22 Kasım 2024 Cuma
Ana SayfaManşetTürk vatandaşlığı programında Afet Fonu kurulmasının önemi..

Türk vatandaşlığı programında Afet Fonu kurulmasının önemi..

Dünyanın önde gelen danışmanlık şirketlerinden biri olan İsviçreli Henley & Partners’ın Türkiye Direktörü Burak Demirel, Türk vatandaşlığı programında Afet Fonu kurulmasının önemine dikkat çekerek dünyada vatandaşlık ya da oturum izni ve vatandaşlık veren bazı ülkelerin imar, afet, inovasyon ya da teknoloji gibi fonlarının bulunduğunu ve önce oraya bağış yapılmasının zorunlu olduğunu söyledi.

Cumhuriyet tarihinin en büyük felaketinin üzerinden neredeyse 1 yıl geçti. Geçen yıl şubat ayının ilk haftasında yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremde 10 binlerce insanımızı kaybettik.

Felaketin yarattığı yaraları henüz sarılmış değil. 13 kenti etkileyen ve binlerce binanın yıkıldığı depremlerde birçok aile hala konteynerlerde ya da akrabalarının yanında hayatlarını devam ediyor. Felaketin mali boyutu ise 100 milyar doların üzerindeydi. Bu rakamı ise Dünya Bankası, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası gibi kurumlar vermişti.

Vatandaşların katıldığı kampanyalar da ne yazık ki yeterli gelmedi. Birçok kurum ve iş insanı söz verdikleri destekleri yaparken, 30 milyar lirayı bulan bağış ve sahipleri de ortalıkta görünmüyor. Oysa benzer felaketleri yaşayan ülkeler, afetlere özel fonlara sahip. Bunlardan en dikkat çekeni ise Karayip ülkelerinde. Benzer fonun da Türkiye’de kurulması önerisi geldi.

Önerinin sahibi ise dünyanın en önemli danışmanlık şirketlerinden biri olan İsviçreli Henley & Partners’ın Türkiye Direktörü Burak Demirel, Türk vatandaşlığı programında Afet Fonu kurulmasının önemine dikkat çekti. Demirel, dünyada vatandaşlık ya da oturum izni ve vatandaşlık veren bazı ülkelerin imar, afet, inovasyon ya da teknoloji gibi fonlarının bulunduğunu ve önce oraya bağış yapılmasının zorunlu olduğunu söyledi.

Kanunda bir düzenleme ile Türkiye’de de imar ya da afet fonu kurulabileceğini belirten Burak Demirel, “Türkiye’de konut ve vatandaşlık alacak kişiler önce 100 bin ya da 200 bin dolar bu fona bağış yapar. Sonrasında konut alır. Böylede orada biriken kaynak deprem bölgesinin ihyasında kullanılır. Bunun dünyada bir çok ülkede örneği var. Çünkü konut ya da vatandaşlık alan kişiler o ülkenin tüm imkanlarından faydalanıyorlar” diye konuştu.

Türk pasaportunun dünyadaki kıymetinin arttığını dile getiren Burak Demirel, “Türk pasaportu 118 ülkeye vizesiz giriş hakkı tanıyor. Bu da özellikle yabancı yatırımcı ve iş dünyası için büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı. Özellikle pandemiden sonra pasaport çeşitliliğinin öneminin arttığını anlatan Demirel, şunları söyledi: “Pandemi sonrası pasaport koleksiyonerliği oluştu.

Bu zenginler için hem prestij hem de işlerini kolaylaştırıyor. Çünkü pandemi döneminde bazı ülkeler kapılarını kapattı, bazıları bazı aşıları zorunlu tuttu. İnsanların yatırımı olsa da o ülkeye gidip gelmekte zorlandı. O nedenle pasaport edinimi daha da önem kazandı. Şu anda 7-8 pasaportu olan insanlar var.”

“12 milyar dolara aracılık yaptık”

Dünyada 45’i aşkın ofisiyle, yatırım yoluyla vatandaşlık ve oturum programları danışmanlığı hizmeti sunan Henley & Partners, “Varlıkların Korunması Semineri”yle İzmir iş dünyasını bir araya getirdi. İş insanları için vize serbestisinin ve yatırım göçünün öneminin konuşulduğu seminerde, çözüm önerileri de tartışıldı.

Seminerde Henley & Partners Türkiye Direktörü Burak Demirel, iş dünyasında değişen rekabet ortamına değinerek, böyle bir yeni dünyada küresel vatandaşlık kavramının öne çıktığını hatırlattı. Demirel, “Biz bu rekabette kaldıracın bir başka noktasındayız. Bizim kaldıracımızın ana noktasını pasaportların yer aldığı güç alanı oluşturuyor. İş dünyası liderleri açısından hem vize serbestiyetini hem de yatırım göçünü ülkelerin ekonomik ilerlemeleri için önemli bir kaldıraç olarak görüyoruz” dedi.

Henley & Partners Özel Müşteriler Grup Başkanı Dominic Volek ise, yatırım yoluyla oturum ve vatandaşlığın gerek hükümetlerin gerekse bireyler açısından pek çok avantaj sağladığını söyledi. Volek, 30 yıldır hizmet veren bir şirket olarak, 12 milyar dolarlık bir servet hareketine aracılık yaptıklarını kaydetti.

İş dünyası hâlâ vize sorunuyla mücadele ediyor

Son dönemde iş dünyasındaki en önemli sorunlardan biri de vize süreci. Birçok iş insanı fuarlara katılamıyor, bölgesel toplantılarda yer alamıyor. Özellikle Schengen ülkelerindeki etkinliklerde bu sorun, Türk iş dünyasının da küresel rekabetteki en önemli engel. Burak Demirel, “İş dünyası liderleri açısından hem vize serbestiyetini hem de yatırım göçünü; ülkelerin ekonomik ilerlemeleri için önemli bir kaldıraç olarak görüyoruz.

Uzun süredir yaşadığımız vize krizleri, hareket alanımızı daha da kısıtlıyor. Yeni pazarlar ve ekonomik açılımlar hedefinde olan Türk iş insanları ise deyim yerindeyse okyanusu geçerken derede boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Bu anlamda vizesiz seyahat imkanlarına erişebilmek için en önemli alternatif vatandaşlık ve oturum programları olarak öne çıkıyor” dedi.

(Haber kaynağı: Kerim Ülker-Dünya Gazetesi)

PROJE BİLGİ FORMU

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yapın

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin

Son Haberler

YAZARLAR

Ayla Özer
365 YAZI