Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, kentsel dönüşüm çalışmalarında vatandaşların mağdur olmaması için en ileri derecede hassasiyet gösterdiklerini belirterek, "Kentsel dönüşüm için bugüne kadar 1 milyar lirayı aşkın kaynak kullanılmıştır" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 2015 yılı bütçesi ele alınıyor.
Güllüce, bütçe sunumunda, çevre kirliliğini önlemek, çevre standartlarını yükseltmek, sağlıklı, güvenli, kimlikli ve kişilikli marka şehirler oluşturmak, yeni yapı teknolojileriyle uyumlu, enerji verimli ve çevreye duyarlı yapılaşma çalışmaları yürütmek, afet riski taşıyan bina ve alanların dönüşümünü sağlamak üzere çalışma yürüttüklerini söyledi.
Bakanlığın 2013-2017 dönemi stratejik planının, görevlerini layıkıyla yerine getirilmesini sağlayacak nitelikte hazırlanarak uygulamaya konulduğuna işaret eden Güllüce, stratejik planda "yaşanabilir çevre ve marka şehirler" vizyonu doğrultusunda Bakanlığın temel amaç ve hedeflerinin belirlendiğini dile getirdi.
"Nihai hedef cumhuriyetin 100. yılında 6,5 milyon konutun dönüşümü"
Kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında bilgi veren Güllüce, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında 2,5 yıllık uygulama dönemini geride bıraktıklarını anımsattı.
Güllüce, bu dönemde can ve mal emniyeti bakımından riskli yapıların ortadan kaldırılması, halkın ulaşım, altyapı ve sosyal donatı sorunları çözülmüş planlı alanlarda, daha güvenli ve sağlıklı yapılarda yaşamasının temini için mevcut bütçe imkanları çerçevesinde önemli çalışmalar yapıldığını vurguladı.
Geçen yıl 200 bin bağımsız birimin dönüşümünü başlattıklarını dile getiren Güllüce, 2014'te de 200 bin bağımsız birimde dönüşüm gerçekleştirmeyi hedeflediklerini ifade etti. Güllüce, nihai hedeflerinin cumhuriyetin 100. yılında 6,5 milyon birim konutun dönüştürülmesini gerçekleştirmek olduğunu vurguladı.
Kentsel dönüşüm rakamlarını paylaşan Bakan Güllüce, şöyle konuştu
"Çalışmalar sonucunda 2014 ekim itibarıyla Bakanlar Kurulu kararıyla 37 ilimizde 106 riskli alan ilan edilmiştir. 156 riskli alan teklifiyse değerlendirme aşamasındadır. Ayrıca 5393 sayılı Belediye Kanunu'na göre, içerisinde kamu mülkiyeti bulunan 41 yerde toplam 2 bin 840 hektar alan Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı olarak belirlenmiştir.
Bunlara ilaveten 49 bin 256 binada, 176 binden fazla bağımsız birimin risk tespiti yapılmıştır. Risk tespiti yapılan binalardan 9 bin 381 bina, 33 bin 913 bağımsız bölüm yıkılmıştır. Riskli yapı tespitinin yüzde 52'si tek başına İstanbul'da gerçekleştirilmiştir."
Yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere 42 bin 500 hektarlık rezerv alan ilan edildiğini bildiren Güllüce, ayrıca Kanal İstanbul ile 3. havalimanı projesini de içine alan ve 3 ilçeyi kapsayan toplam 38 bin 500 hektarın Yenişehir rezerv alanı olarak belirlendiğini kaydetti.
Lisanslandırma işlemlerine hız kazandırıldığını anlatan Güllüce, bu yıl ekim itibarıyla 53 üniversite, 1 kamu kurumu, 13 kamu ortaklı şirket, 1 meslek odası, 3 sivil toplum kuruluşu, 375 özel şirket, 324 yapı denetim kuruluşu, 47 laboratuvar olmak üzere 817 kurum ve kuruluşun riskli yapıları tespit etmek üzere lisanslandırıldığını ifade etti.
"Gönüllülük esasına dayalı"
Bakanlık olarak kentsel dönüşümü koordine ettiklerini ve gerekli ortamı oluşturduklarını dile getiren Güllüce, dönüşümün, valilikler, belediyeler ve sivil toplum kuruluşları eliyle ve gönüllülük esasına dayalı şekilde özel sektör ve vatandaşlarca yürütüldüğünü söyledi.
