Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde çarşamba günü gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından ulusa seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, açıklamalarının bir bölümünde kentsel dönüşümün önemine vurgu yaparak bu konuda yapılan çalışmalarını bir üst seviyeye çıkaracaklarını açıkladı.
Geçen günlerde Marmara Bölgesinde yaşanan 5,1 büyüklüğündeki nispeten hafif sarsıntının Türkiye’nin deprem ülkesi olduğu gerçeğini bir kez daha hatırlattığını vurgulayan Erdoğan, Türkiye’nin Alpler’den Himalayalar’a uzanan kuşak içerisinde en fazla deprem riski taşıyan beşinci ülke olduğunu söyledi.
Toprakların yüzde 66’sının, nüfusun yüzde 71’inin deprem açısından riskli alanlarda yer aldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de son bir asırda 6 ve üzeri büyüklükte 231 depremin meydana geldiğini, bu afetlerde 130 binden fazla canın toprağa verildiğini belirtti.
Erdoğan, 6 Şubat depremlerinde 50 binden fazla insanın yıkıntıların altında kalarak hayatını kaybettiğini anımsatarak, deprem şehitlerine rahmet diledi.
Bu coğrafyada yaşamanın, deprem gerçeğiyle yüzleşmek, karşıdaki tehlikeyi kabullenmek ve ona göre hareket etmek anlamına geldiğini ifade eden Erdoğan, “Önümüzdeki tablonun bize gösterdiği tek çözüm yolu depreme dayanıklı binalar yapmaktır. Yani ‘kentsel dönüşüm’ dediğimiz adımı atmak ve bu adımı attık. Maalesef ülkemiz uzunca bir süre bu toprakların hakkını vermek yerine hakkına giren bir anlayışla yönetildiği için diğer pek çok husus gibi deprem tehlikesi de göz ardı edilmiştir.” dedi.
Büyük yıkıma yol açan 1999 felaketinin bu meselenin yeniden ve güçlü bir şekilde gündeme gelmesine, standartların yeniden belirlenmesine vesile olduğunu ifade eden Erdoğan, bu süreci daha ileriye taşıyarak 2012’de, tarihte ilk defa Kentsel Dönüşüm Yasası’nın çıkarıldığını, Yapı Denetim Kanunu başta olmak üzere konuyla ilgili mevzuatın güncellendiğini, geliştirildiğini anımsattı.
Kentsel Dönüşüm Yasası’nın çıktığı tarihten bugüne kadar hayata geçen projelerde Türkiye genelinde 480 milyar liralık yatırımla 2 milyon 200 bin bağımsız bölümün dönüşümünün tamamlandığını belirten Erdoğan, halihazırda ülke genelinde yaklaşık 400 bin bağımsız bölümün dönüşüm sürecinin devam ettiğini kaydetti.
Türkiye’de yaklaşık 31 milyon konut ve 5 milyon ticari alandan oluşan 36 milyon bağımsız bölüm olduğunu aktaran Erdoğan, bunların 6 milyonunun deprem riski altında olduğunu, yaklaşık yarısının da acilen dönüşmesi gerektiğini söyledi.
“Kentsel dönüşüm çalışmalarımızı bir üst seviyeye çıkarma kararı aldık”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, güvenli şehirler için tek çarenin kentsel dönüşüm olduğunun altını çizerek, kentsel dönüşümün ne kadar önem arz ettiğinin en son ve somut örneğinin 6 Şubat depremleri olduğunu ifade etti.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu hakikati görmezden gelmek, ertelemek, siyasi çıkarlar için istismarına yeltenmek çok açık ve net söylüyorum, ülkemize ihanet etmek demektir. Kentsel dönüşüm konusu, Türkiye için tartışmasız bir beka meselesidir. Hepsinden önemlisi bu konu, siyaset üstü, siyasi partiler üstü bir konudur. Hazreti Mevlana, ‘Akıl sonradan ah çekmek için değil düşünüp tedbir almak içindir’ der. İnancımızda da tedbir, tevekkülden önce gelir. Hükümet olarak kentsel dönüşüm konusuna ilk günden beri hep bu zaviyeden baktık. Vatandaşlarımızı gecekondu denilen sağlıksız yapılarla birlikte depreme dayanıksız yüksek katlı binalardan da kurtararak onları modern, güvenilir, dayanıklı yuvalara kavuşturmayı hedefledik. Zemin artı üç olsun, zemin artı dört olsun, bilemediniz zemin artı beş olsun dedik. O günden bugüne inşaatlarımızı bu şekilde yapıyoruz. TOKİ Başkanlığımız bu sürecin öncüsü olarak gerçekten kritik bir rol üstlendi.”
