Evini satmak isteyen ev sahipleri seçimi kullanmaya başladı. İlanda fiyatlar seçime kadar geçerli, seçim öncesi son fırsat gibi açıklamalar bulunuyor. Peki bu durumda vatandaş ne yapmalı?
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı şunları söyledi:
“Sözde bazı ilanlarla karşılaşabiliyoruz. Seçim dönemi olduğu için seçime özel dense de bazen mal sahibi özellikle ‘bu taşınmazı satıştan çekeceğim, emlakçıya vereceğim, son 3 gün, son 5 gün’ gibi başlıklarla böyle bir algı oluşturmaya çalışanı görüyoruz.
Seçimin ikinci tura kalması ve sonrasında da özellikle dövizde ya da menkul kıymetlerde bazı değer artışlarının konuşuluyor olması çerçevesinde mal sahipleri piyasayı bu şekilde de manipüle etmeye çalışabiliyor.
Bu dönem özellikle konut kredisi faiz oranlarının yüzde 2 seviyesinin üzerine çıkması, kur korumalı mevduat gibi araçlar nedeniyle paralarını daha alternatif yatırım araçlarında değerlendirmek isteyenler var.
Gayrimenkulün heterojen bir piyasası olduğunu ve birçok farklı alternatif nedeniyle emsallerinin piyasada bulunduğunu varsaydığımızda önemli olan alıcılar için kendilerinin doğru olduğunu değerlendirdikleri ya da yetki belgeli emlak işletmelerinden profesyonel destek almalarının önemini hatırlatmak gerekir.
Mal sahibinin bir yeri satıyor olması bir ‘fırsatçılık’ olduğunu ifade etmez. Mal sahibi unvanı adı altında ilan verilenlerden bazısı ne yazık ki o mal sahiplerinin adına bile olmayan yerler ve yetkisiz çalışan aracıların ilanları bile olabiliyor.
Bir bölgede gayrimenkul alınacaksa bazı satılık alternatifleri gezmek, bunlarla kıyaslama yapmak, bu daireler alınacağı zaman binanın yaşı, gerçek metrekaresi, taşınmazın nitelikleri ve özelliklerini doğru kıyaslamak çok önemli.
Yetki belgeli emlak işletmelerinden ücretsiz danışmanlık almak mümkün. Emlak işletmeleri bölgeyi daha nitelikli biliyorlar. Biz de alıcıları bu vesile ile uyaralım. Gayrimenkul tercihi kısa zamana sıkıştırılacak tercihler değildir. Barınma da olsa, kira getirisi için bile alınsa gayrimenkulde çok sayıda risk faktörü olabilir.
Bir daire satılıyor olsa bile o binada kentsel dönüşümle ilgili riskler olabilir. Kiracı ile ilgili anlaşmazlıklar olabilir. O taşınmazın genelinde zeminle ilgili problemler olabilir. Yerin imar durumu ile ilgili yasal sıkıntılar olabilir. Bina ile ilgili komşular arasında yaşanan ya da diğer çevresel faktörler nedeniyle sıkıntılar olabilir.
Bu açıdan baktığımızda bu tür kararları ‘seçime doğru son fırsat’ gibi değerlendirmek oldukça risklidir. Müşteriler içine sinen ve bu doğrulamaların yapıldığı ilanlar üzerinden hareket etmelidir.
Birçok mal sahibi aslında gayrimenkulünü en yüksek fiyattan satılmasını ister. Hatta bazen emlakçıların piyasa için söylediği fiyatları gerçekçi bulmayıp kendileri daha yüksek rakama pazarlamak amacıyla bu ilanları verebilirler.”