Ataköy’deki imar ve inşaat faaliyetleriyle ilgili haberlere TOKİ’den açıklama geldi. Açıklamada, bölgedeki imar koşullarının yapılan projelere uygun olduğu, imar planlarına göre bölgede daha fazla inşaat gerçekleştirebilme imkanına rağmen bunun tercih edilmediği kaydedildi.
Ataköy sahilindeki yapılaşmayla ilgili olarak semt sakinleri ve uzmanlar tarafından dile getirilen iddialar hafta içinde Zaman’da yer almıştı.
Bölgenin 1991 ve 1997 yıllarında yapılan imar planlarıyla emsal değerinin 2 olduğu ‘turizm ve rekreasyon alanı’ olarak düzenlendiğinin vurgulandığı açıklamada şöyle denildi: “Bölgedeki ağaçlar İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’ne tespit ettirilip, tarihsel yapılar ile birlikte korunması gereken tüm ağaçlar İstanbul Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na tescil ettirilerek, tarihi ve doğal varlıkların koruma altına alınması sağlanmıştır. Turizm ve rekreasyon işlevleri korunarak, geçmişteki yanlışlıklar dikkate alınarak bölge halkının menfaati ve plan amaçları doğrultusunda kullanılmasının önü açılmıştır. Ataköy sahili olarak tanımlanan bu alan bugüne kadar tamamen boş ve halka açık rekreasyon alanı olmamıştır. Tam aksine bu bölge 1981 ve 1990 yıllarında kiralayan şirketler tarafından etrafı duvarlar ile çevrilerek halka kapatılmış, kaçak yapılar yapılmıştır. TOKİ tarafından hiçbir şekilde geçmişte yapılan 1991 ve 1997 tarihinde onaylı imar planlarına ilave olarak yapılaşmaya açan, kat yüksekliğini artıran herhangi bir iş ve işlem yapılmamıştır.”
‘Bölgenin TOKİ tarafından yapılaşmaya açıldığı gibi bir algı oluşturulmasının yanlış olduğu’ belirtilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: “İdaremiz mülkiyetindeki parsellerin bulunduğu bölgede üzerinde kıyı kenar çizgisi işlenmiş olan 1991 ve 1997 onay tarihli imar planı doğrultusunda geçmişte de oteller ve sosyal tesisler olup, belirlenmiş kıyı kenar çizgisinde herhangi bir revizyon yapılmamıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca sahillerin halkın kullanımına açılmasına, kıyı kenar çizgisinden daha geride çekme mesafeleri oluşturularak yapıların kıyıdan uzakta yapılmasına, kıyıda kamuya açık yeşil alanlar oluşturulmasına, kıyı boyunca ulaşım yolları oluşturulmasına ve bu alanlarda inşaat emsalleri meri planlarından daha düşük olarak yapılaşmasına yönelik düzenlemeler yapılmıştır. …Bahse konu arazi eski 564 ada 151 parselin ifrazından meydana gelmiş olup, Halk, Ziraat ve Emlak Bankası’ndan bedeli karşılığında TOKİ adına devralınmıştır. Bu arazilerin alınmasını müteakip taşınmaz üzerinde bulunan ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen işletmelere karşı başlatılan hukuk mücadelesi ile arazi üzerinde imara aykırı, kaçak yapıların ve tarihi baruthane binalarına izinsiz yapılan eklentilerin yıktırılması sağlanmıştır. 2008’de tüm davalar kazanılarak 1 milyar dolar tutarındaki kamu zararı da engellenmiştir.”