'ı da arkanıza almak anlamına geliyor. Çünkü, İtalya'nın lider olduğu sektörlerde dünyadaki İtalyanlar söz sahibi. Yani kendi ülkelerinin mallarını pazarlıyorlar. O kanala penetre olmak ve malınızı satmak daha kolay. Ticaret biraz da onların elinde. Bu da bize avantaj sağlayacak. Üçüncüsü ise lojistik altyapı bu sektör için çok önemli. İtalya'dan her gün 10-20 TIR mal sadece Almanya'ya gidiyor. Böylece pazara daha yakın olmayı ve pazarı içinde yönetmeyi arzu ediyoruz. Ayrıca hizmet tarafında da olacağız. Uzun vadeli bakış açımız var. Avrupa'da kişi başına seramik kullanımı yüksek. Bu satın alma bizim globalleşme adına attığımız ilk adımlar. Ayrıca biz Kale Italia ile Türkiye'de üretilen Kale ürünlerinin de pazarlamasını yapacağız. Her an Avrupa'da olacağız. Avrupa'dan başlayıp gelişen pazarlara girmeyi hedefliyoruz" dedi.
'İran ciddi rakip olabilir'
Bu modelle farklı pazarlarda büyümeyi düşündüklerini ve gelişmekte olan pazarları tercih edeceklerini belirten Zeynep Bodur Okyay, "Örneğin İran'da seramik üretiminde çok ileride. Azerbaycan ve Türkmenistan'da İran ürünü var. Irak pazarında da İran ürünü hakim. Hammaddesi temiz ve güzel. Ancak çok yatırım var ama verimli ve düzgün çalışmıyor. Eğer İran dünyaya ciddi anlamda açılabilse Türkiye için ciddi bir rakip olabilir. İran'da Çin kadar potansiyel var. İran'dan bize gelip know-how verin diyenler oldu, hala da oluyor. Bizden de İran'da üretim yapmak için bakan firmalar oldu ancak bu gerçekleşmedi. Biz inorganik büyüme planlarımız çerçevesinde İran'da bir satın almayı düşünebiliriz. Aynı şekilde Irak pazarında savaş sonrasında oluşan çok büyük potansiyel var. Saddam zamanında bizden teknik destekler istemişlerdi, biz de vermiştik. Irak pazarında da satın almalara sıcak bakıyoruz. Aynı şekilde enerjinin ucuz olduğu Suudi Arabistan'da da satın almalarla ilgileniyoruz" dedi.
'Afrika enteresan ilerliyor'
Türki Cumhuriyetler'de enerjinin ucuz olduğunu ancak ayrı ayrı bakıldığında ülke pazarlarının potansiyelinin küçük olduğunu belirten Zeynep Bodur Okyay, "Burada sadece bir ülkeye yönelik satın almalarla ilgilenmiyoruz. Örneğin, Azerbaycan'da İlham Aliyev yeni bir tesis kurdu. Ama pazar küçük. Kazakistan'da da bir tesis kuruldu onun da pazarı küçük. Biz Türki Cumhuriyetler'in hepsinin içinde olduğu bir pazara yönelik olarak satın almalarla ilgilenebiliriz" dedi. Kendileri için en enteresan pazarlardan birinin Afrika olduğunu belirten Zeynep Bodur Okyay, "Afrika enteresan bir şekilde gelişiyor. Bütün Afrika yeniden yapılandırılıyor. Buralarda yatırımı düşünüyoruz. Çünkü bizim için oralarda marka olma ihtimali çok yüksek. Oralarda ne kadar erken varolursak, insanlar gözünü açtığını bizi görürler. Ve hızlı bir şekilde marka olabiliriz. Bununla ilgili de çalışmalarımız sürüyor. Biz dünyada hatırı sayılır bir oyuncu olmak istiyoruz" diye konuştu.
Irak, Almanya'yı geçebilir
Kale'nin üretim açısından Avrupa üçüncüsü ve dünya 12'ncisi olduğunu belirten Zeynep Bodur Okyay, "Türkiye'nin ihracatının yüzde 2'sini yapıyoruz. Avrupa ve dünyada Marazzi birinci sırada, Cersanit Avrupa ikincisi. Avrupa'da üçüncü sırada ise biz varız. Bu yıl Cersanit'i geçeceğiz. Malı Avrupa'da olan tek Türk firmasıyız. İhracatta Çin, İtalya, İspanya, Türkiye sıralaması var. Kale olarak en büyük ihracatımızı 12 milyon euro ile Almanya'ya yapıyoruz. Irak ikinci sırada. Ancak Irak'ın yakın bir gelecekte Almanya'yı da geçip birinci sıraya yükseleceğini öngörüyoruz" dedi. Dünyanın 13 noktasında showroomları olduğunu belirten Zeynep Bodur Okyay, "Fildişi Sahili'nde, Hong Kong'da bile showroomumuz var. 2014'e kadar bu sayıyı 25'e çıkartacağız. Irak burada yine öne çıkacak. Şu anda Irak'ta 2 showroomumuz var. Ancak 2014'te bu sayı 10'a çıkacak. Gerekirse 2 showroom daha yapma planımız var" diye konuştu.
