Küresel çapta yaşanan Covid-19 virüs salgını sürecinde sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın da önemli bir sınavdan geçtiğini belirten Dekar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Salih Kuzu, bu dönemde hemen hemen her sektörde ciddi değişimler yaşanıyor ve bunun devam edeceğini görebildiklerini dile getirerek “Gayrimenkul sektöründe de talepler bu doğrultuda şekilleniyor. Pandemi öncesinde alım süreçleri ortalama olarak bir ay sürerken, bu süreçte müşterilerimizin daha hızlı karar aldığını gözlemledik. Satış ofislerine gelen misafirlerimiz bu süreçte genelde evlerimizin bahçe kullanım detaylarını, zamanında teslim olup olamayacağını ve aidatları öğrenmek istiyorlar. Konut alıcılarında bahçeli ev tercihi hep ilk sırada olmasına rağmen geçmişte yaşanan sorunlar ve yeterli arz olmaması nedeniyle bahçeli ev satışları toplam konut satışı içinde küçük bir oran oluşturuyordu. Deprem beklentisi ve peşinden gelen pandemi süreci, konut alıcılarının öncelikli tercihlerinin, bahçeli ev alma yönünde değişmesine sebep oldu” dedi.
Artık açık hava kullanımı olmayan, camı açılmayan yüksek katlı binalardan, daha az katlı ve açık alanları açık (bahçe, balkon vb.) olan mekanlara dönüşüm olacağını ifade eden Kuzu, “Evlerde çalışma odaları tekrar önem kazanacak, evlerin teknik altyapıları güçlendirilecek ve özellikle apartman sitelerinde ortak çalışma alanları gibi mekanlar planlanacak, küçük konut alanları daha büyük tasarlanacak, bitmiş bahçeli ve geniş balkon/teraslı evler hem satılık hem kiralık olarak çok ilgi görecek ve bu tarz evlerin daha çok yapılmaya başlanacağını düşünüyoruz.” diyerek insanlar uzun süre evde kaldıkça kullandıkları mekanların hayatlarında ve ruhsal durumlarında ne kadar önemli olduğunu gördüklerini söyledi.
Dekar Yapı olarak uzun zamandır çok büyük olmayan, optimum yaşam alanlarına sahip bahçeli evlerin en medeni yaşam tarzı olduğuna inandığını ve bu doğrultuda evler ürettiklerini kaydeden Kuzu, sundukları bakış açıları ile hem sektörde farklılaştıklarını hem de çok ilgi gördüklerini, bahçeli evlerde oturanların deprem ve pandemi süreci gibi sorunlar karşısında kendilerini daha güvende hissettiklerini belirtti.