Olası İstanbul depremine önlem amacıyla bir şekilde yenilenme ihtiyacı duyulan iş yerlerinin dönüşümünde imar haklarının aynen kullanılmasına izin verilmesini önemsediklerini belirten İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “İş dünyası olarak bu konuda önümüz açıldıktan sonra ‘Yarısı bizden’ bile demeden ‘Tamamı bizden’ diyerek yola çıkacağımızı taahhüt ediyoruz” dedi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) mayıs ayı olağan meclis toplantısı bugün gerçekleştirildi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un konuk olarak yer aldığı meclis toplantısında konuşan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, ekonomideki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu toplantıda, İstanbul’un Türkiye ekonomisindeki önemine dikkat çekerken, planlanan kentsel dönüşüme ilişkin Oda’nın önerilerini dile getirdi.
İstanbul’un Türkiye ekonomisinin lokomotifi olduğuna işaret eden Avdagiç, “Türkiye toplam nüfusunun yaklaşık yüzde 20’sini, kayıtlı işgücünün yüzde 20’den fazlasını, ihracatın ve toplam dış ticaretin yüzde 50’ye yakınını İstanbul gerçekleştiriyor. Türkiye’deki vergi gelirlerinin yüzde 48.2’si İstanbul’da toplanıyor. Türkiye GSYH’sinin yüzde 30’unu oluşturan İstanbul’un 2022 yılında oluşturduğu katma değer 300 milyar dolara yakın” ifadelerini kullandı.
Tüm bu özellikleri nedeniyle olası bir İstanbul depreminde İstanbul iş dünyasının ayakta kalmasının mutlak gerekli olduğunun altını çizen Avdagiç, “Türkiye’nin ayakta kalması için bu şarttır. O halde konutlarımızın kentsel dönüşü kadar iş yerlerimizin kentsel dönüşümü de önem arz ediyor. Konutların kentsel dönüşümü ile ilgili verilen teşviklerden sonra işyerlerinin, iş merkezlerinin, ticaret merkezlerinin sanayi sitelerinin, atölyelerin, fabrikaların, hastanelerin, okulların, otellerin ve depoların da en kısa zamanda depreme dayanıklı hale getirilmesi amacıyla bir teşvik paketi oluşturulması yönünde beklentimiz var” şeklinde konuştu.
“İmar affıyla ya da yapıldığı zamandaki kurallara uygun yapılan ancak yenilenme ihtiyacı ortaya çıkan konut dışı binaların, imar haklarının aynen kullanılmasına izin verilmesi önem arz ediyor” diyen Avdagiç, “Bizler iş dünyası olarak bu konuda sizler tarafından önümüz açıldıktan sonra ‘Yarısı bizden’ bile demeden ‘Tamamı bizden’ diyerek yola çıkacağımızı taahhüt ediyoruz” şeklinde konuştu. Konuşmasında enflasyona ilişkin de açıklamalarda bulunan Avdagiç, tüm dünyanın enflasyon korkusu ve resesyon kaygısı arasında sıkıştığına değindi.
Konuşmasında küresel ekonominin 2023’teki büyümesinin yüzde 2,5 düzeyinde kalacağı tahminlerine yer veren Avdagiç, tüm göstergelerin, dünya ekonomisinin istikrara kavuşma, enflasyon baskısından ve ekonomik daralma endişesinden kurtulma noktasında zamana ihtiyacı olduğunu gösterdiğini belirtti. Avdagiç ayrıca enflasyonun Türkiye için de hızla çözülmesi gereken en önemli konuların başında geldiğini sözlerine ekledi.
(Kaynak: Ekonomim)