Son dönemde önemli oranda artan konut kiraları ile ciddi ekonomik sorunlar yaşamaya başlayan vatandaşlar kendi çözümlerini kendileri üretmeye başladı.
Aynı evi tutarak kirayı ve giderleri paylaşan üniversite öğrencilerinin modelini şimdi öğretmenler, memurlar, özel sektör çalışanları gibi kesimlerden de insanlar uygulamaya başladı. Son günlerde emlak sitelerinde kiracıların oturdukları evin kullanmadığı fazla gelen odalarını kiraya verdikleri ilanlar görülmeye başladı. Buna benzer ilanlar, başta İstanbul olmak üzere birçok büyükşehirlerde de yaygınlaşmaya başladı.
Bu ilanlardan bazıları şöyle:
“Öğretmen bir bayanım, kısa bir sürede kalacak bir bayan ev arkadaşı arıyorum. İstanbul Halkalı’da kira 1500 TL.”
“Yalnız yaşıyorum. Çalışan biriyim. Masrafları azaltmak için çalışan ev arkadaşı arıyorum. Girişte 1000 TL depozito ve ilk kirayı peşin alırım. İstanbul Esenyurt, kira 800 TL.”
“Ataşehir Kayışdağı Mahallesi’ndeki sıfır binadaki 2+1 eşyalı evim için kiraya katkı sağlayacak bayan ev arkadaşı arıyorum. Komisyon, kontrat, depozito yok. Kamuda çalışıyorum, ibraz edeceğim. Kira 1400 TL.”
“Kuzey Ankara’da 4+1 evime ev arkadaşı veya arkadaşları arıyorum. Benimle beraber 3 kişi olabilir. Temel eşyalar var, erkek kadın fark etmez. Kira kişi başı 500 TL.”
“İzmir Konak’ta çalışan ya da öğrenci güvenilir bir arkadaş arıyorum. Kira 1500 TL.”
Kiracının oturdukları evin bir bölümünü başkalarına kiralaması yasal mı?
Bu sorunun cevabını Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz şu sözlerle açıkladı:
“Kira sözleşmenizde alt kiralama hakkı yoksa kiracı olduğunuz evin tamamını ya da bir kısmını üçüncü kişilere kiralayamazsınız. Bu açıkça sözleşme ihlali olur. Durumu öğrenen mal sahibi ihtar çeken ve ‘30 gün içinde bu duruma son ver’ der. Eğer düzelmezse evin tahliyesini talep edebilir. Evi sonradan kiralayan kişi de peşinen kira ödediyse, ihtar sonrası kendisini sokakta bulabilir.”
Haber kaynağı: Gülistan Alagöz – Hürriyet