Maruz kaldığı onca haksız, insafsız eleştirilere rağmen TOKİ aracılığıyla şimdiye kadar 1,3 milyon konutun tamamlandığını ve hak sahiplerine teslim edildiğini dile getiren Erdoğan, “Ancak üzülerek ifade etmek isterim ki attığımız her adımda tamamen ideolojik saiklerle hareket eden bir kesimi karşımızda bulduk. Akla hayale gelmedik bahanelerle ve hatta iftiraya varan kampanyalarla projelerimize sürekli takoz oldular. Ne kendileri bir iş yaptılar ne de bizim bu meseleyi çözmemizi istediler.” dedi.
Kanundaki boşlukları kullanarak, yalan ve yanlış bilgilerle insanların aklını bulandırarak kentsel dönüşüm projelerinin sabote edildiğini, bunun acısının depremin yıktığı birçok şehirde yaşandığını anlatan Erdoğan, vatandaşların canları ve mallarıyla bir daha böyle bedeller ödememesi için kentsel dönüşüm çalışmalarını bir üst seviyeye çıkarma kararı alındığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “(Kentsel dönüşüm) Yeni kanunla getirilen düzenlemelerde herhangi bir rant sağlama amacı veya hak sahiplerinin başka bölgeye gönderilmesi söz konusu değildir.” dedi.
Eylül ayında çok geniş bir katılımla “Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şurası” düzenlendiğini anımsatan Erdoğan, “Şuranın en güzel neticesi, diğer çalışmalar ışığında yeni bir kentsel dönüşüm yasası hazırladık. Kanun teklifimiz geçtiğimiz ay başında Meclisimizden onay aldı ve yürürlüğe girdi.” ifadelerini kullandı.
Yeni kentsel dönüşüm mevzuatının yürürlüğe girmesiyle birlikte muhalefetin daha önce yaptıkları gibi hemen tezvirata başladığını söyleyen Erdoğan, “Vatandaşın malına el konulacak.’ Bu iftiradan başlayarak rantsal dönüşüme kadar sayısız yalanı tedavüle soktular. Oysa ne kanunda böyle bir ifade var ne de böyle bir durum söz konusu değildir. Düzenlemenin tek bir gayesi vardır, o da kentsel dönüşüm sürecindeki engelleri ortadan kaldırmak ve dönüşüm sürecini hızlandırmaktır.” diye konuştu.
Yeni kanunla kentsel dönüşüm konusunda yapılan değişiklikleri anlatan Erdoğan, “Daha önce çok daha yüksek çoğunluk gerektiren, çok sayıda bağımsız birime sahip binaların kentsel dönüşüme dahil edilmesi salt çoğunluğa bağlandı. Yani bir binada oturanların yüzde 50’sinden bir fazlası onay verdiği zaman kentsel dönüşüm ve inşaat ruhsatı alınabilmesi mümkün hale getirildi. İmar planlarının ilan askı ve itiraz süreçleri kısaltıldı. Tebligatların, yapıların kapısına asılabilmesi, elektronik devlet üzerinden bildirilebilmesi ve muhtarlıklarda ilan edilebilmesiyle süreç hızlandırıldı.” diye konuştu.
