Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) Başkanı Şükrü Alkan, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu tarafından açıklanan faiz kararına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Alkan açıklamasında; “TCMB vermiş olduğu yüksek faiz artırımı kararı ile; paradan para kazanma dönemine kapı aralayacak, finans kesimini sevindirecek, üreticiye, yatırımcıya, istihdama ve genelde ülke ekonomisine büyük zararlar verecektir.” dedi.
Türkiye dengeleri değiştirdi
Türkiye’nin yakın coğrafyasında ve dünyada, siyasi ve ekonomik açıdan aktif hale gelmesi, küresel statükonun kendisine belirlediği kulvardan çıkıp, hakikat kulvarına geçmesi, dengelerin değişmesine neden oluyordu.
Türkiye’nin kendi kazanımları için belirlediği kulvardan çıkartılıp eski kulvarına dönmesi için yapılan müdahalelerin bir yenisi olarak, 17 Aralık sürecinin devamı olan finansal bir müdahale devreye girmiştir.
Merkez Bankasının 2013 yılı sonu için dolar kurunun 1,92 TL. seviyelerinde olacağı öngörüsü faizlerin %4,5 seviyelerinde olması, 2014 yılı için büyümenin %4’lerde, enflasyonun ise %5’lerde olması öngörüsü ekonomide istikrarın göstergesiydi.
Fiyat istikrarının sağlanması, enflasyonun düşmesi, döviz kurunun reel karşılığının bulunması için alınmış olan tedbirlerin sonuçlarını, büyüme oranlarında, üretim ve istihdamda, ihracat artışlarında, gayrisafi milli, hasılanın yükselmesinde, ekonomik göstergelerde ve piyasalarda görmekteydik.
Faizlerin son on yıl içinde % 40’lardan 0.50-0.25’lik dilimler halinde %4,5 seviyelerine indiği bir dönemde finansal kuruluşların da beklemediği bir oranla bir gecede faizlerin %5.5 dilimlik artışını matematikle izah etmek mümkün değildir. Bir hafta önce faiz artışı kararı alınmamış iken bir hafta içinde hangi zorluklarla karşılaşıldı ki bu kadar yüksek oranda faiz artışına gidilmiştir.
Faizlerdeki artış oranının yüksekliği, Türkiye’nin son on yıl içinde elde etmiş olduğu ekonomik kazanımların kaybedilmesi; hedeflerini gerçekleştirememesi riskini taşıyor, bu kadar yüksek faiz artış kararı piyasaları, geniş halk kesimlerini, üreticileri ve yatırımcıları olumsuz yönde etkileyecek olup finans kesimini sevindirecektir. Türkiye’nin eski alışkanlığı olan üretim yerine paradan para kazanma dönemine kapı aralanacaktır.
Bize faize dayalı rant değil, üretim lazım!
Türkiye ekonomik istikrarını, hedeflerini faize dayalı rant geliri ile değil, üretime, istihdama ve ihracata dayalı yatırımlarla gerçekleştirecektir. Bizlere faize dayalı rant geliri ile kazanç sağlayanlar değil, üretim ve istihdam sağlayacak yatırım yapan girişimci, üretici ve, ihracatçı işadamları lazım.
Piyasa dengelerini bozacak bu kadar yüksek faiz artışı kararını, yıllardır savunduğumuz girişimciliği azaltacak, iş ahlakını zora sokacak ve rekabet şartlarını ağırlaştıracak bir karar olarak değerlendiriyoruz.