Konut kredi faizlerinin yüksekliği ve artan konut fiyatlarıyla birlikte ev sahibi olmakta zorlanan vatandaşlar yeniden yapı kooperatiflerine yönelmeye başladı.
Sürecin doğru yönetilmesi halinde hiç kimsenin mağdur olmadan ev sahibi olabileceklerini kaydeden uzmanlar bu yılın ilk 5 ayında kurulan 603 kooperatifin 232’sinin yapı kooperatifi olduğuna dikkat çektiler.
1980’li yıllardan itibaren çok yaygınlaşan konut yapı kooperatifleri o dönemlerde yaratılan mağdurlarıyla da hafızalara kazınmıştı. 2010’lu yıllarda yap-sat modelinin yaygınlaşması ile kooperatiflere ilgi azalmıştı.
Yapı kooperatifi kurmanın çok zor bir iş olmadığını ifade eden Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, “7 kişi bir araya gelerek bu kooperatifi kurabiliyor. Kooperatif modeli ile inşaatın yükleniciye bedel karşılığı yaptırılması ve sonrasında ‘zede’ olmadan tapu sahibi olunması mümkün.” diyerek açıklamalarına devam etti.
Yapı kooperatifi kurmanın dışında bir alternatif daha olduğunu belirten Kiraz, arsa satın alınması modeli ile “Kooperatif gibi tüzel kişiliği olan bir yapı kurmadan ve o sisteme hiç girmeden insanlar bir araya gelerek bir taşınmazı müşterek mülkiyete tabi olarak satın alıyor, toplu olarak yine inşaat yapımı ve mülk edinme süreci işletilebiliyor.Söz gelimi 20 kişi bir araya geldik ve 20 dönüm arsa aldık. Teknik bir uzman kroki çiziyor ve her kişinin yeri tapuya tescil ediliyor. Burada ‘amaca özgüleme sözleşmesi’ yapıldığı için alıcı için riskler ortadan kalkıyor. Özel parselizasyon yapılıyor, hissedarlardan birisi çıkıp ortaklığın giderilmesi davası açamıyor. Herkesin yeri belli, kimse kimsenin alanına müdahale edemiyor ve dileyen ortaklardan biri payını 3. kişilere de satabiliyor” dedi.
Bu modelin gayrimenkul geliştiren firmalarca da kullanılmaya başlandığını, vatandaşa tapulu arsa satışı yapıldığını söyleyen Kiraz, ortak arsa alımında yeni dönemde risklerin de bertaraf edildiğini sözlerine ekledi.
Yapı kooperatiflerinde dikkat edilmesi gereken hususlar
Ali Güvenç Kiraz, yapı kooperatiflerinde mağdur olunmaması için şunlara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi:
”Kooperatif yönetimine adli ve ticari sicili iyi kişiler seçilmeli. Yönetim mutlaka her aşamada denetlenmeli. Bu nedenle üyeler kendi aralarından denetçiler oluşturmalı.
İç denetim dışında bir dış denetim de sağlamakta fayda var. Dışarıdan bir hukukçu ve bir inşaat mühendisi ile çalışmak süreci garantiye almanızı sağlar.
Firmanın teknik ve mali yeterliliği kontrol edilmeli ve teminat istenmeli.
Geçmişte kooperatiflerde 1-2 üyenin zamanında ödeme yapmaması tüm süreci kilitliyordu. Aynı sorunların olmaması için sözleşmeler doğru hazırlanmalı.”
Kaynak: Gülistan Alagöz – Hürriyet