‘1-7 Mart Deprem Haftası’ dolayısıyla açıklamada bulunan GYODER Başkanı Mehmet Kalyoncu, Türkiye’nin deprem kuşağında bulunduğunu belirterek, “Ülkemizde depreme hazırlıklı olmak amacıyla hayata geçirilen kentsel dönüşüm sürecine riskli yapı stokunun yıkılıp yeniden yapılması olarak değil, ekonomik, sosyolojik, insani boyutları da düşünerek bütüncül bir yaklaşımla bakmamız gerekiyor” dedi.
GYODER (Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu, 1-7 Mart Deprem Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada; kentsel dönüşümün kentsel kalkınmanın bir parçası olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Kentsel dönüşüm sürecine, riskli yapı stokunun yıkılıp yeniden yapılması olarak değil; ekonomik, sosyolojik, insani boyutlarını da düşünerek bütüncül bir biçimde bakmamız gerekiyor. Nitekim İzmir’de 4 ay önce meydana gelen ve tüm ülkeyi derinden üzen 6.6 büyüklüğündeki deprem, kentsel dönüşümün gerekliliğini hepimize bir kez daha hatırlattı. Kentsel dönüşüm sürecinde mevzuatımızın yeterli olduğunu düşünüyorum. Kentsel dönüşümü başarmak ancak güven iklimi oluşturarak, uyumlu bir ekip çalışması ile mümkün. Bu ekip çalışmasının kilit paydaşları olan mülk sahibi, planlamacı, tasarımcı, geliştirici ve kamu, prensipleri net bir şekilde belirlenmiş ilişki içerisinde olmalı. Bu güven ortamının tesis edilmesiyle kentsel dönüşüm çok hızlanacaktır.”
Altyapımız dünya standartlarının üzerinde
Türkiye’nin son yıllarda altyapısını dünya standartlarının üzerine çıkardığını belirten Mehmet Kalyoncu, “Türkiye altyapı geliştirmeyi nasıl bu kadar başarılı bir şekilde yapıyor? Türkiye’nin havalimanları, hastaneleri, otoyolları, enerji tesisleri, haberleşme altyapısı gibi her boyutuyla düşünülen çok sağlam bir altyapısı var. Altyapının ne kadar önemli olduğunu pandemi döneminde gördük. Tüm bunları yapan bir ülke üstyapısını geliştirmekte neden geç kaldı? Altyapıdaki başarımızı, üstyapının dönüşümü için de gerçekleştirmemiz halkın katılımıyla mümkün. Altyapıyı geliştirmek kamunun kendi gayretiyle yapabileceği bir iş ancak üstyapıda kamu otoritesi ve toplumun birlikte gayret göstermesi gerektiği ortada. Bu yüzden toplumumuzun bu süreçlere katılma rızasını nasıl sağlayabileceğimize bakmamız lazım” diye konuştu.
Depreme hazırlık için güçlü bir platform oluşturmalıyız
Kentsel dönüşüm sürecinde, kentsel kaliteyi artırmak gibi bir fırsat olduğuna dikkat çeken Mehmet Kalyoncu, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz sadece deprem olduğunda değil, deprem olmasa da bir araya gelmeliyiz. Bilgi birikimimizi, tecrübelerimizi ve imkanlarımızı kullanacağımız, depreme hazırlık için seferberlik başlatacağımız bir platforma ihtiyaç var. Bu platformda periyodik toplanılmalı, depreme hazırlık için hedefler konulmalı ve bu hedefler takip edilmeli. Türkiye’de depreme hazırlıklı olmak için kentsel dönüşüm en önemli, en etkili çözümdür. Dolayısıyla kamunun desteği ve yeni yasal düzenlemelerin olumlu etkisi ile hiç zaman kaybetmeden bu sorunu çözmeliyiz.”
Türkiye’nin son yıllarda altyapısını dünya standartlarının üzerine çıkardığını belirten Mehmet Kalyoncu, “Türkiye altyapı geliştirmeyi nasıl bu kadar başarılı bir şekilde yapıyor? Türkiye’nin havalimanları, hastaneleri, otoyolları, enerji tesisleri, haberleşme altyapısı gibi her boyutuyla düşünülen çok sağlam bir altyapısı var. Altyapının ne kadar önemli olduğunu pandemi döneminde gördük. Tüm bunları yapan bir ülke üstyapısını geliştirmekte neden geç kaldı? Altyapıdaki başarımızı, üstyapının dönüşümü için de gerçekleştirmemiz halkın katılımıyla mümkün. Altyapıyı geliştirmek kamunun kendi gayretiyle yapabileceği bir iş ancak üstyapıda kamu otoritesi ve toplumun birlikte gayret göstermesi gerektiği ortada. Bu yüzden toplumumuzun bu süreçlere katılma rızasını nasıl sağlayabileceğimize bakmamız lazım” diye konuştu.