Yapı sektörünün gündeminde, geleceğimizi güven üzerine inşa edecek yapılara imza atılması ilk sırada yer alıyor. Türkiye, binalarını temelden değiştirecek bir dönüşüm hedeflerken, bu dönüşümün en önemli bileşenlerinden biri de su yalıtımı olacak. Su yalıtımının, depreme dayanıklı bir yapı inşa etmenin ‘olmazsa olmazı’ olduğunu vurgulayan Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER), su yalıtımı uygulamalarında standartların önemine dikkat çekiyor.
Türkiye’de su yalıtımı konusunda kamuoyunda bilinç düzeyinin artırılması, sektörel sorunlara çözüm getirilmesi, kamu ve karar vericiler nezdinde gerekli çalışmaların yürütülmesi amacıyla faaliyetlerini sürdüren BİTÜDER, deprem riski ile karşı karşıya olan ülkemizde su yalıtımının zorunlu bir uygulama olması gerektiğini dile getirdi. Standartlara uygun malzeme ve yöntemler kullanılmadan yapılan su yalıtımı ise yaşadığımız binaların güvenli olması açısından risk taşımasına yol açıyor.
Avrupa’da ve ülkemizde su yalıtımında en çok tercih edilen ürün olma özelliğini taşıyan Polimer Bitümlü Örtüler, uygulama ve kullanım açısından pek çok avantaja sahip. Toprak altında ve çatılarda polimer bitümlü örtülerin tercih edilmesi su yalıtımı uygulamasının uzun yıllar ilk günkü performansını korumasını sağlıyor.
Türkiye’de su yalıtımı sektörünün iyileştirilmesinde, standart ve yönetmeliklerin hazırlanması ve uygulanmasında önemli adımlar atan BİTÜDER, ülkemizde su yalıtımı olarak bitümlü örtü kullanıldığında, ürünlerin ve uygulamaların “TS 11758-2 Polimer Bitümlü Örtüler Uygulama Kural Standardı”na uygun olarak yapılmasının zorunlu olduğunu belirtti. Binaların taşıyıcı sistemlerini korozyon etkisinden ve dolayısıyla depremden korumak için standardın önemine dikkat çeken BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan, böylece binaların amacına uygun olarak daha güvenli ve nem-rutubet problemlerinden uzak, konforlu inşa edilebileceğini söyledi.
Burhan Karahan, “Kalitesiz ve standart dışı malzemelerle yapılan su yalıtımı uygulamaları, kısa bir süre sonra işlevini yitiriyor ve beklenen sonuçları oluşturmuyor. Su yalıtımı uygulamalarında doğru detayda doğru seçilmiş malzemenin kullanılması gerekiyor. Yanlış uygulamalar sonucu bu iş için yapılmış masraf çöpe atılmış oluyor. Su yalıtımı örtülerini seçerken mutlaka standartlara uygun CE Belgesi bulunan kaliteli ürünler tercih edilmeli ve uygulama işin uzmanları tarafından yaptırılmalı. Kullanıcıların standartlara uygun ürün seçme konusunda son derece bilinçli olmaları gerekiyor” dedi.
Çatılarda kullanılan bitümlü örtüler için aranan asgari özellikler:
· Çatılarda eğimin yüzde 5 ya da daha az olması durumunda iki katlı su yalıtımı yapılması şart.
· Çatılarda son kat örtüler için, uzun süre UV (Ultraviyole) ışıması, yüksek sıcaklık ve su kombinasyonuna uzun süreli dayanım şartı aranıyor. Bu doğrultuda ürünlerin yaşlandırma testlerinden geçmesi zorunlu.
· Çatılarda son kat örtü olarak kullanılacak ürünlerin aleve dayanıklı malzemelerden yapılması gerekiyor. Son kat örtüler için Yangın Yönetmeliğine göre Dış Yangın Performansı (BROOF) aranıyor.
Temellerde kullanılan bitümlü örtüler için aranan asgari özellikler:
· Temellerde kullanılacak su yalıtım malzemeleri yaşlandırma testine tabi tutularak su geçirimsizlik şartı aranıyor.
· Basınçlı su etkisi altında 60 Kpa dayanımlı, basınçsız su etkisi altında ise 2 Kpa dayanımlı ürün kullanılmalı.
· Basınçlı sularda cam tülü taşıyıcılı örtüler yerine polyester keçe taşıyıcılı, min. 3 mm örtülerin kullanılması zorunlu.
Mimari detaylarda kullanılan bitümlü örtüler için aranan asgari özellikler:
· Polyester keçe ya da cam tülü keçe taşıyıcılı olarak tanımlanan örtüler, yeni düzenleme ile EN 13707 ve EN 13969 (Bitümlü örtü) standartları ile tanımlanıyor.