İstanbul’a yönelik yürütülmesi planlanan kentsel dönüşüm çalışmalarında ortaya çıkacak inşaat atığının 110 milyon ton olduğu belirtildi. Bu miktarın UNDP (United Nations Development Programme – Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı) tarafından 6 Şubat depremleri için yapılan moloz ve atıkların miktarına yönelik tahminlerin alt sınırına yakın olduğu gözlendi. UNDP 6 Şubat depremlerinin atığının ve molozlarının toplamının 116 milyon ton ile 210 milyon ton arasında olacağını belirtmişti.
Marmara depreminin toplam atığının 13 milyon ton, 2011 Japonya tsunami sonrası oluşan atığın 31 milyon ton olduğu göz önüne alındığında büyüklük daha da anlamlı hale geliyor. Bir grup gazeteciye değerlendirmede bulunan Atık Yönetimi ve Atıktan Enerji Üreticileri Derneği (TAYED) Genel Başkanı Ali Rıza Öner, İstanbul’da yürütülecek kentsel dönüşümde oluşacak atık miktarını 110 milyon ton, değerini ise 66 milyar TL olarak tahmin ettiklerini belirtti. İstanbul kentsel dönüşüm çalışmalarında oluşacak atığın değerlendirilmesi ve ekonomiye kazandırılmasının önemine işaret eden TAYED Başkanı Öner, bu kapsamdaki çalışmalarda 6 milyon konut ve 1,5 milyon ticari alanda toplam 7,5 milyon bağımsız birimin söz konusu olduğuna dikkat çekti.
Öner, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı projeksiyonlarında 600 bin birimin acil dönüşüm, bunların içinde de “Yarısı Bizden Kampanyası” kapsamında ilk etapta 200 bin konutun dönüşümünün planlandığını hatırlattı. Öner, “Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında binalardan çıkacak ahşap, beton, kiremit, seramik, cam, alçı panel, demir ve karışık atıkların ekonomiye kazandırılması söz konusu olabilir. Bunun için, atıkların depolama, ayrıştırma, kırma, yakma ve bertaraf aşaması planlanmalı. İnşaat ve yıkıntı atıklarının kontrollü ayrıştırılmasıyla, temiz depolama sahalarına transferinin azalması, buna bağlı olarak arazi kullanımının korunması, ikincil ham maddeler olarak atıkların değerlendirilmesi ile birincil hammaddelere olan ihtiyacın azaltılması, atık depolamayı ve yeni malzemelerin kullanımını azaltarak hem yerel hem de küresel ölçekte geliştirilmiş çevre koruma sağlanır. Örneğin bina camları, panelleri sağlıklı bir şekilde sökülerek hızlı bir dönüşüme tabi tutulduktan sonra yeni ürüne dönüştürülebilir. Böylece hammadde ihtiyacı da yine binaların kendisinden karşılanmış olacaktır” dedi.
Asbest riskli var!
2000 yılı öncesi inşaatlarda kanserojen asbest malzemesinin kullanıldığını hatırlatan Öner, 1,2 milyon birimin asbest riski bulunduğunu, sürecin önlem alınarak, uzmanlıkla yönetilmesi gerektiğini anlattı. TAYED Başkanı Ali Rıza Öner, “Uzman eller altında asbest riski kontrollü şekilde ortadan kaldırılabilir. Çıkarılan asbestli malzeme özel kaplı ambalajlarda taşınarak, yine asbest için hazırlanmış hafriyat alanlarına dökülerek yayılımı engellenebilir. Geriye kalan inşaat atığı da bu şekilde sağlıklı bir şekilde ekonomiye kazandırılabilir” diye konuştu.
(Haber kaynağı: Mehmet Kaya-Ekonomim)