Ekonominin en önemli ayaklarından biri olan inşaat sektöründe seçimlerin bitmesiyle birlikte hareketlilik başladı. 30 Mart’ta yapılan yerel seçim sonrası başlayan inşaat sezonu 2 ay boyunca hız kesmedi. Nisan ve mayıs aylarında 20 bin konut ve ofisi vitrine çıkaran şirketler projeleri için 8.5 milyarlık yatırım yapacak. Yerli yatırımcıya olduğu kadar yabancı yatırımcıları da hedefleyen şirketler, yurtdışı fuarlarında yerlerini alarak projelerini tanıttı. Yılın ilk yarısını tamamlamaya hazırlanan inşaat sektörü haziran ayında da temposunu koruyacak ve proje lansmanları devam edecek.
Yabancının Gözü Türkiye’de
Yılın Ocak-Nisan döneminde yabancılara yapılan konut satışları, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 48 artarak 5 bin 194 adede yükseldi. Geçen yıl aynı dönemde yabancılara 3 bin 513 adet konut satışı gerçekleştirilmişti. Bu yılın ilk dört aylık döneminde yabancılara en fazla satışın gerçekleştirildiği il Antalya oldu. Antalya’da dört aylık dönemde 1.886 adet satış gerçekleştirildi. Antalya’yı 1.511 adet satış ile İstanbul izlerken, Aydın 298 adet satış ile üçüncü sırada yer aldı. Yabancılara gerçekleştirilen satışlarda ilk 10 içinde yer alan diğer iller ise Muğla, Bursa, Mersin, Sakarya, Yalova, Ankara ve İzmir şeklinde sıralandı.
83 Bin 610 Konut Satıldı
Türkiye genelinde Nisan’da 83 bin 610 konut satıldı. Geçen ay satılan konut sayısı bir önceki aya göre yüzde 4.6 azaldı. Buna göre, geçen ay konut satışlarında İstanbul 17 bin 130 konut satışı ile en yüksek paya sahip oldu. İstanbul’u 9 bin 249 konut satışı ile Ankara, 5 bin 181 konut satışı ile İzmir izledi. Nisanda konut satış sayısının düşük olduğu iller ise sırasıyla 8 konut ile Hakkari, 12 konut ile Ardahan ve 16 konut ile Bayburt oldu. Türkiye genelinde toplam konut satışları içinde ipotekli satışın payı yüzde 28 oldu. Nisanda 23 bin 447 konutun satışı ipotekli olarak gerçekleşti. Geçen ay 60 bin 163 konut ise diğer satış türleri olarak tanımlanan şirket içi ödeme planı ya da nakit olarak el değiştirdi. Türkiye genelindeki konut satışlarının, geçen ay yüzde 44.9’unu ilk defa satılan konutlar oluşturdu. Nisan’da 37 bin 555 konut ilk kez satıldı. İkinci el konut satışları sonucunda da 46 bin 55 konut el değiştirdi.
“Ant Yapı”
Anadolu Yakasının Kalbinde Antasya
Antasya Residence, İstanbul TEM Ümraniye kavşağında yer alıyor. 1. ve 2. Köprü bağlantı yollarına çok yakın bir mesafede konumlanan Antasya Residence projesinde 617 konut bulunuyor.
Ant Yapı, Ümraniye’deki Antasya Residence projesi için düğmeye bastı. Carrefour Ümraniye önünde, nitelikli ofis alanları ile konut alanlarının kesişim noktasında bulunan proje, Akasya Yapı’nın 50 dönüm arsada hayata geçirdiği konut, ofis ve alışveriş merkezinden oluşan karma projenin konut bloğu olarak ortaya çıkıyor.
Evler İsteğe Göre Büyüyor
42 kat ve 617 bağımsız bölümden oluşan konut bloğunda, standart kat planlarındaki 74 metrekare 1+1 ve ü 110 metrekare 2+1 dairelerin yanı sıra birleştirme imkanı sunan modüler sistem sayesinde daha büyük konut alternatifleri elde etmek de mümkün. Üst kattaki daireler ise Avrupa Yakası silueti ve orman manzarasına hakim konumda. Antasya Residence’da bulunan avlu, park alanı, kapalı otoparklar, teknik mahaller, yönetim ofisleri, lobi ile üstü açılabilir kapalı yüzme havuzu, çocuk havuzu, spor merkezi, çocuk oyun alanı, basketbol sahası, sauna ve buhar odasından oluşan sosyal tesis alanları yer alıyor.
10. Kata Ulaştı
Antasya Residence projesinde satışlar devam ederken inşaat 10. kat seviyesine geldi. Kaba inşaat ilerlerken ince imalatın başlaması ve örnek daire oluşturulması planlanıyor. Konutların yanı sıra projenin hemen yanı başında yer alacak büyük alışveriş merkezi ile proje sakinlerinin ihtiyaçların zaman kaybetmeden ve kolayca karşılayabilmeleri sağlayacak. Antasya Residence’de teslimlerin ise 2015 yılı ekim ayı sonunda yapılması planlanıyor.
Ümraniye Yükseliyor
Antasya projesinin aynı bölgede hayata geçirdikleri ikinci proje olduğunu söyleyen Ant Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Okay, “Bölgedeki ilk projemiz Antrium projesinin başarısının bu projede de gerçekleşeceğine inanıyoruz. Yüksek katlı bina konusundatecrübeli kadro ve taşeronlarımızla projeye başladık. Konum olarak hem şehrin içinde hem dışında diyebileceğimiz yerde, iş merkezleri ve banka merkezlerinin yapılandığı bölge gelecek açısından da umut vaat ediyor. Ant Yapı’nın yönetim merkezinin de bu bölgede olması bizim açımızdan ayrı bir önem teşkil ediyor. Son yıllarda yapılan projelerle Ümraniye gerçekten Anadolu yakasının parlayan yıldızı olarak görünmekte. Projenin yer aldığı Küçüksu Caddesi ise Ümraniye açısından ayrı bir vizyon taşımakta” dedi.
Ant Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Okay sektör için ne dedi?