Doğu'ya yatırımı şimdilik dondurduk
3-4 yıl önce daha açılımın adı bile yokken, Doğu ve Günedoğu'ya yatırım yapmak için araştırma yaptıklarını belirten Zeynep Bodur Okyay, "Urfa, Malatya ve Mardin'e gittik. Yerli doğalgazla yapabilir miyiz diye baktık. Gaz fabrikaya kadar gelmiyordu. İnsan kaynağı olarak da baktık, ama istediğimiz insan kaynağı yoktu. Yatırım yapmak kolay değildi. Üçüncü olarak da lojistiğe baktık. Burada üretilen mallar daha çok İran, Irak ve Suriye'ye gidiyor. Gördük ki, Avrupa'yı hedeflersek lojistiğe takılıyoruz. Bunlar olmayınca geri adım atmak zorunda kaldı. O bölgede nerede ne yapılabilir diye hala bakıyoruz. Şartlar oluşmadığı için yatırımı da şimdilik dondurduk" dedi.
İtalyan markalar yüzde 50 daha pahalı
Satın alma sonrası kurulan Kale Italia'nın showroom'u dünya seramiğinin merkezi olarak anılan Sassuolo'da bulunuyor. Bu bölgede Ferrari, Masserati, Armani, Lombarghini gibi markaların da showroom'u var. Seramikte ise 357 üretici bulunuyor. Fincuoghi firmasının satın alınması ve ardından yapılan masraflar bu zamana kadar 30 milyon euroya ulaşmış durumda. Kale Italia'nın bünyesinde daha önce Fincuoghi firmasının sahip olduğu üç marka bulunuyor: Eldigres, Edilcuogli ve Campani. Aynı zamanda Kale Italia, Kale Grubu'nun markalarını da pazarlıyor. Böylece Kale bünyesindeki toplam marka 8'e ulaşmış durumda. Made in Italy imzalı ürünlerin satış fiyatı ise Kale Grubu ürünlerine göre yüzde 50 daha yüksek. Zeynep Bodur Okyay, "Bu satın alma ile Kale markalı ürünler de güçlenecek. Biz buraya şu ana kadar 30 milyon euro harcadık ama bize geri dönüşü çok daha yüksek olacak" dedi.
İtalyanlar, önce korktu sonra pozitif karşıladı
Kale Italia gezisi esnasında zaman zaman İtalya'da sektörün önde gelenleri de bizlere eşlik etti. Türk gazetecilerle bir akşam yemeğinde buluşan İtalya Seramik Üreticileri Konfederasyonu (Confindustria Ceramica) CEO'su Armando Cafiero, önce İtalya seramik sektörünün yaşadığı sıkıntılara değindi. Kriz nedeniyle birçok işletmenin zor günler yaşadığını belirten Cafiero, üretim rakamlarının 2009 yılı ile aynı düzeyde olduğuna dikkat çekti. Son zamanda yatırımların çoğalmasının, kendilerini ümitlendirdiğini belirten Cafiero, ilk aşamada Kale'nin İtalya piyasasına giriyor olmasından çok korktuklarını söyledi. Cafiero, "Yabancı bir firmanın seramik pazarına girmesinden, önce korktuk ama sonra pozitif karkşıladık. Çünkü Kale'den sonra ABD'li Mohawk firması dünyanın bir numarası olan İtalyan Marazzi'yi satın aldı. İtalya'ya yurtdışından gelen yatırımların önemli olduğunu bir kez daha anladık" dedi.
Kale Italia Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Giulio Cicognagni de çok iyi bir sürece adım atıldığıın söyledi. Türkiye'den bir grubun buraya gelmesinin büyük cesaret olduğunu belirten Cicognagni, "İbrahim Bodur'u 50 yıldan fazladır tanırım. İtalya'da tanınıyor. Türk firması olarak bakmamak lazım. Buradaki insanların çalışması önemli. İbrahim Bey'in burada çok kredibilitesi var. Dünyada Kalebodur'u herkes bilir. İbrahim Bey'i tanıdıkları için. Çan'a gitseniz oradaki misafirhanede 7-8 İtalyan mutlaka vardır. 20 ay sonra bu satın alma konu hazmedildi ve kabul edildi" diye konuştu.