“Kentsel dönüşüm projelerine kaynak sağlayacak yöntemler geliştirildi”
Deprem riskinin en çok hissedildiği yerlerin başında gelen İstanbul’daki kentsel dönüşüm projeleri için Yarısı Bizden Kampanyası’nın uygulanabilmesi amacıyla yasaya mali yardım hükmünün de eklendiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Diğer şehirlerimizin her biri için de oranın şartlarına, ihtiyaçlarına, beklentilerine uygun özgün modeller geliştirilmesine imkan tanındı. Anlaşmazlıkların çözümü için arabuluculuk sisteminin devreye alınmasından ihtisas mahkemelerine kadar çeşitli mekanizmalar getirildi. Dönüşüm alanlarında imar planlarının yeni kurulan Kentsel Dönüşüm Başkanlığınca onaylanması zorunluluğu getirilerek, istismarların ve gecikmelerin önüne geçilmesi hedeflendi. Hak sahibinin borcunu ödeyememesi halinde dönüşen konut borcu nispetinde Hazineye tescil edilmesi ve yine hak sahibine ömür boyu ücretsiz tahsisine imkan verildi. Yerleşime uygun olmayan bütün bu alanların riskli alan olarak belirlenmesi ve bu alanlarda yapılaşmaya izin verilmemesi temin edildi. Kentsel dönüşüm projelerine kamu desteği için kaynak sağlayacak yöntemler geliştirildi. Yapılan tüm bu düzenlemelerin amacı kentsel dönüşümü hızlandırarak milletin ve şehirlerimizin can ve mal güvenliğini sağlamaktır.”
Küçük çıkar kavgaları veya kaygılarıyla kentsel dönüşüm projelerinin geciktirilmesinin önüne geçilmesini önlediklerini dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yeni kanunla getirilen düzenlemelerde herhangi bir rant sağlama amacı veya hak sahiplerinin başka bölgeye gönderilmesi söz konusu değildir. Kim bunun aksini iddia ediyorsa müfteridir, yalancıdır, bu milletin iyiliğini istemiyor demektir. Dönüşüm çalışmalarında, pazartesi günü 5,1 büyüklüğünde bir depremle sarsılan Marmara Bölgemize daha fazla özel önem vermemiz elbette sebepsiz değildir. Süreci diğer şehirlerimizde yönetmek ve hızlandırmak, nispeten daha kolaydır. Ancak İstanbul’un da içinde yer aldığı Marmara Bölgemizde yaşanacak bir felaketin, Allah korusun tüm Türkiye’ye ağır maliyeti olacaktır. Bu gerçek karşımızda iken başka türlü hareket edemeyiz. Amacımız İstanbul’da her yıl 350 bin konut inşa ederek 5 yıl içinde acil dönüşüm gerektiren tüm binaları yenilemektir.”
“Yerinde dönüşüm projelerine başvuru sayısı 247 bini buldu”
Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 6 Şubat depremlerinde yıkılan şehirleri ayağa kaldırmaya yönelik çalışmalarda en küçük bir aksaklığa ve ihmale izin vermeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, “İnşasına başlanan 250 bin bağımsız bölümden 46 binini yılbaşından önce hak sahiplerine teslim edeceğiz. Takip eden aylarda da biten konutların teslimini sürdüreceğiz. Vatandaşlarımızdan gelen taleplere, bütün bunlara kulak vererek yerinde dönüşümü kolaylaştıracak hibe ve kredi desteklerini içeren yeni modelleri de devreye aldık. Yerinde dönüşüm projelerine başvuru sayısı 247 bini buldu. Sadece bölgedeki altyapı çalışmaları için 40 milyar liralık kaynağı, ilgili kurumlarımızın kullanımına tahsis ettik. 2024 yılı bütçemizde depremzede şehirlerimizin yeniden inşasına 1 trilyon lira kaynak ayırdık.” bilgisini verdi.
Deprem bölgesindeki şehirlerde sadece konut yapmakla kalınmadığını, bu şehirlere kimliğini veren ticari alanlar ve kültürel yapıların da yeniden ayağa kaldırıldığının altını çizen Erdoğan, “Ayrıca bu şehirlerimizin meydanlarını, kent merkezlerini ve önemli ana caddelerini yine hükümet olarak biz yapıyoruz. Aynı şekilde depremde zarar gören yollar ve ulaştırma yatırımlarıyla ilgili sorunları da yine biz giderdik, biz gideriyoruz. Deprem bölgesinde şu an yapım süreci devam eden yeni yolların toplam uzunluğu 180 kilometreyi buluyor. Deprem şehirlerimiz başta olmak üzere 81 vilayetimizin tamamındaki yol, otoyol, köprü, tünel, viyadük ve metro projelerimiz de devam ediyor. Hava ve demir yolu ulaşımında açılışa hazır, devasa yatırımlarımız var.” dedi.