İnşaat sektörünün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hem Türkiye’de hem de yurt dışında büyük işlere imza atan Türk müteahhitlerinden biri olarak sektöre her iki açıdan da bakmak gerektiğini düşünüyoruz. 2013 yılında; Dünyada 2008 yılında başlayan ekonomik krizin etkilerinin, alınan tedbirler ile yavaş da olsa azaldığını yurt dışında çalıştığımız pazarlarda görüyoruz. Özellikle Mütekabiliyet Yasası ile oluşan beklentilerimizin karşılanması açısından uluslararası gelişmeler bizleri yakından ilgilendiriyor. Türkiye içerisinde özellikle İstanbul değerlendirildiğinde ise her zaman dediğimiz gibi deprem gerçeği, göç, nüfus artışı, evlenmeler, boşanmalar, daha iyi koşullarda yaşama isteği gibi dinamikler sebebi konut açığı uzun yıllar devam edecek gibi görünüyor. Ancak uygun arsa geliştirilememesi ve pahalı arsa fiyatları sebebiyle fiyat artışı sektörü engelleyen en önemli faktörlerden. Türkiye ölçeğinde en önemli sorun; alıcı ve satıcı doğru fiyatta buluşamıyor ki bu durum da arz-talep dengesizliğini ortaya çıkarıyor.
İnşaat sektöründe birçok proje gerçekleştiriliyor. Nasıl farklılaşmak gerekiyor?
Projelerin her birinin ayrı ayrı fizibilitesinin yapıyoruz. Çünkü biliyoruz ki her bölge kendine göre farklı talepler içeriyor ve bir bölgede yaptığınız başarılı bir proje başka bölgede aynı sonucu vermeyebiliyor. Fizibilitelerin farklı özellikleri olmasına rağmen ortak noktaları; en yüksek kaliteyi en uygun fiyat ile sunmamız.
Söylemek istedikleriniz?
Son zamanlarda gözlemlediğimiz değişik sektörlerden birçok firma birçok konut projesi geliştirmeye soyundular. Alıcıların çok dikkatli davranarak karar vermelerini, sonunda hüsrana uğramamak adına sektörde tecrübeli firmaları tercih etmelerini öneriyoruz.
Gelir seviyesi açısından kimleri hedefliyor?
Genel olarak lüks konut ve yatırıma uygun konutlar üretiyoruz. Antasya projesi de, gerek Anadolu Yakası’ndaki merkezi konumu gerekse karma bir yapı içerisinde yer almasıyla hem konforlu, rahat ve kompakt bir yaşam hem de gelişmeye çok açık bölgedeki konumu ile yatırıma uygun olmasıyla ön plana çıkan örneklerden biri. Ancak bizim için her zaman en önemli husus güzel komşuluk ilişkileri yaratabilecek yaşam alanları oluşturmak.
Önümüzdeki dönemde yeni proje hedefleriniz nelerdir?
Önümüzdeki kısa dönemde başladığımız ve başlayacağımız toplam 500 milyon dolarlık yatırım planımız mevcut. Antasya haricinde, geçtiğimiz sene satışları ile inşaatına başladığımız Beylerbeyi’ndeki boğaza nazır konumu ile farklı mimarisi ve içeriğiyle ön plana çıkan Antteras projesi bulunuyor. Bunun dışında Avrupa Yakası’nda, havaalanına yakın bir konumda ofis konseptli bir başka proje geliştireceğiz, Halkalı bölgesi Basın Ekspres yolu üzerindeki 250 ofislik projenin adı “Antplato”. Çamlıca Ünalan bölgesinde bulunan arsamız üzerinde de ofis ve rezidans projesi yapacağız.
“Arıkan Yapı/Emar Türkiye”
Toskana Vadisi 3. fazda yaşam yenileniyor. Emaar ve Arıkan Yapı işbirliği yine hayata geçen yeni etapta villa yaşamı ‘tek kat’ keyfi ile buluşuyor.
Toskana Vadisi’nde “Tek Katlı” Hayat
İstanbul’da Toskana Vadisi’nde “Tek Katlı Villa Yaşam Konsepti” ile buluşuyor. Bir Arıkan Yapı eseri olan Park Village yaşam konsepti Toskana kimliği ve Emaar’ın dünya tecrübesiyle yeniden yorumlanıyor. Göl ve deniz manzaralı proje, tek parselde 1068 dönüm alan üzerinde inşa ediliyor ve 8 farklı tipte 187 adet villaya yer veriliyor.
Mimarisiyle Farklı
Toskana Vadisi Evleri’nde yörenin kendine has taş dokusunun doğal tonları, üzüm bağlarının ve zeytinliklerin dumanlı yeşili gibi zengin bir renk paleti ile buluşuyor. Mimarisini oluşturan formlar ve kendine has unsurlar, alaturka kiremitlerde, ahşap saçaklarda, eliböğründelerde, merteklerde, iç bahçelerde ve şöminelerde kendini gösteriyor. Yatırımcılar projelerinde insan fizyolojisine en uygun yaşam modeli olan
yatay planlanmış konut tipini ön plana çıkarıyor. Projede her villanın 950 metrekare ile 4 bin metrekare arasında değişen büyüklüklerde bahçesi bulunuyor.
İç Bahçeler Yaratıyor
Projede, içinde merdiven ve asansör olmayan, yüksek tavanlı, tam müstakil, geniş bahçeli, dilediğinizde havuz yapabileceğiniz villalar tasarlanıyor. Geleneksel konut mimarimizde sıkça karşılaşılan iç bahçeler modern yorumuyla Toskana Vadisi’nde tekrar hayata geçiyor. Açık hava, güneş ışığı ve peyzaj öğeleriyle doğanın güzelliğini dışarıdan içeriye aktaran, evlerin iç mekanlarıyla bütünleşen iç bahçeler aynı zamanda rahatlatıcı bir atmosfer yaratıyor.
Köy Hayatı Yaşatacak
Toskana Vadisi’nde meydan ve kahvehane kültürü canlanıyor. Projede, dost sohbetlerinin vazgeçilmez mekanı olacak bir köy meydanı olacak. Köy kahvesinin içinde yer alan köy fırınında taze bir sabah simidinin, buram buram kokan böreğin ve hatta nefis bir pizzanın tüm mutluluğunu proje sakinleri ile paylaşılacak. Ayrıca, günlük ihtiyaçların bulunacağı bir köy bakkalı da proje bünyesinde yer alacak.
Kültürel Zenginlik Oluşacak
Toskana Vadisi’nde yer alan farklı sosyal alanlardan biri de köy kütüphanesi. Köy kahvemizin içerisinde oluşturulacak kütüphanede Toskana Vadisi sakinlerinin getireceği kitaplarla kültürel bir zenginlik oluşturacak. Proje sakinler bu alanda kitaplarını komşularıyla paylaşacak.
