DHA'nın sorularını yanıtlayan İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, Türkiye'nin çok genç bir nüfusa sahip olduğunu ve bu gençlerinde konuta ihtiyacı olduğunu belirterek, "Ancak bu nüfusun ne parası ne de geleceğe yönelik iş garantisi var. Konut alma talepleri var ama paraları yok" dedi.
"İHTİYAÇ VAR AMA TALEP YOK"
Orta ve alt gelir grubuna yönelik konut üretimi olmadığını ifade edene Cemal Gökçe, "Banka kredisi yok, iş yok. Bu insanların ihtiyaçları var ama talep yok. Arz fazlası olan konutlar orta ve üst gelir grubuna ait konutlar. İkinci ve belki de dördüncü konutlarını alanlar var. Dolayısıyla bu konutlara talep yok çünkü ihtiyaçlarını fazlasıyla karşıladılar. Bu çerçevede bir problemler var" dedi ve ekledi:
"Biz orta ve üst gelir gruplarını ifade ederken daha rahat ifade edebilmek istiyoruz. Orta seviyedeki gelir grubuna sahip olan insanların banka kredisini rahatlıkla ödeyebilecekleri konutlardan bahsediyoruz; yani, üst orta gelir grubundan bahsediyoruz. Alt gelir grubu belli, işçi, memur, yeni çalışma hayatına girenler… Yeri itibariyle yapılan her şey satıldı. 'Nereye yaparsam satarım' anlayışı emlak sektörüne hakim oldu. İnşaata ticari meta olarak bakıldı. Bunun da bir doyma noktası vardı."
"İNSANLARIN ALMAMASI GEREKEN YERLERDEKİ EVLER SATILDI"
Yapılan konutların şehrin sorunlarını artırdığına dikkat çeken Cemal Gökçe, "Yolun dibinde trafiğin en yoğun olduğu yerde, on kişinin hayatını kaybettiği inşaatlardaki, yani kent ve konut yaşamını düşünen insanların almaması gereken yerlerdeki evler satıldı. Bu nedenle de gelir düzeyindeki hakça kazançların da sorgulanmasını gerektiğini düşünüyoruz. Hakkıyla kazanan insanların paralarını, trafiğin çok yoğun olduğu yere harcamayacaklarını düşünüyoruz" dedi.
"BU ALAN ŞİŞTİ"
Gökçe, en üst yüzde 20'lik gelir grubunun yüzde 10'luk daha yüksek gelire sahip üst grubunun da konut talebi olmadığını ve doyduğunu ifade eden Gökçe, "Dolayısıyla artık yapılan konutların satılabilme şansları zor görünüyor. İnsanların emeğe dayalı para kazanmaması, 'bugün alırım, yarın satarım' anlayışı yapılan lüks konutların tüketilmesini sağladı. Bugün artık bu konutların tüketilmeyeceğini düşünüyoruz çünkü bu alan şişti" dedi.
"BİRİLERİ, VERGİ BİLE ÖDEMEDEN PARA KAZANDI"
Cemal Gökçe, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın, "Bir de çok kısa vadeli küçük kalem oynatmalarla oluşan ölçüsüz rantlar var. Bu ölçüsüz rantların oluşmasıyla ilgili bizim eleştirilerimiz var. Bu ölçüsüz rantların daha kontrollü, fırsat eşitliğine dayanan ve şeffaf bir şekilde yönetilmesi gerekiyor" açıklamasını hatırlatarak, şu değerlendirmede bulundu:
"Gelmiş olduğumuz nokta itibariyle Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın inşaat sektörüne yaklaşımı doğru. Biz bunu dün de ifade ediyorduk. Konutun kullanım aracı olarak düşünülmesi gerektiği, bizim gibi kaynakları sınırlı olan ülkelerde kent kaynaklarının tüketildiğini belirtiyorduk. Kent kaynaklarının tüketilmesinin sorun olacağını düşünüyorduk. Türkiye'nin sanayiye, yatırıma ihtiyacı var. Ama ne yazık ki bu tür üretim alanları ihmal edildi. Devletin kendi kaynakları satıldı. Bunun baş aracıda TOKİ olarak ortaya çıktı. Boş alan kalmadığı gibi yeni sorun alanları ekleyerek karşımıza çıktı. Konutlardan birileri, vergi bile ödemeden para kazandı. Kent merkezlerindeki boş alanlar bitti. Bu anlayış kentin dışına, ormanlarımıza, su kaynaklarımıza ilerlemeye başladı. Umuyorum ki Başbakan Yardımcı Babacan bunu görerek inşaat sektörüne atıfta bulundu."
"KONUTLARIN KDV'LERİ DÜŞÜRÜLMEZ"
Konuta ve inşaatlara yapılan yatırımların bir değerinin olmadığını, bu yatırımlarında alınır satılır bir çerçeveye oturtulmasının gerektiğine vurgu yapan Gökçe, "Türkiye'nin artık alınıp satılan, ticari bir metaya dönüşen alanlara değil üretim alanlarına ihtiyacımız var. Plansız programsız yapılan bu konutlar, yeşil alanlara su havzalarına yapılan konutlar kaynakları tüketecek" dedi ve ekledi:
"İnşaat sektörü, son zamanlarda yönetim kademelerine ve hükumete KDV baskısı yapıyor. Umarım orta ve üst gelir grubuna yönelik yapılan konutların KDV'leri düşürülmez. Ama sosyal ve ihtiyaç temelli kiralık konutların üretilmesi, sadece konut üretmek çerçevesinde değil, yeni sorun alanları yaratmayacak çerçevede her zaman mümkündür. Ama lüks konutlardan artık vazgeçilmesi gerekir."
"ÇOK CİDDİ AYLIK MASRAFLARI OLAN YERLER"
İnşaat sektöründe oluşan arz fazlası nedeniyle gelecek dönemde lüks konutların, bugünkü değerinin çok altında satılabileceğine dikkat çeken Cemal Gökçe, ancak arz fazlasında ki sorunun böylece çözülemeyeceğini belirterek, "Lüks konutların alınabilir olma çerçevesine bakmamak lazım. Bu konutlar alındıktan sonra, kiracı olanlar ve mülk sahiplerine baktığımızda çok ciddi aylık masrafları olan yerler" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Belli ölçüde kaynak biriktirmiş olmaları çerçevesinde bu konutların satış ücretini karşılayabilirler ama gelecekte bu konutlarda sürekli oturup, bu masrafları karşılayacak durum olamaz. Söz konusu konutlar belli fiyat oynamalarıyla satılmış olsa bile, bunların varlıklarını sürdürebilmeleri bile problemli. 1995-2002 yılına kadar birikmiş olan talepler 2002'den 2010'a kadar fazlasıyla karşılandı. Planlı bir kalkınmayı ön görmeleri gerekirken, plansız ve günü birlik çalışmayla yürütebilir olduğunu düşündüler. Ama 2012 yılında sonra artık bu sürdürülemez bir durum. Sadece yapılması ve satılması çözüm değil. Gelecekte yine sürdürülebilir bir sorun yaratıyor."
(DHA)