İstanbul’da su faturalarından hareketle boş tutulduğu tahmin edilen yaklaşık 600 bin konut için vergi hamlesi geldi.
Enflasyonist ortamda alım gücünün azalması, artan kiralar ve konutta bozulan arz talep dengesi, barınma krizini derinleştiriyor. Kiraya yüzde 25 zam sınırının sona ermesinin ardından ekonomi yönetimi cephesinden yeni bir hamle geldi. İkinci vergi paketinde, boş evlerin de olduğu gayrimenkul alım, satım ve kiralanmasına yönelik ek vergi de yer aldı.
Söz konusu paketin, tatil dönüşü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine gelmesi bekleniyor. İstanbul’da su faturalarından hareketle 600 bin evin boş tutulduğu tahmin ediliyor. Bu yolla, ekonomiye katkı sağlamayan, başka bir ifadeyle “hayalet evlerin” vergilendirilmesi hedefleniyor. Uzmanlar, söz konusu verginin kiralık piyasasına yeni arz kazandırabileceğini, bunun fiyat artışını yavaşlatabileceğini, ancak boş evlere verginin, konuta yatırımı caydırabileceğine dikkat çekti.
Vergiyle evini satıp farklı alana yönelebilir
Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Denge Değerleme Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Arslan, şunları söyledi:
“Bu tür bir verginin kiralara birkaç etkisi olabilir:
Bir, boş konut sahipleri, ek vergiden kaçınmak için konutlarını kiraya vermeyi tercih edebilirler. Bu da daha fazla kiralık konut bulunmasını getirebilir.
İki, artan kiralık konut arzı, kiracıların seçeneğini artırır. Bu, rekabetle kira fiyatlarının düşmesini getirebilir.
Üç, bazı mülk sahipleri, boş ev vergisini karşılamak için mevcut kiracılarına ek maliyet yansıtabilir, bu da kiraları yükseltebilir.
Dört, piyasada yüksek bir konut arzı varsa, verginin etkisi daha belirgin, sınırlıysa vergi etkisi sınırlı kalabilir.
Beş, yatırımcıların boş duran konutları elden çıkarmasına veya farklı yatırım araçlarına yönelmesine yol açabilir.”