Emaar Türkiye CEO’su Ozan Balaban ve Arıkan Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Habip Arıkan sektör için ne dedi?
İnşaat sektörünün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ozan Balaban:
Türk gayrimenkul sektörü, özellikle son 10 yılda kayda değer biçimde öne çıkarak yatırımcılar için giderek daha cazip fırsatlar sunar hale geldi. Avrupa ve ABD gayrimenkul pazarlarında son ekonomik kriz ve küresel mali daralmanın olumsuz etkileri hissedildiği halde, Türkiye’deki gayrimenkul pazarı bu durumdan fazla etkilenmedi. Küresel oyuncuların Türk gayrimenkul sektöründe yerlerini almaları, rekabetçiliğin gelişimine katkıda bulunurken, birleşme ve satın almalar sektörün genişlemesi ve büyüme hızına olumlu olarak yansıyor. İstanbul, güçlü bir ekonomiyle desteklenen ve hızlı büyüyen bir pazara sahip olduğu için yatırımcıların favori şehirlerinden olmayı 2014 yılı için de sürdürüyor.
İnşaat sektöründe birçok proje gerçekleştiriliyor. Nasıl farklılaşmak gerekiyor?
Ozan Balaban:
Toskana Vadisi 1. ve 2. Fazda zaten Türkiye’de şimdiye kadar benzeri yapılmamış bir konsepti hayata geçirdik. Gerek projenin mimari dokusu ve tarzı, sunduğu ortak yaşam alanları, peyzajı ve sosyal tesislerinin zenginliğiyle bir farklılık yaratmak ve ev sahiplerine yaşarken kazandıracak bir yatırım fırsatı yaratma fikrinden yola çıkarak oluşturduk. İtalya’nın Toskana bölgesinden esinlenen Akdenizli mimarisi ve doğal dokusu ile mükemmel bir seçenek oldu. Mahremiyete son derece özen gösteren tripleks ve dubleks evler, 3. fazda yerini bu kez iç avlulu tek katlı yaşam tarzını destekleyen konutlara bırakıyor. Konut büyüklüğüne göre 950 ila 4000 metrekareye varan bahçeler, kullanıcıların kendi yiyeceklerini yetiştirme ayrıcalığının sunulması, özellikle çocukların doğayla bütünleşerek büyümesine destek vermesinin önemli ayrıcalık olduğunu düşüyorum. Ayrıca Akdeniz ve Anadolu mimarisinde sıkça rastlanan avlu kavramının iç bahçe olarak modern bir yorumla Toskana Vadisi 3. Faz’da hayat bulması önemli bir farklılık.
Söylemek istedikleriniz?
Habip Arıkan:
Toskana Vadisi 3. faz projesi, tamamı tek katlı, tam müstakil, yüksek tavanlı, ev içinde merdiven ve asansör olmayan, iç bahçeli, alaturka kiremitli, taş duvarlı ve Akdeniz kimlikli 8 tipte 187 adet villadan oluşuyor. 179 metrekareden 694 metrekareye kadar farklı ev seçenekleri, 3 odadan 7 odaya kadar farklı yaşam alternatiflerini içinde barındırmakta. Toskana Vadisi 3.faz sizlere bir evin sadece metrekareden ibaret olmadığı bir yaşam vaat ediyor. Salonlarda 5 metreye, diğer mekanlarda 3 metreye varan tavan yükseklikleri bir evde hacimsel değerin önemini ortaya koyuyor. Toskana Vadisi mimari kimliğine sadık kalınarak projelendirilen 3.faz evleri; iç bahçeleri ve büyük mutfakları ile ön plana çıkıyor.
Gelir seviyesi açısından kimleri hedefliyor?
Habip Arıkan:
Toskana Vadisi, İstanbul’un yanı başında Akdeniz kimlikli doğal bir hayatı yaşamak isteyenlerin ortak buluşma noktası. Komşuluğun, paylaşmanın, bir günaydın sözünün, gülümsemenin ve gerçek dostluğun kıymetini bilenlerin yaşam merkezi Toskana Vadisi. Müşteri kitlemiz; avukat, doktor, sanayici, iş adamı, CEO ve benzeri meslek gruplarından oluşuyor.
Önümüzdeki dönemde yeni proje hedefleriniz nelerdir?
Habip Arıkan:
Öncelikli hedefimiz; Emaar ve Arıkan Yapı işbirliğinden ortaya çıkan bu güzide eseri tamamlamak. Arıkan Yapı eseri olan tek katlı villa yaşam felsefesini olabildiğince çok Türk tüketicisine ulaştırmak istiyoruz. Bu doğrultuda arazi yatırımlarımız da devam ediyor.
“Ferko İnşaat”
Ferko İnşaat, Levent’te imza anlamına gelen ‘Signature’ projesini hayata geçirecek. 127 bin metrekare toplam inşaat alanına sahip ofis projesi Ferko Signature’de biri 30 diğeri 6 katlı 2 blok yer alacak.
Ferko İnşaat Levent’e İmzasını Atacak
İstanbul’un en önemli merkezlerinden Levent’te 127 bin metrekare toplam inşaat alanına sahip Ferko Signature, ofis anlayışına da yeni bir soluk getirecek. 25 yıldır Türkiye’de ve yurtdışında proje geliştiren Ferko İnşaat tarafından hayata geçen projenin 30 ayda tamamlanması bekleniyor. Signature biri 30 diğeri 6 katlı 2 blok yer alacak. 40 bin metrekare brüt satılabilir alan üzerine kurulan ve 30 kattan oluşan Sign-1’deki ofislerin 25 katını satılırken, 10 bin metrekare brüt kiralanabilir alan üzerine kurulan ve 6 kattan meydana gelen Sign-2’deki ofisleri ise kiralanacak. Ferko Signature’da metrekare satış fiyatları 7 bin 500 ila 11 bin dolar arasında değişiyor.