Yerel yönetimden satın almada sıkı markaj
Kale Grubu'nun İtalyan Fincuoghi firmasını satın almak istemesi, o dönemde bölgedeki yerel yönetimin de birinci gündem maddesi idi. Yerel Yönetim Başkan Yardımcısı Reggio Emila'nın, bu süreçte kendileri ile birçok kez biraraya geldiğini belirten Zeynep Bodur Okyay, "Herkes Emila'ya babandan bahsetmiş, o da babamla tanışmak istedi. Bunun için İstanbul'a kadar geldi. Babamla görüştü. Çok memnun kaldı, babamı çok sevdi. Bizim sanayici bir aile olduğumuzu görünce de içi rahat etti. Çünkü biz İtalyanlar'dan bir kız aldık. Onların 'acaba kızı alıp götürecekler mi, fabrikaları taşıyacaklar mı' gibi korkuları vardı. Ancak biz burada üretime devam edeceğimizi söyleyince rahatladılar. Öte yandan ben babama İtalya'da bir firma almak istediğimi söylediğim zaman babam pek istememişti. 'Ne yapacaksın İtalyan firmayı' demişti. Babam Kale'nin kurucusu ve Kale'yi dünyaya tanıtmış bir isim. Benim misyonum ise şirketi daha da kurumsallaştırmak. O nedenle birçok ülkede yatırım yapabilirim diye düşünüyorum. Ayrıca şirkete ne katabilirim onlara bakıyorum" dedi.
Son olaylardan endişe ediyorum
Türkiye'nin 2023 yılı için kendisine hedef koyduğunu belirten Zeynep Bodur Okyay, "Bunların sekteye uğramasını istemiyorum. Genç nüfus sadece yerli sanayi ile iş bulamaz. Uluslararası firmaların destek vermesi önemli. Bu konuda önemli yollar katediyorduk. DEİK olarak ben İtalya'ya geldiğimde hep politik, siyasi yazılar yazan gazeteciler bizim toplantılarımıza katılıyor ve 'Türkiye'de demokrasi var mı, İran olur mu' gibi sorular soruyorlardı. Şimdi bunlar geçti. Son 11 yıldır böyle bir ortam olduğu için, yabancılar güvenmeye ve 'ben geleyim' demeye başladı. Huzur ortamı Türk sanayicisi kadar yabancılar için de önemli. Önceden 3 milyar dolar iken yıllık yabancı sermaye, şimdi 22 milyar dolarları gördü. Üstelik ticaret açığı Türkiye'nin lehine gelişmeye başladı. Bu ortamın zedelenmesi , sanayiciyi ciddi anlamda etkiler diye düşünüyorum. O nedenle Gezi Parkı olaylarından bir sanayici olarak endişe ediyorum. 'Kaos var' derlerse sanayi ciddi anlamda etkilenir. Orta yolu bulmak ve rayına oturtmak lazım" dedi.
İSO'da hizmet için yarışıldı
Son seçimlerde İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Başkanı seçilen Zeynep Bodur Okyay, seçimleri de değerlendirdi. Herkesin hizmet etmek için yarıştığını belirten Okyay, "İSO için kayıp yok. Erdal Bey (yeni Başkan Erdal Bahçıvan) ile daha farklı bir bakış açısı olacak. Yeni bir nefes önemli. Büyük firmaların meclise girememesini ise belki o firmaların böyle yaklaşmadığı yönünde yorumlamak da mümkün. Bu insanlara iş veriyorum diye bakmış da olabilirler. Çünkü büyükler her yerde kendini temsil hakkı bulabilir" dedi. Kulislerde Meclis Başkanı olmak istemediği yönünde söylentiler olduğunu hatırlattığımız Zeynep Bodur Okyay, "Evet olmak istemiyordum. Ama çok ısrar edildi. Sağolsun Tanıl Bey de (eski Başkan Tanıl Küçük) karşıma kimseyi çıkarmadı. Denge gösterdi" diye konuştu.
İtalyanlar'ın salonuna girdi
Kaleseramik Pazarlamadan sorumlu Başkan Yardımcısı İhsan Karagöz, her yıl eylül ayında Bologna'da Cersaie Fuarı düzenlediğini belirterek, "Bu fuara 60'dan fazla salonda binlerce seramik şirketi katılıyor. Bu fuarda İtalyanlar'dan başka şirketleri sokmadıkları salonlar var. Biz bu satın alma ile o salona girdik. O salonda 850 metrekare, başka salonda 400 metrekare standımız var. Bu büyüklükte İtalyan standı bile yok. Ayrıca bu fuar süresince Türk Seramik Tanıtım Grubu konserler düzenliyor. Sertab Erener, İnan Erşahin, Hüsnü Şenlendirici, Mercan Dede, Kerem Görsev gibi birçok sanatçı geldi. Çok büyük ilgi çektiler" dedi.