Tarih boyunca salgın hastalıkların şehirleri şekillendirdiğini belirten, yüksek şehir ve bölge plancısı Müberra Oflaz, şehirler büyüdükçe sağlıksız ve çarpık yapılaşmaların salgın hastalıkların tetiklenmesinde etkili olduğunu söyledi. Covid 19 salgını sonrasında da kentlerin yapısal olarak değişeceğini ifade eden Müberra Oflaz, kentleşme oranının hız keseceği bir dönemin başladığını öngördü.
Salgın sonrası sosyal yaşamda normalleşmeye dönük adımlar atılmaya başlanırken, salgının turizmden iş yaşamına, ticaretten sosyal hayata kadar birçok alanda köklü değişiklikler getirmesi bekleniyor. Şimdiden birçok sektörde Koronavirüs ve benzeri salgınların bir daha yaşanmaması adına alınan önlemler, sektörün önde gelen kuruluşları tarafından açıklanmaya başladı.
Salgının önemli bir etkisinin de kentlerin planlamasında olacağını ifade eden, yüksek şehir ve bölge plancısı ve İmpo İmar Yönetim Kurulu Üyesi Müberra Oflaz, şehirlerin sağlıksız ve çarpık büyümesinin salgın hastalıkların tetiklenmesinde önemli rol oynadığını belirtti.
Tarih boyunca salgın hastalıkların kentleri şekillendirdiğini hatırlatan Müberra Oflaz, “Örneğin 19. Yüzyılda kolera salgını güneşlenme ve havalandırma ile ilgili tasarımlar yapılmasına neden oldu. Sokaklar taşla döşenerek, duvarlar sıvanarak zehirli gazlar önlendi. Veba salgını sonrasında farelerle mücadele için şehirlerdeki atık su boruları, bina temelleri, çatı saçakları ve kapı eşiklerine kadar birçok değişiklik hayata geçirildi. Tüberküloz salgını sonrasında ise beyaza boyalı temizliği çağrıştıran, güneşe bakan havadar odalar, beyaz fayanslarla döşeli banyolar inşa edildi” dedi.
Küreselleşme ile birlikte Covid-19’un tüm dünyayı etkisi altına aldığını ifade eden Müberra Oflaz, yoğunluğun yüksek olduğu yerlerde salgının daha kolay artması nedeniyle, herkesin kendi karantinasını, sosyal izolasyonunu, sosyal mesafesini oluşturduğunu açıkladı. Covid-19 sonrası şehirlerin planlanmasında bazı unsurların büyük önem kazanacağını anlatan Müberra Oflaz, kentleşme oranının hız keseceği bir dönemin başladığı öngörüsünde bulundu.
Müberra Oflaz kentlerde yaşanacak değişimleri şu sözlerle özetledi:
Temel Hizmetlere Erişim
Su, gıda, barınma, sağlık hizmetlerine erişimin önemi bir kez daha gözler önüne serildi. Hastane, otogar, üniversite gibi büyük yapıları kentin dışına taşıyıp insanları ulaştırmaya çalışmak yerine, erişilebilir mesafelerde daha küçük alt birimler oluşturulması daha doğru olacaktır.
Değişen Çalışma Alanları
Sosyal izolasyon nedeniyle uzaktan çalışma konusu gelişebilir, yanı sıra klasik ofis alanları yeniden düzenlenebilir. Herkesin çalışma alanının ayrıldığı, iyi havalandırılabilen, camların açılabildiği, geniş koridor ve merdiven boşluklarına sahip yapılar ön plana çıkabilir.
Değişen Konut Yapıları
Güneşlenme ve havalandırma koşullarının önemi de bir kez daha ortaya çıkmıştır. Konutlarda balkon ve teras kullanımları vazgeçilmez olacaktır. Ayrıca homeofis çalışma tercihi nedeniyle konutlarda çalışma odaları ve bireysel spor ve aktivite alanları ihtiyacı göz önünde bulundurulacaktır.
Yeşil ve Açık Alanların Önemi
İnsanlar stresten uzaklaşmak, spor yapmak, piknik yapmak veya resim yapmak için parkları tercih eder. Şehir planlamada yeşil ve mavinin korunması, su yönetimini, iklim adaptasyonunu ve sağlıklı yaşamı etkiler.
Ulaşım Planlamasının Önemi
Pandemi bize hastaneler ve okulları daha küçük birimler halinde geniş alanlara yayarak, kentleri çok merkezli güçlendirmemiz gerektiğini ve böylece seyahatin kısıtlı olacağı, yerel merkezlerde dükkanların yer alacağı, kendi kendine yeten dokuların olması gerektiğini göstermektedir. Herkesin kendi mahallesi daha önemli hale gelecektir. Evden çalışma ve esnek çalışma saatleri ile de trafik yoğunluğu azaltılabilecektir. Toplu taşımada da kalabalık ulaşım araçlarının yerini birkaç kişi taşıyan küçük araçların alması muhtemeldir.
Üst Ölçekli Planlama
Son yıllarda şehir sakinlerinin bir kısmı uzaktan çalışma imkanından faydalanarak daha doğal yaşam ortamı ve kırsal yerleşmelere yönelmektedirler. Bu durumda şehirler kadar kırsal yerleşmelerde planlama açısından önem kazanmaktadır. Bu da kentleşme oranının hız keseceği bir dönemin başlangıcı olabilir.