İş Hayatında Konfor
Sign-1 bloğunun Belgrad ormanlarından İstanbul Boğazı ve Haliç’e kadar uzanan geniş bir panoramaya karşı çalışma imkânı sunduğunu belirten Ferko İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökçe Meriçten, “Projeye başlarken, Levent bölgesinde İstanbul’un keyfini ve konforunu ofis hayatında da yaşanmasını amaçladık. Geniş cam yüzeyler, hem manzaranın keyfine varılmasına imkân veriyor hem de güneş ışığının daha çok içeriye girmesi sağlanarak enerji tasarrufuna ve dolayısıyla da çevreye katkı sağlıyor” dedi. Meriçten, ayrıca alışılagelmiş standartların aksine, 13’ncü kata kadar manuel, 13. kat üzerinde ise
bina otomasyon sistemi dâhilinde çalışan ve otomatik olarak açılabilen pencereler ile de ofis hayatının en büyük sorunlarından biri olan temiz hava eksikliğine çözüm sunduklarını söyledi. Sign-2’nin ise Büyükdere Caddesi üzerinden görkemli lobisinin açıldığı ferah girişi, ofis katlarında yaratılan işçiliği ve bugüne kadar düşünülmemiş işlevsel detayları ile modern iş dünyasının lüks yorumu niteliğinde olduğunun altını çizen Gökçe Meriçten; kuzey, güney ve batı cephelerini saran Sign-2’nin Dede Korkut Caddesi üzerinden sağlanan 20 metre yüksekliğindeki cam atrium girişiyle ve 6 kat üzerinde farklı büyüklükteki ferah ve modüler yatay ofis alanları sunacağını söyledi.
Molaları Özel Bahçe
Ferko Signature, ferah ve modern ofislerinin yanı sıra molalar için özel olarak tasarlanan ‘Kent Bahçesi’ ile de fark yaratmayı hedefliyor ‘Kent Bahçesi’ konsepti ile oluşturulan yeşil alan, kafe ve restoranları da içinde barındıran bölge, iş yaşamının temposunda çalışanlara nefes alacak zamanlar yaratacak. İş hayatının profesyonel yönüne hitap eden tam donanımlı ‘Business Center’ında ofis ve toplantı odaları lüks birer çalışma mekânı olarak tasarlandı. İş görüşmeleri için de ‘Signature Lounge’ ile özel toplantılara ferah mekânlar sunuluyor.
Ferko İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökçe Meriçten sektör için ne dedi?
İnşaat sektörünün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Merkezi lokasyonlardaki, doğru fiyatlama yapılmış projelerde satışlar iyi olacaktır. Sektörün 2014 yılını gayrimenkulde çıkan yeni yasaların da etkisiyle Türkiye ekonomisinin önüne geçerek, en az yüzde 10 büyüme oranıyla kapatacağına inanıyorum. Ayrıca, 2014’te konut projeleri çevreye duyarlı ve tasarruflu olacak. Proje geliştiricileri için konutta markalaşmanın önemi daha da artacak.
İnşaat sektöründe birçok proje gerçekleştiriliyor. Nasıl farklılaşmak gerekiyor?
Ferko İnşaat olarak 25 yıla yakın zamandır inşaat sektöründe farklılaşmak adına gayrimenkul geliştiriciliği alanında faaliyet gösteriyoruz. Bu süre zarfında her zaman niş projelere imza attık. Her projenin fizibilitesi yapmadan yola çıkmamayı kendimize prensip olarak belirledik.Bu projeleri hayata geçirirken ise göz önüne aldığımız özellikler projenin lokasyonu, lokasyona uygun olarak geliştirilecek proje ve projenin her yönüyle hedef kitlenin ihtiyaçlarına cevap vermesi olarak sıralayabiliriz.
Söylemek istedikleriniz?
1990 yılından bu yana gayrimenkul geliştiriciliği alanında faaliyet gösteren Ferko İnşaat olarak Türkiye’nin yanı sıra Azerbaycan, Türkmenistan, Afganistan ve Libya’da da çok sayıda büyük projeye imza attık. Yeni lansmanını yaptığımız Levent Büyükdere caddesinde olan Ferko Signature ofis projesiyle kişilerin iş yeri anlayışını değiştirmeyi hedefliyoruz. Ferko Signature, klasik iş ortamı anlayışını tamamen değiştiren ferah ve modern ofislerinin yanı sıra gün içindeki molalarınızı da bir ayrıcalığa dönüştüren ‘Kent bahçesi’ ile dikkati çekiyor. ‘Kent bahçesi’ konsepti ile oluşturulan yeşil alan, kafe ve restoranları da içinde barındırarak, günün hızlı temposunda nefes alınacak ferah ve açık alanlar yaratıyor. Küçük molalar büyük bir motivasyona dönüşüyor.
Gelir seviyesi açısından kimleri hedefliyor?
A plus hedef kitlesi Ferko Signature için doğru bir hedef kitle tanımı olacak.
Önümüzdeki dönemde yeni proje hedefleriniz nelerdir?
Bu yıl içinde Ferko Signature dışında başlamayı planladığımız 3 projemiz daha var. Bunlar lokasyon olarak yine şehir merkezide Hasköy, Göktürk ve Kağıthane bölgeleri olarak sıralayabiliriz. Projelerimizin ayrıntılarını da yakın zamanda sizlerle paylaşacağız.
“K Yapı-Solid İnşaat”K
K Yapı ve Solid İnşaat konsorsiyumu tarafından İstanbul Ataşehir’de yükselen Trendist Ataşehir, mimarisi, lokasyonu ve sunduğu yaşam vaadiyle konut anlayışında trendleri yeniden belirlemeyi hedefliyor. Projeden daire sahibi olanlar İstanbul’un en büyük kent parklarından biri olmaya hazırlanan Ata Park’a komşu olacak.
Şehir Parkına Komşu Olacaksınız
K Yapı ve Solid İnşaat tarafından hayata geçirilen Trendist Ataşehir, lokasyonu, mimarisi ve sunduğu yaşam alternatifleriyle öne çıkıyor. 13 adet 8, 3 adet ise 33 katlı olmak üzere 16 bloktan oluşan projeden ev sahibi olanlar İstanbul’un en büyük kent parklarından biri olacak Ata Park’a komşu olacak. Konut ve ticari alanların yer alacağı proje, farklı büyüklükteki daireleri ile yaklaşık 2 bin 500 kişiye ev sahipliği yapacak.
Yüzde 55’i Satıldı
Ağırlıklı olarak 3+1 ve 4+1 dairelerin yer aldığı 8 katlı bloklar bölgede muadili olmadığı için çok tercih edilirken, rezidans bloklarında yer alan 1+0, 1+1 ve 2+1 gibi farklı büyüklükteki daireler de oturum ve yatırım amaçlı olarak yoğun ilgi görüyor. İnşaatının yüzde 30’u tamamlanan projenin yüzde 55’inin satışı ise tamamlandı. Oturum amacıyla da çok tercih edilen projede; 3+1 tipi dairelerin yüzde 60’ı, 4+1 dairelerin ise yüzde 55’i satılmış durumda.
