DAP Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, başarılarının sırlarını anlattı..
Holding’in kurumsal müdürlüğü tarafından belgesel tadında hazırlatılan bir video ile başarı yolunda neler yaptıklarını ve ileriye dönük hedeflerini dile getiren Yılmaz’ın her biri bir manşet özelliği taşıyan açıklamalarının bir kısmı şöyle:
“Kendimizi böyle inşaatçı gibi değil, geliştirici olarak görüyoruz. Toprağa hayat veriyoruz, aslında Türkiye’nin vitrinini işliyoruz. Bunun için bi kendimizi ressam olarak nitelendiriyoruz.”
“Uyku hariç bütün gün çalışan bir insanım. Gece uyandığımda gider projeleri gezerim. Gece 23.00’te, 01.00’de, 02.00’de, 03.00’de… Biz camlı binalardan proje yönetenlerden değiliz yani.. Öyle iş yapmıyoruz.”
“DAP’ın açılımı Doğru Alanda Projeler, sözcük anlamı temiz ve şık. Ben Trabzon Sürmene’liyim, Dap aynı zamanda Sürmene’de bir dağın da ismi.”
“Güçlü şirket olmak tabi ki güzel bir şey. Gücü doğru kullanmak, doğru yönetmek lazım. Ülkenize, milletinize, bayrağınıza ve sektörünüze sahip çıkacak şekilde kurgulayıp iyi yönetmeniz lazım diye düşünüyorum.”
“İnsanlar binlerce yıldır barınma ihtiyacı hissediyor, kendini bir çatı altına sokma ihtiyacı hissediyor, biz insanın aslında ruhuna dokunuyoruz. Ailesine dokunuyoruz, geleceğine dokunuyoruz. Bizim yaptığımız projelerde insanlar evleniyor, çocukları oluyor, mutlu oluyor.”
“Ben çocukken bir dönem çok pilot olmak istiyordum. Uçaklara karşı çok sempatim vardı. 2010 yıllarında bir ara uçak taksi filosu bile kurmayı düşündüm. Sonra çok araştırma yaptım, incelemeler yaptım ve vazgeçtim.”
“İnsanın dönüm noktaları çok olabiliyor. Askerdeyken Allah’a dua ediyordum ve bu duamda 400 daireli bir proje yapmayı istiyordum ve dönünce buna yönelik arazi geliştireceğim diyordum, sonra askerliğim bitti, döndüm, araziler bakmaya başladım. Kağıthane’de yaptığım Şelale Evleri’nin olduğu araziyi buldum, tam 392 daireydi, bodrum katlarda da daire daha yaparak projeyi tam 400 daireye çıkardık. Ve bu proje benim için bir dönüm noktasıdır. Belkide sektörde televizyonda reklam verilen ilk veya ikinci projedir diyebilirim.”
“İstmarina da öyle bir projedir, farklı bir projedir, büyük ve karma bir projedir. Akdeniz çanağında denize böyle 700 metre cephesi olan bir kaç tane projeden bir tanesidir diyebilirim. 2014-2015 yıllarında dünya birincisi seçilmiş bir projemizdir.”
“Dönüm noktalarımdan bir tanesi de 2004’ün ilk aylarında Dubai’ye gittim. Binalarıyla marka olmuş ve çölün ortasında adamlar bir vaha yapmışlar. Beni çok etkilemişti. Bir taraftan çok üzüldüm, bu binalar bizim ülkemizde niye yok diye. Ve kendime söz vermiştim, bu sektörde bu işi yapacaksam ülkeme değer katan projeler yapacağım.”
“Bir ülkeye gittiğinizde uçaktan inerken önce üst yapısına bakıyorsunuz, sonra alt yapısına bakıyorsunuz, eğer o ülke gelişmişse kendinizi daha güvende hissediyorsunuz, o mimari sizi etkiliyor, yollar sizi etkiliyor. Bu ilk intiba çok önemli. Bizler farklı projeler yapalım, özel projeler yapalım, 20-30-40-50 yıl sonrasının projelerini yapalım. İstanbul’da birçok bölgeye gidin, belki aynı anda 40 bin, 50 bin 100 bin konut görebilirsiniz ama DAP’ın binaları, projeleri orada apayrıdır.”
“Uyku hariç günün tamamında çalışan bir insanım. İşle yatar, işle kalkarım. Gece uyuyamadığım çok olur. Kalkarım hesap-kitap yaparım, projelere bakarım, projelere çalışırım. Sabah kahvaltıyı yaparken projeyi önüme alır incelerim. Ne katabiliriz? Ne değer yaratabiliriz? Farklı ne yapabiliriz? Eve giderken düşünürüm, işe giderken düşünürüm, çok işime bağlı bir insanım, yarım saat işe geç kalsam inanılmaz şekilde üzülürüm, işimi aldatmış gibi olurum yani.. İşle yaşarım, her yerde o an proje odaklı düşünürüm. Boş olduğumda araziye giderim, bakarım, incelerim, ne geliştirebilirim diye. Aslında proje bitmeden proje benim kafamda bütün resimleri çekilmiş olur. Daha iyisini yakalamak için elimden gelen gayreti gösteririm, şu ana kadar yaptığım bütün projelerde de bunu yakalamışımdır. Sahadayız, satış ofisindeyiz, iş neyi gerektiriyorsa biz oradayız. Projenin içinde olmazsanız, işin dinamiklerini bilmezseniz , işinize yön vermezseniz başarılı olma şansınız olmaz.”
“Başarı, kesinlikle para kazanmak değil, önce işimizi iyi yapacağız. İşimizi doğru yapıyorsak, doğru müşteri kitlesi ve onların beklentisinin üzerinde, ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde ürünler sunuyorsak zaten para kazanırız.”
“Çekmeköy’de geliştirdiğimiz Ormanköy projesinde her gün 2 bin kişiye istihdam sağlanıyor. Malzeme aldığımız firmaları ve çalışanların ailelerini de kattığımızda en az 20-30 bin insan bu projeden ekmek yiyecek. Bunlar bizim için çok önemli.”
