Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği’nin (TKYD), kurumsal yönetimi yurt çapına yaymak amacıyla sürdürdüğü faaliyetler kapsamında 2022 yılında 10 ilde düzenlediği “Anadolu Panelleri”nin bu yılki ilk durağı Eskişehir oldu. Panelde konuşan TKYD Başkanı Dr. Tamer Saka, geleneksel büyüme modelleriyle başarıya ulaşmanın mümkün olmadığını belirterek, Türkiye’nin yeni, yaratıcı, uygulanabilir stratejilere ve büyüme modeline ihtiyacı olduğunu söyledi.
Kurumsal yönetim anlayışının tanınması, gelişmesi ve en iyi uygulamalarıyla hayata geçirilmesi amacıyla 2003 yılından bu yana faaliyet gösteren TKYD’nin “Anadolu Panelleri” adlı toplantı serisi Eskişehir ile devam etti. EKONOMİ Gazetesi ve Eskişehir Sanayi Odası (ESO) işbirliğiyle gerçekleşen “Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik” temalı panelin moderatörlüğünü Ekonomi Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar yaptı. ESO ev sahipliğinde gerçekleşen panelde TKYD Başkanı Dr. Tamer Saka, ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş ve Türkiye Raporu Direktörü ve TKYD Ekonomi Danışmanı Can Selçuki konuşmacı olarak yer aldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, üretim ve yönetim şekillerinin değiştiğini belirterek, “Eskişehir öncü bir kenttir. Her zaman bir numara olmayı sever. ESO üyelerinin sürdürülebilirlik, yeşil mutabakat, dijital dönüşüm ve kurumsal olarak kuracakları altyapıyla en üst seviyede ve en hızlı şeklide başlayıp bu dönüşümü sağlayacağına inanıyorum. Sanayicilerimizin problemleri oldukça fazla bu yüzden üzerimize çok iş düşüyor. Bu değişim ve dönüşümü mutlaka geliştirmemiz ve üst seviyeye getirmemiz gerekiyor” diye konuştu. Kurumsallık sürecinde şirketlerin yönetim kurullarının üzerine düşen en önemli görevlerden birinin şeffaflık olduğuna dikkat çeken Kesikbaş, “Yönetim kurullarının şirketlere ne vermesi gerektiğiyle ilgili birçok madde sayabiliriz. Ben özellikle bir konuya çok hassasiyetle değinmek istiyorum bu da şeffaflık. Şeffaf olmamak size eninde sonunda hem maddi hem de manevi olarak zarar veriyor. Bilançodan insan kaynağına, çalışan altyapısından satın almasına kadar bu şeffaflığı mutlaka ve mutlaka şirketlerin içerisinde sağlamak gerekiyor. Şeffaflık kısmına bütün sanayicilerin ve kurumların ekstra ehemmiyet göstermesi lazım” diye konuştu.
Bu yıl ilki düzenlenen “Anadolu Panelleri”nde konuşan TKYD Başkanı Dr. Tamer Saka, geleneksel büyüme modelleriyle başarıya ulaşmanın mümkün olmadığını belirterek, Türkiye’nin yeni, yaratıcı, uygulanabilir stratejilere ve büyüme modeline ihtiyacı olduğunu söyledi.
Panelde söz alan Dr. Tamer Saka, edindikleri 20 yıllık bilgi birikimini yurt çapında paylaşmaya çalıştıklarını vurgulayarak, “Adillik, şeffaflık, hesap verilebilirlik ve sorumluluk ilkeleri üzerine inşa edilen kurumsal yönetim anlayışının etki ettiği tüm alanlarda yol gösterici olma misyonuyla hareket ediyoruz. Dernek olarak kurumsal yönetimin temel bileşenlerinin daha iyi anlaşıldığı, daha fazla içselleştirildiği ve gerçek anlamda hayata geçirildiği bir anlayışın yerleşmesine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Çünkü tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de iyi yönetim iyi yatırım çeker. Şirketlerin çok daha uzun ömürlü olabilmeleri, rekabet edebilirliği ve kurumsal yönetim konusundaki yatırımları son derece önemlidir. İşte bu amaçla Anadolu’daki illere bizzat giderek toplantılar gerçekleştirerek kurumsal yönetimi anlatmayla çalışıyoruz. Anadolu panelleriyle bu yıl ve 2024’te daha fazla ile ulaşmayı hedefliyoruz. Bu panellerde sanayi odalarımızla birlikte hareket ederek kurumsal yönetim ilkelerinin benimsenmesine katkı sağlamaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Kurumsal dayanıklılığın ve çevikliğin şirket stratejilerinin anahtar kelimeleri haline geldiğini aktaran Saka, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin dijitalleşme ve teknoloji, yeşil ekonomi, inovasyon destekli üretim, çağın gerekleriyle donanmış insan kaynağı ve veri üzerine inşa edilmiş yeni, yaratıcı ve uygulanabilir stratejilere ve büyüme modeline ihtiyacı var. Tabii ki bu yeni büyüme modelinin kurumların özel sektörün değişen talep ve ihtiyaçlarına cevap verebilecek ve kurumsal yönetim ilkelerine uyum sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılması ile desteklenmesi gerekmektedir. Özellikle global ticaretin ayrılmaz bir parçası olarak kurumsal yönetim ilkelerine uyumlu olan bir hukuk sisteminin varlığı veya yokluğu ülkemizin yatırım konusunda tercih edilip edilmemesi açısından belirleyici bir rol üstlenecektir.”
(Haberin alındığı kaynak: Abdullah Sönmez – Ekonomim Gazetesi)