Parka 2014’de Başlanacak
Ataşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilecek Atapark, İstanbul’un en büyük kent parklarından biri olarak tasarlandı. 110 dönüm arazi içine tasarlanan Atapark projesinde botanik bahçeleri, şelaleler, göletler, kelebek adası, seyir terasları, akvaryum, etkinlik ve dinlenme alanları yer alacak. Yalnızca Ataşehirlilerin değil tüm İstanbul’un cazibe merkezi olarak konumlandırılan parkta yeşilin ve huzurun tadını çıkarılacak. Ataşehir Belediyesi tarafından tasarlanan Atapark projesinin yapımına da 2014 yılında başlanması planlanıyor.
Cadde Mağazaları Da Var
820 adet konut bulunan projede, hem Trendist Ataşehir sakinlerinin hem de tüm Ataşehirlilerin yararlanabileceği 43 adet farklı büyüklükte cadde mağaza ve sosyal alanlar da yer alıyor. Ataşehir
Bulvarı ve Atapark yönünde cadde dükkân konseptiyle tasarlanan restoranlar, perakende satış alanları, hipermarketler, kafeler gibi mağazaların konumlandırılacağı proje ile hem Trendist Ataşehir’de yaşayanların hem de çevre sakinlerinin temel ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanması hedefleniyor.
K Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mimar Murat Karaduman sektör için ne dedi?
İnşaat sektörünün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’de inşaat sektörünün son yıllarda önemli bir gelişim içinde olduğu kaçınılmaz. Kentsel dönüşüm ve mütekabiliyet yasası gibi düzenlemelerin yarattığı pozitif hava ve Türkiye’deki konut açığı sorununa yönelik projeler nedeniyle inşaat sektörü önümüzdeki dönemde de büyümesini sürdürecektir. Ancak tüm bu unsurları doğru yorumlamak gerek. Çünkü artık rekabet şartları ve müşterilerimizin beklentileri giderek artıyor. Bu nedenle hedef kitlenin beklentisini çok iyi analiz etmek gerekiyor. Yaptım satarım devri artık sona erdi. Şimdi artık hedef kitlem kim? Kime konut satarım? Kimin konut ihtiyacı var ve bu hedef kitle nasıl bir projede yaşamak ister? gibi soruları proje başlamadan sormak ve bu soruların yanıtlarına göre projeyi tasarlamak gerekiyor.
İnşaat sektöründe birçok proje gerçekleştiriliyor. Nasıl farklılaşmak gerekiyor?
İnşaat sektörü son yıllarda hızlı bir gelişim içerisinde. Bu farklılaşma arayışını da beraberinde getiriyor. Artık yalnızca modern ve sosyal donatıları olan güvenlikli bir proje yapmanız artık yeterli olmayacak. Projelerin başarısı için en önemli unsur özellikle büyük şehirlerde elbette lokasyon ve bu lokasyonun özelliklerine uygun bir mimari anlayış ile geliştirilmiş olması. Ancak bunlar teknik zorunluluklar. Ben inşaat sektöründeki asıl farklılaşmanın konsept ve projenin sunduğu yaşam vaadiyle oluşacağına inanıyorum. İnsanı, doğayı, şehri ve yaşamı odağına alan ve bu kavramları derinleştirilerek projelerine entegre edebilen şirketler farklılıkları yaratacak.
Söylemek istedikleriniz?
Bunun yanı sıra ülkemizdeki deprem gerçeğini göz ardı etmemek gerektiğini düşünüyorum. Projemiz en sağlam zemin sınıfı olarak tanımlanan Z1 tipi (kaya) zemin üzerinde yer alıyor olup, en son deprem yönetmeliği olan 2007 deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilmektedir.
Gelir seviyesi açısından kimleri hedefliyorsunuz?
Trendist Ataşehir projesi farklı daire tipleri ve fiyat seçenekleri ile geniş bir hedef kitleyi bünyesinde uyum ile bir araya getirmeyi başarabilen bir proje. Emeklilerden, beyaz yakalılara, öğrencilerden yeni evlenmiş çiftlere kadar uygun daire seçenekleri ve fiyat aralıkları sunuyoruz.
Önümüzdeki dönemde yeni proje hedefleriniz nelerdir?
Trendist Ataşehir projesinde K Yapı ve Solid İnşaat ortaklığı ile verimli bir iş birliğine adım attık. Bundan sonrada iş birliğini devam ettirmek konusunda niyetimiz var. Trendist Ataşehir gibi prestijli projeler geliştirmek arzusundayız. Hali hazırda geliştirmekte olduğumuz ve adından en az Trendist Ataşehir projemiz kadar söz ettirecek nitelikte proje hazırlıklarımız devam ediyor. İstanbul’un özel bir lokasyonunda prestijli bir konumda proje geliştirme çalışmalarımız var.
“Kuzu Grup”
Bahçeşehir’de Kuzu Grup imzası ile hayat bulan Spradon Vadi projesinde kişiye özel ödeme planları sunuluyor. Yaşamın başladığı projede 1037 daire yer alıyor.
Spradon Vadi’de Komşunuz Sizi Bekliyor
Kuzu Grup’un, Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ile birlikte hayata geçirdiği Spradon Vadi projesinde, satışı devam eden sınırlı sayıdaki konut için ‘kişiye özel’ ödeme planı sunuluyor. Hemen teslim avantajıyla konut satışının yapıldığı, Ocak 2014’ten bu yana yaşamın devam ettiği Spradon Vadi, 42 bin metrekare arsa alanı üzerinde 160 bin metrekare inşaat alanına sahip. Projede fiyatlar 244 bin TL’den başlıyor.
1037 Daire Yer Alıyor
1037 konut ve 1 adet ticari üniteden oluşan Spradon Vadi’de, 28 ve 30 katlı iki kulenin yanı sıra 5 tane de 9 ve 12 katlı bloklar yer alıyor. 544 adet 1+1, 483 adet 2+1, 6 adet 2+1 dubleks ve 4 adet 3+1 konuttan meydana gelen Spradon Vadi’de bir de market bulunuyor. Spradon Vadi’de 1+1’ler 71 ila 73 metrekare arasında, 2+1’ler 103 ila 105 metrekare arasında; 3+1’ler ise 123 ila 127 metrekare arasında farklılık gösteriyor.