Yürüttükleri bu çalışmalarda vatandaşların mağdur olmaması için en ileri derecede hassasiyet gösterdiklerini ve onlara destek verdiklerini anlatan Güllüce, kira, kredi ve nakliye yardımı yaptıklarını belirtti.
Ayrıca binasını dönüştüren vatandaşları başta KDV olmak üzere birçok vergi ve harçtan muaf tutarak da desteklediklerinin altını çizen Güllüce, şunları kaydetti: "Bugüne kadar riskli alanda yer alan 10 bin 212 hak sahibine kira yardımı olarak kullanılmak üzere 9 belediyeye toplam 64 milyon lira kaynak aktarımı yapılmıştır. Riskli yapılarda ise 74 bin 568 hak sahibine yaklaşık 183 milyon lira kira yardımı yapılmıştır. 2 bin 493 hak sahibinin yaklaşık 337 milyon lira faiz destekli kredisine, Bakanlık tarafından toplamda yaklaşık 2,5 milyon faiz desteği sağlanmıştır. Kentsel dönüşüm için bugüne kadar 1 milyar lirayı aşkın kaynak kullanılmıştır."
"Ortofoto Projesi, ülkemizde bir ilk"
Coğrafi bilgi sistemleri çalışmalarına değinen Bakan Güllüce, tüm yatırımcıların coğrafi verilere hızlı ve kolay erişiminin sağlanması, yatırım süreçlerinin iyileştirilmesi, karar destek süreçlerinin etkinlik ve verimliliğinin arttırılması açısından büyük önem taşıyan "Coğrafi Bilgi Sistemleri" portalı oluşturduklarını bildirdi.
Bakanlığın teknik koordinatörlüğünde yürütülen "Gerçek Ortofoto ve Coğrafi Veri Üretim İşi" projesinin hızla devam ettiğini dile getiren Güllüce, şöyle konuştu:"Bakanlığımızca gerçekleştirilen Ortofoto Projesi, ülkemizde bir ilk olma özelliğinin yanında, dünyada da sayılı projeler arasında yer almaktadır. Proje kapsamına alınan 40 bin kilometrekare alanda, kentlerin yerleşim ve gelişme alanlarını kapsayacak şekilde, kıyı bölgelerinde, sosyal, kültürel, sanayi ve turizm alanlarında, il, ilçe ve beldelerde yüksek çözünürlüklü ortofoto üretimi yapılmaktadır."
Bakanlıkça her ölçekteki planlar, kentlere ait altyapı ve çevreye ait coğrafi bilgilerin tek merkezden belirlenecek şekilde düzenlendiğini ifade eden Güllüce, coğrafi bilgilerin Bakanlık web sayfasından sunulmasının, yakın zamanda ülkedeki yatırım yer seçimlerinin daha hızlı ve sağlıklı yapılmasını sağlayarak, yatırım sürecinin kısalmasına katkıda bulunacağını kaydetti.
"199 belgeyi 16'ya düşürdük"
Güllüce, Çevresel Etki Değerlendirmesinin (ÇED), çevre yönetiminin en etkin aracı, yatırımcının da yol haritası olduğunu söyledi.
ÇED sürecinin, 1 Kasım 2013'ten itibaren elektronik ortamda yürütülmeye başladığını anımsatan Güllüce, böylece hem zaman hem de kaynak tasarrufu sağladıklarını anlattı.
Çevre izin ve lisans belgelerini 2010'dan beri elektronik ortamda verdiklerine dikkati çeken Güllüce, "Başvuru aşamasında talep edilen 199 belgeyi 16'ya düşürdük. İzin ve lisansa ilişkin süreçleri tek yönetmelik altında topladık. Çevre Görevlisi ve Çevre Danışmanlık Firmaları Hakkında Yönetmelik kapsamında bugüne kadar 12 bin 586 kişiye çevre görevlisi belgesi vererek onları iş sahibi yaptık. 770 firmaya da çevre danışmanlık yeterlik belgesi verdik. Ayrıca, ÇED Yeterlik Tebliği kapsamında ise 261 firmaya ÇED Yeterlik Belgesi düzenledik" ifadelerini kullandı.
"3,5 yılda yaklaşık 120 bin işletmede denetim"
Güllüce, hava kalitesinin yükseltilmesinin, bir taraftan kirliliğe neden olan tesislerin etkin denetlenmesini gerektirirken, diğer taraftan da sürekli ve düzenli ölçüm ve izlemeyi zorunlu kıldığını vurguladı.
