Artan fiyatlar, yüksek faiz oranları, kredilere gelen yasal sınırlama ve mevduat faizindeki artış etkisiyle konut satışlarında gerileme yaşanırken, arsa, tarla ve iş yeri satışları tüm zamanların en yüksek ocak-ekim dönemi rakamı olan 1,43 milyon adede ulaştı.
Konut satışlarındaki düşüşe karşın arsa, tarla ve iş yeri satışları yılın ilk 10 ayında 1,4 milyonu aşarak tüm zamanların rekoru oldu.
Konut dışı gayrimenkul satışları 10 ayda yıllık bazda yüzde 2,5 artarken, toplam satışlar içerisinde arsa, tarla ve ticari gayrimenkullerin payı (ocak-ekim dönemi) ilk kez 58,9’a yükseldi.
Tarla ağırlıklı olmak üzere arazi satışlarında son üç yılda hızlı bir artış yaşandı. Pandemi sürecindeki kırsala yönelim ve yüksek enflasyona karşı servet koruma güdüsü konut satın almaya yetecek yeterli birikimi olmayanları tarla piyasasına yöneltti. Artan tarla fiyatları daha çok yatırımcıyı cezbettiği için bu ivme devam ediyor. Ancak bu eğilim ekonomik temellerden kopuk psikolojik bir sürü güdüsüne dönüşmüş durumda. Tarla piyasası balon riski taşıyor.
Ofisler, işyerleri ya da sanayi siteleri ise diğer iki seçenekten oldukça farklı bir noktada. Satış bedelleri çoğunlukla diğer gayrimenkullere kıyasla daha yüksek. Konuttaki kira sınırlaması ticari mülklerde yok. Bu, yatırımcı için avantaj olsa da, bu tip mülklerin profesyonel yatırım ve işletme gerektirdiği de unutulmamalı. Konut dışı gayrimenkul piyasasında da zorlu bir döneme girildi. İçinde bulunduğumuz ekonomik konjonktürde ticari olarak tanımlayabileceğimiz bu segmentte satış adetlerinin daralması söz konusu.