Geniş Sosyal Alan Var
Spradon Vadi’de konutların penceresinden bakıldığında, su ve yeşille bütünleşen yaşam alanları göze çarparken; konutların içine girildiğinde ise hepsi birinci sınıf yapı malzemeleri ve aksesuarları ile karşılaşılıyor. Yüzde 80’i yeşil alan olarak tasarlanan vadide, açık ve kapalı yüzme havuzları, güneşlenme terasları, su ve yeşili buluşturan şelaleler yer alıyor. Oyun alanları, yürüyüş parkurları, fitness center, sauna ve Türk hamamının da bulunduğu Spradon Vadi’de otopark sorunu bulunmuyor. Her daire için konut erişimli bir kapalı otopark ve Spradon Vadi misafirleri için de 300 araçlık bir açık otopark yer alıyor. Uygun fiyatlı ve kolay ödeme seçenekleriyle birinci sınıf malzemeler kullanılan dairelerde kapalı mutfak sistemi bulunuyor. Dairelerde; Vanucci markalı mutfak ve banyo dolapları, Franke marka ocak, fırın ve davlumbaz ve bulaşık makinesi, Artemis marka duş teknesi, Grohe armatürler, Duravit lavabo ve klozetler kullanılıyor. Yangın, gaz alarmı, duman detektörleri ve her odada bulunan yangın sprinkleri ve görüntülü intercom tesisatı ile bütün dairelerde güvenlik en üst seviyede.
Kuzu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Özen Kuzu sektör için ne dedi?
İnşaat sektörünün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu ve gelecek yıllarda gayrimenkul sektörünü parlak günlerin beklediğini düşünüyorum. Özellikle kentsel dönüşüm projelerinin aktifleşmesiyle birlikte sektörümüz büyümeye devam edecektir. Türkiye ve dünya ekonomisindeki gelişmeler, Türkiye gayrimenkul sektörünün gelişimi için tüm olumlu havayı sunuyor. Türkiye’nin gerek ekonomide kaydettiği başarı, siyasal istikrar ve çözüm süreci, Türkiye’yi mercek altına almış uluslararası yatırımcıları pozitif yönde etkiliyor. Yapılan araştırmalar İstanbul’un gayrimenkul sektöründe uluslararası yatırımcıların yatırım yapmayı istedikleri en popüler kentler arasında yer aldığını gösteriyor. Uluslararası yatırımcılar ve fonlar, Türkiye’de yatırıma hazır. Kentsel dönüşüm seferberliği ve oturma izniyle desteklenen yabancıya konut satışı, yabancıların Türkiye’den alımlarını hızlandırıyor ve hızlandıracaktır.
İnşaat sektöründe birçok proje gerçekleştiriliyor. Nasıl farklılaşmak gerekiyor?
Nitelikli konut projeleri üzerinden konuşmam gerekirse; farklılaşabilecek alanlar konusunda ilk akla gelenler; projenin mimarisi, sosyal olanakları, teknolojik donanımları ve yeşil alanları oluyor. Kuzu Grup olarak projelerimizde mimariye büyük önem veriyoruz. Alışılagelmişin dışına çıkan çizgileri seviyoruz. Teknolojiyi yakından takip ediyoruz. Çağa ayak uyduran, gelişmeleri takip eden, sektörü iyi bilen, gereksinimleri ve ihtiyaçları tespit eden profesyonel bir ekibimiz var. Farklılaşmak konusunda iddialıyız.
Spradon Vadi’yle ilgili söylemek istedikleriniz?
Lansmana çıktığı günden bu yana birçok satış şampiyonluğu elde eden ve sunduğu sıra dışı ödeme planlarıyla dikkatleri üzerine çeken Spradon Vadi’de söz verdiğimiz tarihten 4 ay önce konut teslimlerine başladık. Projemizde yaşamın başladığına şahit olmak büyük mutluluk. Güvenli ve konforlu bir hayatın yaşandığını projemizde, sınırlı sayıda kalan konutun satışına devam ediyoruz.
Önümüzdeki dönemde yeni proje hedefleriniz nelerdir?
Yakın zamanda yeni projelerimizin lansmanını yapacağız. Lokasyon olarak çok sürpriz bir bölgede, yatırımcının yüzünü güldürecek projeler geliştireceğiz. Kentsel dönüşüm sürecinde de aktif rol alarak, salaş, yıpranmış, niteliksiz yapılar yerine, nitelikli, yaşanabilir ve markalı konutlar inşa edeceğiz. Bakırköy ve Zeytinburnu bölgelerinde kentsel dönüşüm alanlarıyla ilgili çalışmalarım devam ediyor. Bu bölgelerde bir takım görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Sektörümüzün de yakından bildiği gibi, Ankara Oran’daki Maliye Bakanlığı lojmanlarının bulunduğu arsa için, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın (TOKİ) Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı usulüyle yaptığı ihalede en yüksek teklifi vererek ihaleyi kazandık. Oran, Ankara’nın en merkezi noktalarından biri. Kuzu Grup olarak bu bölgeye prestijli bir proje kazandırmayı hedefliyoruz. Hayata geçireceğimiz yapı, 2 fonksiyonu içinde barındıran konut ve alışveriş merkezinden oluşan karma bir proje olacak. TOKİ ile arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı modeliyle hayata geçireceğimiz proje, kamuya da önemli bir gelir sağlayacak.
“Tahincioğlu”
Tahincioğlu ve TOKİ iştiraki Emlak Konut GYO A Ş tarafından Ataşehir’de inşa edilen yeni ofis projesi Nidakule Ataşehir, hem konumu hem de sunduğu hizmetlerle dikkat çekiyor. İstanbul Finans Merkezi’nin kalbi Ataşehir’de yer alan projede A plus hizmetler sunuluyor.
Ataşehir’de A Plus İş Hayatı
İş hayatında aranan aklı ve teknolojiyi binasıyla iş dünyasına sunan Nidakule Ataşehir, İstanbul’da eksikliği hissedilen nitelikli ofis projelerinin önde gelen temsilcilerinden biri. Gerçek bir A plus ofis projesi olarak tanımlanan Nidakule Ataşehir, Tahincioğlu uzmanlığıyla ve TOKİ iştiraki Emlak Konut GYO AŞ ile hasılat paylaşımı modeliyle inşa ediliyor. Projede 190 adet ofis, 21 adet ticari alan, 1 adet konferans salonu ve toplantı alanları yer alıyor.
