Şirketlerin finansal performanslarının yanında çevresel etkilerini, toplumsal sorumluluklarını ve yönetişim standartlarını içeren ESG prensiplerini, sürdürülebilir iş yapma anlayışı olarak değerlendirilebiliriz. Son yıllarda özellikle iş dünyasında önemli bir yer edinmeye başlayan ESG, inşaat sektörünün global sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasında kritik bir role sahip.
Günümüzde, karşılaştığımız çevresel ve sosyal zorluklara yönelik tek bir çözüm olmasa da tedarik zincirinde pek çok firma ESG etkilerini iyileştirmenin yollarını arıyor. Bu alandaki hedeflerini istikrarlı bir şekilde ileriye taşıyan şirketlerin ise son dönemde konuya daha fazla odaklanmaya başladığını görüyoruz.
Küresel gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) %11’inden fazlasını oluşturan inşaat sektörü ve bu sektörde yer alan oyuncuların; ESG yatırımları ve operasyonlarının nasıl önceliklendirileceği konusunda temel bir rolü olduklarını düşünüyorum. Diğer yandan ESG odaklı yatırımların, son 18 ayda firmaların birleşme ve satın alma işlemlerini büyük ölçüde etkilediğini de unutmamak gerekiyor.
ESG’ye Artan İlgi Temel Bir Gereklilik
İnşaat gibi döngüsel sektörler, özel sermaye ve daha büyük stratejik yatırımcılar tarafından sıklıkla göz ardı edilse de enerji, altyapı ve bu pazarlara hizmet eden değer zincirleri arasındaki kolektif bağlantılarla ilginin artığını söylemek mümkün. Özellikle çevre ve iklim bileşenlerine yönelik yatırım fırsatları arayan stratejik alıcılar ve finans kuruluşları, daha önce mühendislik, inşaat ve genel olarak inşaat projelerinin belirli bölümlerini gözden kaçırmıştı. Şu anda ise yatırımcıların ESG hedeflerini göz önünde bulundurarak sermayelerini harcama ihtiyacının, konuya olan ilgiyi önemli ölçüde artırdığını gözlemliyoruz.
COVID-19 salgını, ESG ve bu alanlarda deneyimli sağlayıcılara yönelik talebi artırdı. Peki hangi alanlar?
- Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği’ne olan talep arttı.
- Tedarik Zinciri Yönetimi: Uzman mühendislik ve inşaat sağlayıcılarına ihtiyaç arttı.
- Enerji Yüklenicileri: Ertelenmiş bakım ihtiyaçlarına ve enerji dayanıklılığına odaklanma arttı.
- Sürdürülebilir Malzemeler: Yolların ve otoyolların değiştirilmesi ve onarılması konusuna daha fazla odaklanılmaktadır.
Bu durum, başlangıçta kısa vadeli bir yarış olarak görülse de zamanla fırsatların devam etmesi ve talebin arzı büyük ölçüde aşmasıyla uzun vadeli ve yoğun bir yarışa dönüştü.
İnşaat Malzemeleri ve Özel Kimyasallar
İnşaat malzemeleri alanında önemli bir odak noktası olan çevresel iyileştirme konusunu ‘Ulusal Hazır Beton Birliği’ (NRMCA), 2021’deki ulusal konferansında önceliklendirerek, merkeze koydu. Yapılı çevrenin daha iyi performansa ve daha düşük çevresel etkiye doğru ilerlemesinde kritik bir katalizör olan özel kimyasallar ise bir diğer önemli konu. Kimya alanındaki ilerlemeler, gelişmiş malzemelerin ve ESG hareketinin merkezinde yer alıyor ve bu iyileştirmeleri mümkün kılan özel kimyasallar büyük ilgi görüyor. Sprey köpük izolasyonu, güneş yansıtıcı kaplamalar, geri dönüştürülmüş ürünler, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik açısından kritik bileşenler olarak karşımıza çıkıyor.
Yapı Ürünleri
İnşaat malzemelerinde olduğu gibi, sürdürülebilir yapı ürünleri de uzun vadeli makro çevre hedeflerinin temel taşıdır.
Mimarlık, Mühendislik ve Çevre
Mimarlık, mühendislik ve çevre alanlarında yapılan tasarımlar, projelerin tüm yaşam döngüsü boyunca uygulanabilirliğini ve başarısını belirliyor. Günümüzün mimarlık, mühendislik ve çevre alanlarındaki genç profesyonellerinin çoğunun akıllarında ESG var ve bu da ileriye dönük firmaların günümüz ihtiyaçlarını karşılamak için ihtiyaç duyulan yetenek için rekabet etmesine olanak tanıyor.
Müteahhitler ve İnşaat Hizmetleri
İnşaat sektörü son yıllarda yenilik eksikliği, dağınık iş sahaları, dağınık taşeronlar ve verimsiz iç iletişim kanalları nedeniyle eleştirilse de müteahhitler ve inşaat hizmetleri firmaları birçok açıdan günümüzün sürdürülebilirlik hamlesine öncülük ediyor.
Enerji Çözümleri ve Temiz Teknoloji
ESG girişimleri, yapılı çevrenin çeşitli alt sektörlerini kapsayan enerji çözümlerinin ve temiz teknoloji alanının doğal bir parçasıdır. Merkezileşme, karbondan arındırma ve dijitalleşme, büyümenin itici güçleri ve temel yatırım zorunlulukları olarak öne çıkıyor.
Enerji ve Endüstriyel Hizmetler
Enerji geçişi temasının, hem petrol ve doğalgaz alanındaki değişkenlikten hem de çeşitli paydaşlar tarafından dayatılan ESG taleplerine yapılan vurgudan etkilenen endüstriyel pazarların yanı sıra geleneksel enerji endüstrisinin belirli kesimleri için de yıkıcı olduğu kanıtlandı. Enerji ve endüstriyel hizmetler alanında esnek olan ve yenilikçi yaklaşımları başarılı bir şekilde benimseyebilen şirketlerin değerli olduğu kanıtlanmıştır.
Petrol ve gaz ile sürdürülebilirlik her zaman aynı cümlede tartışılamasa da sektör her yıl trilyonlarca gelirden sorumlu. Dolayısıyla inovasyon ve ESG temalarına vurgu, alanda başarının devamı için anahtar olacak.
Gelecekte Ne Var?
ESG hedeflerine ulaşmak isteyen şirketlerin, sundukları hizmetler ve iş yapma biçimleriyle benzersiz bir konumda olduklarını ve bu rekabet avantajlarının potansiyel alıcılara nasıl stratejik fayda sağlayacağını göz önünde bulundurmaları gerektiğne inanıyorum.
Yapılı çevre ve ona hizmet eden şirketler, insanlar ve paydaşlar, ESG perspektifinden keşfedilecek heyecan verici bir ekosistem sunuyor. ESG’nin sektörler arasında artan etkisi, tarihsel olarak kenarda kalan, ancak uzun süredir yapılı çevreye özgü olan fikirlere ortaklık ve dayanıklılık sağlıyor.
Yerel, ulusal ve küresel düzeylerde ESG hedeflerinin iyileştirilmesine katkıda bulunacak fırsatların, yatırımcılar için büyük bir potansiyel sunduğu unutulmamalı.
Saygılarımla,
Mehmet Sami Kılıç
Turner Construction Başkan Yardımcısı & Türkiye Genel Müdürü