Geçtiğimiz gün Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki şiddetli deprem, 10 ilde büyük yıkıma yol açtı. Acısını tüm Türkiye’nin kalbinde hissettiği depremin ardından kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları özveriyle devam ederken diğer taraftan da yaraları sarmanın tam zamanı.
Tüm Türkiye’nin seferber olduğu yardım kampanyası inanılmaz hızla büyüyerek devam ediyor. Türk insanı yine milli birlik ve beraberliğini bir kez daha tüm dünyaya gösteriyor. Binlerce insan yardım kuruluşları ve belediyeler aracılığı ile deprem bölgesine yardımlarını ulaştırmaya çabalıyor. Benim de içinde yaşadığım Ağoğlu My Village Site Yönetiminin organizasyonu ile hep birlikte sosyal tesiste toplanan yardımları deprem bölgesine göndermek üzere AFAD’a ulaştırdık.Başta site yönetim kurulu olmak üzere emeği geçen tüm komşularıma teşekkür ederim. Allah bir daha böyle bir felaket yaşatmasın derken senelerdir Türkiye’nin gündeminde olan kentsel dönüşümün konusunda depreme karşı binalarımızı dönüştürmekte aslında çok da yol katedemediğimizi üzülerek söylemek istiyorum.
2012’de yasa çıktıktan sonra, 11 yılda riskli binaların yalnızca yüzde 15’i dönüştürülebildik. Türkiye’de yaklaşık 24 milyon bina bulunuyor, bunların %60’ının riskli olduğu ve 14 milyon binanın hasar alacağı tahmin ediliyor. Bunların %15’inin de yapıldığını varsayarsak toplamda 12 milyon bina risk taşıyor diyebiliriz. Vatandaşın vakit kaybetmeden harekete geçmesi ve bu binanın yapıların dönüşmesi gerekiyor. Devlet vatandaşla el ele vermeli. Önümüzdeki dönemde ülkeyi yönetecek kadroların birinci gündemi kentsel dönüşüm olmalıdır.
Türk halkı umarım bir daha bu acıyı yaşamaz.