Tavan Yüksekliği 4.20 Metre
Akıllı bina sistemine sahip Nidakule Ataşehir, kule ofislerinde brüt 4,20 metrelik tavan yüksekliği, kesintisiz elektrik enerjisi sağlayacak güçte jeneratörler, her katta açılabilir camlar, ortak alanlar için ısıtma ve soğutma tesisatı, saatte 50 metreküp temiz hava sağlayan havalandırma sistemi, yüksek sayıda otopark imkânı ve fitness merkeziyle bir inşaat projesinde sadece binanın değil, standartların da ne kadar yükselebileceğini herkese gösteriyor.
Yatırım Değeri Yüksek
Nidakule Ataşehir, gerçek bir Aplus ofis projesini tanımlayan özellikleriyle dikkat çekiyor. Başka ofis projelerinde yer almayan büyüklükte bir podyum bahçesi, çalışma ve dinlenme hayatı arasında denge kuruyor. Yatay ve dikey çalışma alanlarıyla kurulan modüler yapı, bir projede iki mimari fikri başarıyla buluşturuyor. İstanbul finans merkezinin kalbi Ataşehir’deki ideal konum, prestij, kazanç ve yatırım değerini yüksek tutuyor. Projenin içindeki spor merkezi sağlıklı bir iş hayatına, büyük toplantı salonları başarılı bir iş hayatına, perakende mağazaları pratik bir iş hayatına kapı açıyor. Nidakule Ataşehir’deki ofis sahibi olanlar iş dünyasının önde gelen isimlerinin yanı sıra Emlak Konut, İller Bankası ve Ataşehir Belediyesi’nin de komşusu oluyor.
Hangi Yönleriyle Öne Çıkıyor
? Toplu taşıma sistemlerine yakınlık, zaman ve rahatlık kazandırıyor.
? Teknolojik altyapı, işlerin daha hızlı ilerlemesini sağlıyor.
? Standartların üstündeki tavan yüksekliği, ofislere ferahlık katıyor.
? Dinlenme bahçeleri ve podyum terası, iyi fikirlere özgürlük kazandırıyor.
? Bir asansörle ulaşılan spor merkezi, iş hayatına enerji kazandırıyor.
Tahincioğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Tahincioğlu sektör için ne dedi?
İnşaat sektörünün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
2014’ün ilk çeyreğinde gerçekleştirilen yerel seçimler her sektörde olduğu gibi gayrimenkul sektöründe de belirsizlik dönemi ile karşılaştık. Seçimlerin doğal sonucu olarak gayrimenkul sektöründe etkisini gösteren bu yansımayı nisan ayı ile birlikte atlattık. Siyasi istikrarın korunması ve yaz aylarının da yaklaşması ile birlikte sektörde yeni bir hareketlenme söz konusu. Başta projemiz Nidakule Ataşehir’den örnek vermek gerekirse hemen her gün yeni bir yatırım gerçekleştiriliyor. Son on yılda Türkiye ekonomisinin yükselen yıldızı olan gayrimenkul sektörünün yakaladığı bu hareketliliği yıl sonuna kadar koruyacağını düşünüyoruz. Tabi önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçim süreçleri kısa vadede iniş ve çıkışlı bir dönem yaşatabilir ama gayrimenkul zaten her zaman uzun vadeli bir iştir.
İnşaat sektöründe birçok proje gerçekleştiriliyor. Nasıl farklılaşmak gerekiyor?
Sektörde tüketicilerin talep ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak gerçekleştirilen projeler sayesinde kalıcı farklar oluşturulabilir. Konut yatırımcıları özellikle lokasyon, sağlamlık, maksimum yaşam standartları, markanın güvenirliliği ve itibarı ve son olarak projelerin potansiyel prim getirileri gibi kriterleri dikkate alıyorlar. Hayata geçirdiğimiz projelerin hepsinde insanı ve çevreyi ön planda tutarak maksimum verimliliği sağlayabilecek A Plus özelliklerin yer almasına gösterdiğimiz özen ile son 50 yılda oldukça sağlam ve güvenilir bir marka değeri yarattığımıza inanıyoruz. Bu da alıcılara hem kullanımda, hem de ikinci el satışlarda maddi ve manevi önemli artılar getirmektedir. Yani projelerimizden yatırım amaçlı yer alanlar bugüne kadar hep kazanmış, kullanım amaçlı yer alanlar da hep memnun kalmıştır. Ayrıca merkezi ve lokasyon değeri yüksek bölgelerin seçimi, sürdürülebilir projeler, çevreye duyarlı ve enerji tasarrufu gerçekleştiren yapılara verilen Leed Gold Sertifikası, akıllı bina sistemleri, yüksek kalite yapı malzemeleri ve alanında en iyi mimarların tasarımları gibi unsurlar da kullanıcılarımıza sunduğumuz avantajlardan bazılarıdır.
Gelir seviyesi açısından kimleri hedefliyor?
Konut projelerinde A ve B kitleleri, ofis projelerinde ise A Plus hedef kitlemizi oluşturuyor.
Önümüzdeki dönemde yeni proje hedefleriniz nelerdir?
2014 yılı yaz döneminde Ataşehir bölgesinde Palladium AVM’nin karşısında konumlandırdığımız bir diğer A Plus ofis projemiz Palladium Tower’ın açılışını gerçekleştireceğiz. Ataşehir ve yakın çevresinde ofis, konut ve karma kullanımlı projeler geliştirmek için çalışmalarımız devam ediyor. Yine bu yıl içerisinde Nidapark Seyrantepe konut ve Nidakule Levent ofis projelerimizi hayata geçireceğiz.
“Türkerler İnşaat”
Türkerler imzasıyla Ankara’da hayata geçen Mahall Ankara projesinde konut, ofis, otel ve ticari birimler buluşuyor. 3 bin kişinin yaşayacağı projeye konut ve ofislerin yüzde 30’u satıldı.
Mahall Ankara’nın Yüzde 30’u Satıldı
Ankara Eskişehir Yolu üzerinde Türkerler Holding tarafından inşa edilen ‘Mahall Ankara’ projesinde 226 adet ofis, 363 adet konut, 78 adet City Suits, 129 odalı iş oteli ve 42 adet mağaza yer alıyor. Kasım 2013’te inşaatına başladığı Mahall Ankara’nın yüzde 30’u satıldı. Ankara’nın değerlenen bölgesi olarak öne çıkan Eskişehir Yolu üzerinde hayata geçen Mahall Ankara, konutlarda sunulan yüzde 1 KDV avantajı ve cazip ödeme koşulları ile yatırımcıların ilgisini çekiyor.
