Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı ve Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, Bina Tamamlama Sigortasının fiilen kullanılabilmesi için gündemdeki torba yasaya bir önerge verilmesi gerektiğini belirterek “Madde hazır, kentsel dönüşüme, depreme önem veren bir milletvekilinin bir tane önerge vermesi yeterli” dedi.
Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı ve Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, Ekonomi Gazetesi’nin youtube kanalında yayınlanan Sigorta Masası programına konuk oldu. 13 Haziran’da son şekli verilen bina tamamlama sigortasının kentsel dönüşüm için taşıdığı öneme dikkat çeken Yaşar, sigorta şirketlerinin harç ve damga vergisi istisnasına tabi olduğunun açık bir şekilde kanunda belirtilmediği için uygulamada sorun yaşandığını aktardı. Yaşar, bu konunun bir önerge ile Meclis’in gündeminde olan torba yasaya konularak çözülebileceğini söyledi.
Beklenen Marmara depremini dikkate aldığımızda kentsel dönüşüm konusunu hızlıca gündemden çıkarmamız gerektiğine işaret eden Yaşar, “Vatandaş güvenli evlere güvenle ulaşmak istiyor. Bunun yolu da bina tamamlama sigortası. Bununla ilgili Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (SEDDK) yayınladığı yeni genel şartlar, konunun çerçevesini tam olarak belirledi. Sebep ne olursa olsun, müteahhit evi teslim edemediği zaman sigorta şirketi devreye giriyor ya inşaatı tamamlıyor ya da hak sahibine parasını ödüyor. Kentsel dönüşümün önünde vatandaşın tedirginliğini ortadan kaldıracak çok yerinde bir araç ortaya çıkmış oldu” dedi.
Fakat uygulamada bir sorun yaşandığını dile getiren Yaşar, bunun da bugün yarın Meclis’te görüşülecek torba yasaya konması halinde ortadan kalkacağını aktardı.
Yaşar, problemi şu şekilde anlattı:
“Sigorta şirketleri olarak vatandaşlara bu teminat senetlerini sunmamız için müteahhitlere bina tamamlama sigortası yaparken bir takım teminatlar almamız gerekiyor. Bankalar da teminat mektubu veya kredi verirken aynı şekilde bu teminatları ya da ipotekleri alıyor. Kanunda, finansal kuruluşların bu istisnaya sahip olduğuna işaret ediliyor. Tapu dairesine gittiğimizde ise, şunu söylüyorlar: ‘Sigorta şirketlerinin finansal kuruluş olduğuna dair bize BDDK’dan (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) yazı getirin.’ Ama bizim BDDK ile işimiz yok, SEDDK’ya bağlıyız. Dolayısıyla burada bir kavram kargaşası var. Aslında kanunun burada biraz daha netleşerek, ‘bankalarla olan haksız rekabeti de önleyecek şekilde’ bir düzeltme maddesi yapılarak, sigorta şirketlerinin bina tamamlama sigortalarında ve kefalet sigortalarında harç ve damga vergileri istisnasına tabi olduğunun açık şekilde yazılması gerekiyor ki, tapu dairelerindeki bu tartışmalar ortadan kalkabilsin.”
Bu konunun şu anda gündemdeki torba yasaya bir önerge verilerek sokularak çözülebileceğine vurgu yapan Yaşar, şöyle devam etti:
“Bu bir vergi kaybı yaratmayacak. Zaten burada vatandaş bir ek maliyet gördüğü için bankaya gidiyor, işini bankadan çözüyor. Onlarda bu vergi harç yok. Ama oradaki problem şu, bankalar teminat mektubu kullanıyor ve onlar da projenin yüzde 10’u kadarını kapsıyor. Dolayısıyla müteahhit sözünü yerine getirmediği zaman bu yüzde 10’un vatandaş için bir anlamı yok, halbuki bina tamamlama sigortası yüzde 100’ünü koruyor. Bu nedenle de bir an önce bu aksaklığın ortadan kaldırılması lazım. Bu kadar basit, berrak anlaşılır bir konuyu ekim ayındaki torba yasaya kadar bekletmenin manası yok. Çünkü bu vatandaşın lehine ve kentsel dönüşümün de önünü açacak. Bugün veya yarın bir önerge ile sunulması gerekir.”
Bu konuda SEDDK’nın son derece yapıcı ve Türkiye Sigorta Birliği görüşleri doğrultusunda bu düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunun farkında olduğunu aktaran Yaşar, “Gerekli maddeleri, notları hazırlayarak ilgili kurumlara, bakanlıklara da bildirmiş durumda. Aslında madde hazır, kentsel dönüşüme, depreme önem veren bir milletvekilinin bir tane önerge vermesi yeterli. Konuyu bakanlık da sahipleniyor. Fakat, bu torba yasada yeni vergiler ihdas edildiği için sanki bir istisnayı oraya koymak aykırı gibi duruyor. Halbuki bu konu öyle değil, bu bir istisna değil, düzeltme ve kentsel düzenlemenin önünü açacak bir düzeltme maddesi” şeklinde konuştu.
(Haber kaynağı: Selçuk Altun – Ekonomim)