İnşaat malzemesi sektörünün çatı örgütü Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD), ‘Yerli Malı Haftası’ olarak bilinen ‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası’ dolayısıyla bir açıklama yaptı. Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Bugün yerli üretimle sadece ülkemize değil bulunduğumuz coğrafyaya yetecek kapasiteye sahibiz. Türkiye inşaat malzemesi sanayisi, yüksek ihracat kapasitesi ve ileri teknolojiye sahip kaliteli ve yüksek performanslı yerli ürünleriyle ülkemize değer katmaya devam edecektir” dedi.
Her yıl 12-18 Aralık tarihleri arasında kutlanan ve Yerli Malı Haftası olarak da bilinen ‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası’ kapsamında açıklama yapan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, yerli üretimin önemine vurgu yaptı. Özellikle inşaat malzemesi sanayisinin ihracat kanalıyla ülkeye büyük faydalar sağladığına değinen Tayfun Küçükoğlu, sektörün yüksek kaliteli ürünlerini dış pazarlarda rekabet edebilir fiyatlarla sunmasının, Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağladığını söyledi.
“Coğrafyamızın tamamına yetecek bir üretim gücümüz var”
“Ülkemizde üretilen ürünlerin kalitesi ve ihracat performansımız Türkiye inşaat malzemesi sanayisinin gücünü yansıtıyor” diyen Küçükoğlu, şunları söyledi:
“Ülkemiz için stratejik öneme sahip olan sektörümüz Türkiye’nin dünya çapında rekabet edebildiği sektörler arasında bulunuyor ve dünya ihracat sıralamasında ilk 5 içinde yer alıyor. Türkiye inşaat malzemesi sanayisi gelişen, değişen ve yükselen tüketici beklentileri ile önemli gelişim hareketi içinde. Sadece ülkemize değil içinde bulunduğumuz coğrafyaya yetecek üretim gücümüz bulunuyor. Dolayısıyla Türkiye inşaat malzemeleri sanayisi, bugün dünyanın gelişmiş ülkeleri dahil 200’e yakın ülkeye yaptığı ihracatla, Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 13’ünden fazlasını tek başına karşılıyor. Bulunduğumuz coğrafyada ve tüm kıtalarda ihracat yapma kapasitesine ulaşmış Türkiye inşaat malzemesi sanayisi, gelişimi ile ülkemiz adına gururlanmamızı sağlıyor. Ürünlerimizin fiyat ve kalite performansı, güvenilirlik ve rekabet gücümüzü artırırken, aynı zamanda pazar payı ve pozitif algının da artmasına olanak veriyor. Ekonomik olarak küresel çapta dalgalanmaların yaşandığı bu dönemde, sabırlı, planlı ve stratejik hazırlıklarla, gelişimimizin artan ivme ile devam edeceğine eminiz.”
“Teknolojiden faydalanarak sürdürülebilir şehirler oluşturabiliriz”
Bugün teknolojik gelişmelerle döngüsel ekonomi prensiplerini birleştirerek endüstriyel atıkların geri dönüştürülmesiyle bile inşaat malzemesi üretilebildiğine dikkat çeken Tayfun Küçükoğlu, “Teknolojinin olanaklarından faydalanarak, geleceğin yaşam kalitesi yüksek, güvenli, sürdürülebilir, ekonomik potansiyelini kullanabilen şehirler oluşturabiliriz. Akıllı kentler ve çevre dostu binalara eğilimin hız kazandığı bu süreçte, inşaat malzemesi sanayicileri olarak sorumluluğumuzun daha da arttığının bilinciyle hareket ediyoruz. En başta ülkemizdeki sürdürülebilir malzeme ihtiyacının karşılanması için karbon ayak izi düşük, inovatif ürünler geliştirerek daha sağlıklı ve doğayla dost şehirlerin inşası için çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.