3 Bin Kişi Yaşayacak
2013 Kasım’da inşasına başlanan proje 2016’nın ilk yarısında tamamlanacak. 40 bin 628 metrekare arsa üzerinde hayata geçen proje 283 bin 700 metrekare inşaat alanına sahip. Geniş ölçekli karma projede 3 bin kişinin yaşaması ve yaklaşık 10 bin kişinin gün içerisinde ziyaret etmesi bekleniyor. Mahall Ankara’dan
ev veya ofis almak isteyenler anlaşmalı bankalardan yüzde 0.84 faiz oranı ile 60 ay vadeli kredi kullanabiliyor. Peşin alımlarda özel indirimlerin uygulandığı Mahall Ankara’da, gayrimenkul bedelinin
yüzde 25’inin peşin ödenmesi halinde kalan bölüm vade farksız 24 ay taksitle ödenebiliyor.
Lokasyonuyla Önde
Lokasyonuyla iddialı Mahall Ankara pek çok kamu kurumunun ve ODTÜ, Hacettepe, Bilkent, Ufuk, TOBB, Başkent üniversitelerinin ortasında bulunuyor. Ankara – Eskişehir Otoyolu üzerinde bulunan proje, Ankara’nın yeni ulaşım yolu olan Sakıp Sabancı Bulvarı’na da yakın bir noktada yer alıyor. Siteye tek bir
noktadan giriş sağlayan güvenli yapıya sahip Mahall Ankara’da profesyonel güvenlik birimleri de yer alıyor.
Geniş Sosyal Alan
Çok sayıda alternatifin bulunduğu sosyal tesislerde ise, özel peyzajlı yeşil alanları, çocuk oyun alanları, yürüyüş parkurları, açık hava kortları, çok amaçlı spor sahası ve yüzme havuzu bulunuyor. Projedeki her konut için müstakil bir depo imkanı da sağlanıyor. Ayrıca Mahall Ankara’daki ‘Mahall Meydan’ alanı, projeyi gece-gündüz yaşatan mağaza karmasıyla öne çıkarken sakinlerine keyifli bir mola imkanı da yaratıyor.
Her Zevke Bir Seçenek
16 farklı daire tipi bulunan Mahall Ankara konutlarında her zevke uygun seçenek bulmak mümkün. Mahall Ankara, 45-150 metrekare arasında değişen 78 City Suites ve 148-244 metrekare arasında değişen 363 konut barındırıyor. 1+1’den 4,5+1’e değişen mekân seçenekleriyle farklı beğenilere cevap veriyor.
Türkerler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Türker sektör için ne dedi?
Ankara inşaat sektörünün geleceğininasıl değerlendiriyorsunuz?
Son dönemde inşaat sektöründe yaşanan olumlu gelişmeler ile başkent Ankara gayrimenkul yatırımcılarının ilgisini çeken bir merkez oldu. Ankara’da değişen yaşam tarzı, insanların ihtiyaçlarını ve beklentilerini farklılaştırdı ve sektör bu taleplere göre yenilenerek Ankara’nın çehresi hızla değiştirmeye ve yapı stokunu da yenilemeye başladı. Yaşanan bu hızlı değişim ile kentin değerini daha da arttı ve yatırımcının ilgisi de Ankara üzerinde yoğunlaştı. Başkent Ankara inşaat sektörünün parlayan yıldızı olurken satın alma eğilimleri de değişti. Önceleri Ankaralı İstanbul’dan gayrimenkul satın alırken, şimdi İstanbullu Ankara’dan gayrimenkul satın almaya başladı. Türkerler olarak biz de 20 yıldır ülkemizin her köşesinde otoyol, baraj, hastane, kamu binası, altyapı ve konut inşaatları gerçekleştiriyoruz. Mahall Ankara projemiz, Türkerler Grubu olarak farklı projelerde elde ettiğimiz deneyim ve birikimi aktardığımız, altına gururla imza attığımız, Ankara’nın yeni çehresine katkıda bulunacak özel bir proje. Projemize sadece Ankara’dan değil, çevre illerden ve İstanbul’dan ilgi olduğunu sevinerek görüyoruz. Bu ilginin artarak devam edeceğini düşünüyoruz.
İnşaat sektöründe birçok proje gerçekleştiriliyor. Nasıl farklılaşmak gerekiyor?
Proje geliştirirken en önemli etkenlerden biri kentin dokusudur. Kent mimarisiyle uyumlu, mimari özellikleri ile kente değer katan, değişen ihtiyaçlara cevap verebilen, teknolojik altyapısı güçlü, sosyal alanları, otoparkı ve ulaşım olanakları ile sakinlerinin yaşamını kolaylaştıran çözümlerle fark yaratılabilir.
Söylemek istedikleriniz?
Bu proje, Türkerler’in doğup büyüdüğü yer olan Ankara’da gerçekleştirdiği ilk büyük karma proje. Mahall Ankara’ya tüm hünerimizi, tüm enerjimizi, tüm heyecanımızı yansıtmak, büyüklük ve kapsam itibariyle Ankara’da daha önce olmayan bir konsepti hayata geçirmek istiyoruz. Bu nedenle merkezi bir konumda, ofis, konut, otel, mağazalar ve yaşam alanlarından oluşan çağdaş mahalle konseptini beğenilere sunan, prim değeri yüksek, prestijli projemize yatırım yapmak isteyenleri Mahall Ankara’ya davet ediyoruz.
Proje kimleri hedefliyor?
Mahall Ankara, şirket sahipleri, üst düzey yöneticiler, yatırımcılar, yöneticiler, doktorlar, avukatlar,
müşavirler, serbest meslek sahipleri ile kalite ile konforu bir arada yaşamak isteyen ve dinamik yaşam tarzını tercih edenlere hitap ediyor.
Önümüzdeki dönemde yeni proje hedefleriniz nelerdir?
Ankara, İstanbul ve İzmir’de devam eden projelerimizin yanı sıra, önümüzdeki dönemlerde ses getirecek projelere imza atmak ve bu anlamda sektörün nabzını tutmaya devam etmek istiyoruz.
(Hürriyet)