İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İMSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Demir, Anadolu Ajansı muhabirine, inşaat sektörünün uzun süredir ivme kaybettiğini söyledi.
İMSİAD Başkanı Şeref Demir, 6 yıla yakın bir süredir daralarak devam eden sektörün zorlu bir dönem geçirdiğini, 2024 yılının ilk üç çeyreğine kadar yaşanan durgunluğun sektördeki pek çok firmayı finansal açıdan zor durumda bıraktığını aktardı.
Vatandaşların barınma ve konut taleplerinin geçmiş dönemden bugüne kadar ötelendiğini vurgulayan Demir, “2024 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren ve bir kıpırdama, bir hareketlenme oldu. Gerek geçmiş dönemdeki taleplerin bugüne kadar ötelenip birikmesi gerekse mevduatlardaki paranın, faizlerin düşeceğiyle ilgili bir kanaat oluşmasıyla ilgili gayrimenkul piyasasına yönelmesinden dolayı bir hareketlilik oldu.” diye konuştu.
“2024 yılını sektörün dirilme yılı olarak görebiliriz”
Demir, bu hareketliliğin sektörün istenilen noktaya gelmesi için yeterli olmadığını dile getirerek, şöyle devam etti: “Bizim sektörümüz çok farklı bir sektör. İstihdam yönüyle 250 altı sektörü tetikleyen inşaat sektörü ekonomiye ciddi anlamda katkı sağlıyor. Ayrıca barınma sorununu çözmesiyle de insanların önemli bir ihtiyacını karşılıyor. Bu yönüyle bizim sektörümüzün devamlı canlı tutulması gerekiyor. Sektör maalesef uzun süredir istenilen boyutta değil. Fakat üçüncü çeyrekten itibaren bir kıpırdama oldu. 2024 yılını sektörün dirilme, başlangıç yılı olarak görebiliriz.”
Bu yıl yapı ruhsatlarındaki artış ve kentsel dönüşüm projelerindeki hızlanmanın sektörü canlandırdığını aktaran Demir, üçüncü çeyrekte inşaat sektörünün yüzde 9,2 büyüdüğünü, konut satışlarına ilişkin son yayınlanan TÜİK verilerine göre ise Türkiye genelinde konut satış sayısının ekim ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 76,1 artışla 165 bin 138’e yükseldiğini, bu sayının Aralık 2022’den sonra elde edilen en yüksek satış rakamı olduğunu bildirdi.
“Birikmiş olan talep bize umut veriyor”
Demir, 2024’teki toparlanma sürecinin devam etmesi ve daha sürdürülebilir bir büyümenin sağlanması için yapılması gereken düzenlemeler ve alınması gereken tedbirler olduğunun altını çizdi.
Faiz oranları ve inşaat maliyetlerinin yüksek olmasının sektörün büyüme ve gelişmesini yavaşlattığına değinen Demir, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“2025 yılından oldukça umutluyuz. Birikmiş olan bir talep var. Barınma zaruri bir ihtiyaçtır. Diğer zaruri ihtiyaçlardan tek farkı bu ihtiyacınızı belirli bir süre öteleyebilirsiniz. Şu an birikmiş olan bir talep var. Bu talep bize umut veriyor. Ülke olarak bir deprem gerçeğimiz var ve 6-7 milyona yakın riskli yapı stokumuz var. Bununla ilgili kentsel dönüşümlerin de tetiklenmesiyle sektörün ileride canlanması muhtemel. Tabii bunun için bu sıkı para politikasında bizim sektör lehine bir tolerans tanınması gerekiyor. Ülkenin bekası olarak görülen bir sektörden bahsediyoruz. Konut kredileri bu konuda çok büyük etken faktör. Onlara bir düzenleme getirilmesi gerekiyor. Özellikle bu sektör için bir müsamaha gösterilmesi gerekiyor.”
Vatandaşların bir konuta sahip olmasının en doğal hakları olduğunu vurgulayan Demir, “Sosyal devlet ilkesi olarak devletin bu barınma sorununu çözmesi gerekiyor. Tabii süreç içinde maliyetlerin öngörülmeyecek boyutta artması buna paralel olarak artmayan bir hane gelirinden dolayı maalesef alımlar ötelendi. Önümüzdeki süreçte şayet krediler uygun hale geldiği takdirde bu taleplerin tamamı satışa dönecektir.” dedi.