Çevre kirliliğini önlemek için her yıl 35 binden fazla denetim yaptıklarına işaret eden Güllüce, son 3,5 yılda yaklaşık 120 bin işletmede denetim gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Güllüce, bu çalışmalar için oluşan kaynak ihtiyacının, daha fazla noktada kirlilik izleme çalışması yürütmelerine engel teşkil ettiğini belirtti.
"Çevre düzeni planları yüzde 97 tamamlandı"
İmar Kanunu'nda yapılan değişiklikle, mekansal strateji planlarının, en üst ölçekli mekansal plan haline getirildiğini aktaran Güllüce, şöyle konuştu:"Bu mantık ilk defa Türkiye'de oluşmaktadır. İlk defa hazırlanacak bu planlarla ülke ve bölgelerin potansiyelleri ve dinamikleri belirlenerek oluşturulan politika ve kararlarla alt kademe planlara yön verilecektir. Kurum ve kuruluşlarla yapılacak işbirliğiyle yatırım ortamı oluşturularak ülkenin planlı gelişimi sağlanacaktır. Mekansal stratejik plan çalışmalarına başlanmış olup, 2016'ya kadar seçilecek pilot bölgede tamamlanması hedeflenmektedir."
Güllüce, ülke genelinin yüzde 97'sinde çevre düzeni planlarının tamamlandığını, revizyon çalışmalarının sürdüğünü dile getirerek, kıyıların yüzde 98'lik bölümünde kıyı kenar çizgisi tespit işlemlerini bitirdiklerini vurguladı.
200 binden fazla yapı EKB aldı
Enerji Kimlik Belgesi (EKB) uygulamasını 2011'de başlattıklarını hatırlatan Güllüce, bugüne kadar 200 binden fazla yapıya bu belgeyi verdiklerini kaydetti.
Yapı malzemelerinin, dünya piyasalarında en üst düzeyde rekabet edebilmesi için gayret sarf ettiklerini belirten Güllüce, "Mal ve can güvenliği standardı sağlanmış yapı malzemelerinin, piyasaya arzını sağlamak üzere gerekli mevzuat ve denetim sistemini oluşturduk. Bugüne kadar 629 denetim elemanı marifetiyle 27 binden fazla yapı malzemesi denetimi yapıldı" dedi.
26 bin 237 mimar ve mühendise denetçi belgesi
Güllüce, yapı denetim sisteminin artık 81 ilde daha etkin yürütüldüğünü ifade ederek, "Bugün itibarıyla ülke genelinde yapı denetim izin belgesi alarak faaliyetine devam eden bin 843 yapı denetim kuruluşu bulunmaktadır. Bakanlığımızca özel sektör inşaatlarının denetimi kapsamında 18 bin 344 şantiye denetimi yapıldı. 2001'den itibaren bugüne kadar 26 bin 237 mimar ve mühendise de denetçi belgesi verilmiştir" diye konuştu.
İskan Kanunu kapsamında, iskan taleplerinin plan dönemi içerisinde etkin, hızlı ve verimli yönetim anlayışıyla gerçekleştirildiğini dile getiren Güllüce, 2006-2014 yıllarında devam eden ve tamamlanan işler için 317 milyon lira harcama yapıldığını, 5 bin 465 konutun hak sahiplerine teslim edildiğini ve karşılıksız kira yardımı olarak da 3 milyon 901 bin lira harcama gerçekleştirildiği bildirdi.
Yılda 7 milyonun üzerinde işlem
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün hizmetlerine de değinen Güllüce, kurumun yılda 7 milyonun üzerinde işlemle ortalama 20 milyon kişiye hizmet verdiğine dikkati çekti.
Bu hizmetler karşılığında her yıl yaklaşık 7 milyar lira harç geliri elde edilerek hazineye aktarıldığını belirten Güllüce, şunları kaydetti: "Kadastro yenileme çalışmalarımızla 2009-2014 yıllarında Dünya Bankası kaynakları kullanılarak 4 milyon 410 bin 568 parsel, kurumun kendi kaynaklarıyla da 1 milyon 231 bin 687 parsel olmak üzere toplam 5 milyon 642 bin 255 parselin ihalesi gerçekleştirilmiş ve yaklaşık 3 milyon 600 bin parselde kadastro yenileme çalışmaları tamamlanmıştır."
HT